Demirelin unutulmaz sözleri
Demirelin unutulmaz sözleri
17.06.201510:35
1465

Süleyman Demirel 40 yıla yaklaşan siyasi yaşamı boyunca basına en çok malzeme veren lider oldu.

Süleyman Demirel 40 yıla yaklaşan siyasi yaşamı boyunca basına en çok malzeme veren lider oldu.

 *GAP'ı kimseye gap diye gaptırmam

*Demokrasilerde çareler tükenmez

*Bana sağcılar adam öldürtüyor dedirtemezsiniz (Maraş katliamının ardından)

*Yollar yürümekle aşınmaz

*Va mı bunun başka izah tarzı

*Verdimse ben verdim (Ilksan skandalında usulsüzlüğe konu olan para için)

*Açım diyene geber diyemezsiniz.

*Çaya yapılan zam değildir. Kalite ayarlaması yapıldı. Çayın kalitesi yükseltildi. (Çaya yapılan zammı soran muhabirlere)

*Dün dündür, bugün bugündür.

*Dünkü güneşle bugünkü çamaşır kurutulmaz.

*Mizah bir yumruktur, ne zaman kime vuracağı belli olmaz.

*Memleket meseleleri bir parkta oturarak halledilseydi, çok büyük bir park yaptırır hep beraber içinde otururduk.

*Memlekette gaz vardır. (Gaz sıkıntısı için hükümet ne gibi önlemler alıyor diye soran gazeteciye)

*MİT gizli saklı işler yapan bir teşkilat değildir.

*Kendim için bir şey istiyorsam namerdim. Kırk günde kabak yetişmez. (1978'de CHP'nin 40 günde Türkçe bilmeyen öğretmenleri alıp öğretmen yapması için demiştir.)

*Kim ödeyecek 350 milyar lira zararı? Ben öderim diyen bir babayiğit çıksın göreyim, devlet öder diyen çıksın göreyim. Nereden öder devlet 350 milyar lira zararı? (24 Ocak 1980 tarihli basın toplantısından)

*Kayserililer benden daha da uyanık. (Kayseri mitingi sonrası) Köprülerin altından daha çok su akar, dünyanın sonu değil

*Binaenaleyh, öküzün altında buzağı aramanın manası yoktur. (24 Ocak 1980 basın toplantısından.)

*Binaenaleyh Türkiye'nin altı çürüktür, Türkiye'nin altı çürüktür diye bırakıp gidecek değiliz, bununla yaşamasını öğreneceğiz. (17 Ağustos deprem sabahı)

*Bize plan değil, pilav lazım. (CHP'nin planlı kalkınma önerisine verdiği cevabı.)

*Olaylar fevkalade... (1995-Gazi Katliamı)

Şapkaya güzellemeler

Adalet Partisi Genel Başkanı seçildiği 1964 yılından, kongrede ilk selamlamadan itibaren Süleyman Demirel halkı hep şapkasıyla selamlamıştır. Tüm siyasal yaşamı boyunca "Şapka" hep sağ elindeydi. Bu şapka Demirel’in sivil siyaset anlayışının sembolü olmuştur.

*Benim şapkam tatilde de çalışır.

*Bu şapkayı millet yarattı gardeşim.

*Bu fötr şapkayla 6 defa gittim, 7 kere geldim

*Bu şapka demokrasinin sembolü olmuştur

*Şapkam nerede Nazmiye?

 

Neresini sıkacaktım

60’lı yıllar… Kıbrıs meselesi nedeniyle İngiltere’yle Türkiye’nin arası kötü. Tam da bu sırada Demirel İngiltere’ye ziyarete gidiyor. Dönüşte gazetecilerle arasında geçen diyalog ise şöyle:

-Efendim, neden İngiliz Dışilişkiler Bakanı’nın elini sıktınız?

-Neresini sıkacaktım kardeşim.

 

Ege bir Türk gölü değildir

Demirel Başbakan. 12 ada konusunda Yunanistan ile yine sorun yaşanmış, karşılıklı kılıçlar çekilmiş. Ertesi gün kabine toplanmış ve toplantı uzun saatler sürmüş. Dışarıda gazeteciler merakla yapılacak olan açıklamayı bekliyor:

- Sayın Başbakan, Yunanistan Ege Denizi'nin bir Yunan gölü olduğunu iddaa ediyor. Cevabınız ne olacak?

- Ege bir Türk gölü değildir. Ege bir Yunan gölü de değildir. Ege zaten bir göl de değildir!!!

 

Benzin vardi da biz mi ictik?

Süleyman Demirel’in, zamanında benzin yokluğu hakkında kendisine gazetecilerden yönelen sorulara verdiği efsanevi cevap.

Bu cevap şöyle devam etmiştir: Su mu daha değerlidir benzin mi? Tabii ki su, benzin içilmez ama su içilir.

 

‘70 sente muhtacız !

Türkiye’de 70’lerin sonunda yaşanan ekonomik krize atfen sarf edilmiştir. Demirel, dış ticaret açığındaki artışı ve döviz darboğazını bu sözle ifade etmiştir.

Ben altı kere gittiysem yedi kere geldim: Başbakanken bir programda kendisine "sizi o bulunduğunuz yerden altı defa indirdiler, hala orada nasıl duruyorsunuz?" diyen gazeteciye verdiği cevap

Beşiktaş'ı niye sormuyorsun? (kendisine fenerbahçeyi mi, yoksa galatasarayı mı tuttuğunu soran muhabire cevaben)

Kırıkkale’de cephane fabrikası patlamıştır. neden önlem alınmadığı gazete manşetlerininden inmezken Demirel kendi uslübuyla olayı değerlendirir:  Kimin aklına gelir patlayacagı?

Ben bir gün evimde otururken Çankaya'ya çıkayım diyerek çıkmadım.

Duygu Asena'nın ilk popüler olduğu dönemlerde kendisine konu hakkındaki düşünceleri soruldu.

Demirel: "Bunun icabı vardır veya yoktur bu ayrı bir mesele… İcabı yoksa fuzuli bir şey yapılmış olmaz yine de… İcabı varsa feminizim fevkalade bir şeydir"

Yollar yürümekle aşınmaz

Demirel bu sözü, 8 kasım 1968’de AP Ankara İl Kongerisinde sokaklara dökülen halk için söylemiştir. Daha sonra da “kimse beni yanlış çıkarmak için , bakalım yollar yürümekle eskir mi diyerek daha fazla yürümemiştir" diye geliştirmiştir.

Kızdırmayın adamı bakayım

1 Şubat 1978, AP Genel Başkanı, Ana Muhalefet Partisi Lideri: Hükümetin başını kontrgerillanın ne olduğunu ve nereye bağlı olduğunu açıklamaya davet ediyorum?

24 Kasım 1990, DYP genel başkanı, ana muhalefet lideri: Hukuk devletinde bu tür örgütlere yer yoktur. Parlamento'nun bu toplumsal tehlikeye, hukuk dışılığa ve devlet içindeki bu gizli örgütlenmeye karşı çıkması bir görev haline gelmiştir

24 şubat 1993, Başbakan: Kontrgerilla tartışması kadar Türkiye'de havanda su dövülen bir konu yoktur. Deniyor ki, araştıralım. O zaman her şeyi araştıralım, yarın güneş doğacak mı diye araştıralım"

Muhabir: Efendim, derin devlet nedir?

Demirel: Derin devlet, normal devletin raydan çıkmış halidir.

Dün dündür, bugün bugündür.

Bir kış PKK ateşkes ilan ettiğinde o vazgeçilmez üslubuyla devletin bakış açısını çok güzel özetler:

“Kan döken insanlar ‘biz kan dökmekten vazgeçtik’ derlerse, ‘iyi yaptınız, alın size bir mükâfat verelim’ denmesi mümkün değil. Kan döken insanlara ‘aman vazgeçmeyin, kan dökmeye devam edin’ demek de mümkün değil. Kan döken insanlar bundan vazgeçerlerse, bu iyi olmadı demek de mümkün değil.”

Dört kaz teslim etsen, akşama üçünü kaybedip gelir (1980 öncesinde Bülent Ecevit’e)

Enkaz devraldık.

Artık bu cümleyi sarf etmeyen hükümet kalmadı. Seçilir seçilmez ilk olarak "enkaz devraldık" diyorlar ama bu cümleyi siyasi hayatımıza ilk sokan Demirel'in ta kendisidir...

Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, 'tartışmalı' cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde hiçbir üniversitede protesto gösterisi yapılmamasının dikkat çekici olduğunu ifade etti.

Demirel, "nerede bu ODTÜ'lü öğrenciler?" diye sordu ve sonra istediği tepkiyi aldı:

“Nerede bu ODTÜ'lüler" diyen Demirel'e, ODTÜ senatosu Çankaya seçimine yönelik sert bir bildiri yayımlayarak cevap verdi.

Fırat'ın kenarındaki bir kuzudan ben sorumluyum.

Kırk günde kabak yetişmez.(1978 de CHP'nin 40 günde Türkçe bilmeyen öğretmenleri alıp öğretmen yapması için demiştir.)

Tek kelimeyle iyi, iki kelimeyle iyi değil

Demirel'in eski tayfasının bulundugu bir ortamda bir gazeteci sorar

" Sayın Demirel, Türkiye'nin durumunu tek kelimeyle özetler misiniz?"

Demirel: iyi..

Herkes şaşırır, Demirel mevcut duruma iyi demiştir sonuçta. Ama devam eder.

Demirel: Ama iki kelimeyle özetlememi isterseniz "iyi değil"..

O köprüyü ben yaptım

Üniversite ziyaretlerinden birinde sol görüşlü bir öğrenci Demirel’i sıkıştırmaya çalışır.

- Türkiyede yapılan her türlü işi sahiplenmek gibi bir adetiniz var…

- Sen nerde oturuyorsun?

- Niye ki? Kadıköyde!

- Hah işte buraya her gün gelmek için üstünden geçtiğin köprü var ya

- ee evet

- Onu işte ben yaptım!

Türkiye’nin Avrupa Birliği'ne girmek için tarih alma konusunu şu fıkrayla değerlendirmiştir:

"Avrupa Birliği'ne girmek isteyenler sınava alınıyor. Bulgaristan sınava giriyor, 'atom bombası ne zaman atıldı' diye soruluyor. '1945' diyor, 'geçtin' deniyor.

Daha sonra romanya sınava giriyor. 'atom bombası nereye atıldı' deniyor, 'Japonya' diyor, 'sen de geçtin' deniyor.

Türkiye'ye sıra gelince 'atom bombası atıldıktan sonra ölenlerin isimleri, soyadları, doğum yerleri, mesleklerini söyle' deniyor.

Şartlar ne kadar ağır olursa olsun Türkiye ve Avrupa sıkıntıları aşacaktır ve Türkiye, AB'nin tam üyesi olacaktır."