Bir meta olarak mülteci

  • 12.02.2016 00:00

 Modern Ortadoğu tarihinin en büyük yanlışlarından birisi Suriye'de “bu şekliyle bir rejim değişikliğine” girişmekti. “Elbirliği ile” bir tür cehenneme dönen Suriye'de insanlar felaketten kaçmak için büyük bir göç hareketi başlattılar.

“Cehenneme dönen” Suriye'de 8 milyon insan bir şekilde yer değiştirdi. Türkiye'ye gelenlerin sayısı 2 milyonu aşmış durumda. Ürdün'deki sayı bir milyon civarında. Lübnan'daki Suriyeli sayısı da 1 milyonun üstünde. Irak ve Mısır gibi ülkelerde bile yüz binlerce Suriyeli bulunuyor. Antik Dönem tarihini çalışan önde gelen tarihçilerden Tim Holland, 2001 yılında yazdığı bir makalede Akdeniz için “Büyük Deniz” ifadesini kullanmıştı. “Büyük Deniz” binlerce yıldır medeniyetleri, ticareti, şehirleri birleştirmişti. Ancak bugün Akdeniz sahillerine her gün onlarca cesedin vurduğu bir “ölüm denizi.”

Türkiye de dahil bütün dünyada mülteciler ile ilgili iki büyük yaklaşım türü var. Bu iki yaklaşım her toplumda aynı anda gerçekleşiyor. Birinci yaklaşım “ahlaki” olanı. Bu yaklaşım mültecilerin ne kadar büyük sıkıntılar çektiğini hatırlatıyor. Evsiz kalan insanların sorunlarını öne çıkarıyor. Görüntüye bakacak olursak Türkiye'den Portekiz'e bütün Avrupa'da aydınlar, toplum “mülteciler konusunda insani” konuları dile getiriyor, üzülüyor. Ancak bütün toplumlarda aynı anda bir de “ahlaksız” bir mülteci siyaseti var. Bu ahlaksız bakış, mülteciyi “etinden sütünden yararlanılan bir meta” olarak görüyor.

Bu nedenle her toplum için mülteci sorununa hem ahlaki hem ahlaki olmayan boyutlarda bakmak lazım. Elbette bir ülkenin “kaç mültecinin karnını doyurduğu” önemlidir ancak “bir toplumda kaç esnafın sırf ucuz ve sigortasız olur diye Suriyeli mülteci istihdam ettiği” de gözden uzak tutulmamalıdır. Mülteci sorununu anlamada ve uzun vadeli etkilerini çözümlemede bu “ahlaki olmayan” paradigmanın rolünün çok etkili olacağını hesaba katmak gerekiyor. Daha doğrusu toplumlar kendi kendini kandırmayı bırakmalı! Her toplumun içinde mültecilere yönelik türlü ahlaki olmayan durumların farkına varmak gerekiyor. Mülteci olayını “ne kadar çok mülteciye yardım ediyoruz yahu” şeklinde bir övünme ile salt ele almak, bu sorunun içinde toplumun ne kadar kanserli hücre ürettiğini görmemize engel olur.

O nedenle “Kaç kaçak mülteci istihdam ediliyor?”, “Kaç kaçak Suriyeli kız cinsel istismara açık ilişkilerin içinde?” gibi konuları da bütün açıklığı ile ele almak ve toplumla paylaşmak gerekiyor.

Soruna daha geniş bakarsak şunu çok açık görürüz: Suriye mülteci krizi “Avrupa değerlerinden”, “İslam kardeşliğine” kadar uzanan büyük felsefi söylentilerin pratikte ne kadar büyük boşluklar içerdiğini gösterdi. Avrupa, bir zamanlar Alman filozof Kant'ın “dünya vatandaşlığı” felsefesinden esinlenmekteydi. Şimdi ise “üç beş mülteciyi” durdurmak için her türlü pazarlık yapmaya hazır Alman stratejisi, bütün Avrupa siyasetine yön veriyor! Avrupa Parlamentosu'na çeşitli düzeylerde raportörlük yapan Ignazio Corrao'ya göre mülteci olayındaki siyasetiyle Avrupa Birliği “kendi değerlerine sırt dönmüştür.” Benzer şekilde Suudi Arabistan gibi bazı “Müslüman” ülkelerin ortaya koyduğu performans da “İslam kardeşliği” iddiasının pratik gerçekliğini ortaya koyuyor. Daha kötüsü şudur: Müslümanlar tarafından zulme uğrayan milyonlarca Müslüman Batı'ya (yani Hıristiyan Batı'ya!) sığınmaya çalışıyor.

Suriye krizi ile Ortadoğu ve Batı Avrupa yakın tarihinin hiç görmediği kadar büyük bir insan göçü ile karşı karşıya kaldı. Yeryüzü şekilleri sürekli değişir. Depremler, yanardağlar gibi doğa olayları bazı insani kötü sonuçları olsa bile doğaldırlar ve yeryüzünün yaşamını devam ettirdiği için faydalıdırlar. Bazı sonuçları kötü olsa bile göçler, beşeri tarihin “doğal olaylarıdır”. Dolayısıyla Suriye krizini “mülteci” gibi teknik bir tabir ile açıklamak imkanı artık yok. Toplumumuz yeniden büyük bir “kavimler göçü” ile karşı karşıyadır ve bütün önceki göçler gibi bu göç de bizi dönüştürecektir...

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums