İyi niyetli yıkıcılar

  • 5.02.2016 00:00

 Küresel İslami hareket yola çıkalı yaklaşık 100 yıl oldu. Bir asır uzun bir süredir ve bir hareketin performansını ölçmek için yeterlidir. 20. yüzyılın başında Mısır’da Seyyid Kutub, Türkiye’de Said Nursi daha sonra Pakistan’da Mevdudi gibileri ‘küresel İslami hareket’ olarak -farklılıklarına rağmen- bir çatı altında toplanacak dalgayı başlattılar.

Peki, aradan geçen 100 yıl sonra ne değişti? 100 yıl önce Batı teknolojik ve politik güç olarak baskındı. Bugün bir fark var mı?

Yüz yıl süren uğraşlardan sonra bugün İslam dünyası halen tatmin edici düzeyde değilse bir iç sorgulama yapmak gerekiyor. Bu sorgulamada İslam dünyasının içinde İslami gruplardan olup da ‘iyi niyetli yıkıcı’ rolü oynayanları da sorgulamak gerekiyor.

İyi niyetli yıkıcı ne demek? Bu insanlar aslında İslami hareketin içinde olan ve ‘İslam’a hizmet etmek isteyen’ ancak kişisel angajmanlarını da olumsuz biçimde İslami harekete taşıyan insanlardır. Maalesef bu kişiler, eğitimlerinden, geldikleri sosyolojik kümeden kaynaklanan sorunları İslami hareketin içine enjekte etmiştir. Örneğin kültürel çevrelerinde kadının fiilen ikinci sınıf muamele gördüğü ve bunun fark dahi edilmediği Türkiye’nin, Mısır’ın değişik köylerinde yetişen bazı İslami aktörler bu ‘bagajlarını’ İslam’ın içine taşımışlardır.

Ancak burada ‘iyi niyetli yıkıcıların’ yani “Aman gevşersek İslam’a zarar veririz.” derken aslında İslam dünyasının toparlanmasına engel olanların yol açtığı bir temel soruna işaret etmek gerekiyor.

Bu, ‘yanlış mükemmelleştirme’ hastalığıdır. Akıllı bir adam ABD’de Harvard’da okur sonra Güneş sisteminin dışına giden bir uydunun yapılmasına katkıda bulunur. Başka birisi cebinizdeki telefonu icat eder. Başka birisi jet motoru yapar. Başka birisi takma kalp üretir. Başka birisi genetik alanında akıl almayan yeniliklere imza atar.

Ama birisi içtihat yapalım derse, ‘iyi niyetli yıkıcı’ hemen ortaya atlar. “Aman imkansız, kolay mı, mümkün mü?” der, durdurur. Mars’a alet gönderen adam niye içtihat yapmasın? CERN deneylerini yapacak birikime sahip insanlar oluyor da “Mahalledeki kuyuya ördek düşmüş içilir mi?” gibi, ifademi mazur görün, ‘önemsiz’ bir konuda insan niye olmasın?

Bu ‘iyi niyetli yıkıcı’ lobi hiç durmadan bazı İslami kavramları mükemmelleştirir. “İçtihat öyle zordur ki yapılamaz.”, “Aman tefsir yazmak kolay mı, ne mümkün?”, “Öbür meselenin yanından geçemezsin”, “Filan mesele için bilmem ne gerekir”.

Bu tip yaklaşım, 100 yıl uğraşıya rağmen İslam dünyasının yerinde saplanmasına neden oluyor. Niye? İslam’ın durumunu daha fazla ibadet yaparak kurtarmak imkanı yoktur. Bir iç düşünsel yenilenme gerekiyor halbuki bu iyi niyetli yıkıcılar bunu engelliyor.

Aynı abartma her konuya uzanıyor. “Hakkıyla namaz kılmak mümkün mü canım…” Hatta bırakın “Kim hakkı ile abdest almış ki!” Bu absürt fikirlere inanıp sonra Ramazan’da TV’lerde saçma sapan dini sorular soran insanlara kızmayacaksın. Bu ‘yanlış mükemmelleştirme’ sonucu ümmet 1500 yıldır doğru dürüst ayağına mesh yapmayı hala öğrenemedi!

Öğlen namazı kılmak bir açık kalp ameliyatı yapmaktan zor değildir. Hele mümkün mü Kuran’ı anlamak? Kim Gazali’yi anlar ki?

Kuran da Gazali de gayet kolay anlaşılır. Biraz Batı’yı örnek alalım. Batı’nın anlaşılmaz adamı yoktur. Hatta Batı sana şunu der: Kant’ı oku anla sonra eleştir ve aş.

“Gazali anlaşılmaz, zaten Mevlana erişilmez” mantığı ile İslam dünyası yerinde tek ayak üzerinde sek sek oynuyor. Anlamadan, eleştirmeden ve aşmadan ileri nasıl gideceksin?

g.bacik@yenihayatgazetesi.com

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums