Vahap COŞKUN
Demirtaş tartışma yaratan bu ifadelerini Halk TV Ankara Temsilcisi Özlem Akarsu Çelik ile yaptığı söyleşide açıklığa kavuşturmaya çalıştı. Çelik’in sorularını yanıtlarken Demirtaş konuya dair bazı ayrıntıları da paylaştı. Buna göre, görüşme talebi 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimi ertesinde, İmralı Heyeti’nden Sırrı Süreyya Önder aracılığıyla Demirtaş’a iletilmişti.
Teklif, elbette ki, PKK liderliğiyle alakalı değildi; çözüm sürecinde Demirtaş’ın etkisini artırma ve muhataplık bakımından Öcalan’ın yerine Demirtaş’ın rol almasını sağlamaya dönüktü. Demirtaş, bu görüşme teklifini anında geri çevirmişti. Çünkü:
“Siyaseten de ahlaken de uygunsuz bir teklifti. Dolayısıyla zaten Öcalan ile açık bir görüşme trafiği sürerken beni öne çıkarma anlamına gelebilecek böylesi bir girişimi hiç düşünmeden reddettim.
“Bu girişim, çözüm sürecini sabote etmekten başka hiçbir işe yaramazdı ve görüştüğünüz muhataplarınıza karşı samimiyetsizlik, ikiyüzlülük anlamına gelirdi. Benim böyle bir oyunun parçası olmam mümkün değildi.”
Bir teklif, iki yorum!
Demirtaş’ın sözleri, gazeteciler tarafından onun adres olarak gösterdiği Sırrı Süreyya Önder’e soruldu. Önder, Halk TV’den İsmail Saymaz’a konuştu:
“Süreçte bir görüşme talebinin olduğu doğrudur. Görüşme başlığı, sürecin ve tarafların rol ve işlevlerine ve genel gidişatın değerlendirilmesine dairdir. Selahattin Bey de İmralı Heyeti’nin yeterince görüştüğünü ve bir eşbaşkan olarak kendisinin çok hayati bir gündem olmadıkça görüşmesinin ahlaki olarak yanlış, siyaseten de doğru olmayacağını belirtmiştir.”
Önder’in bu açıklaması, medyada -genel olarak- Demirtaş’ın sözlerinin bir “doğrulanması” olarak yansıtıldı. Evet, Önder’in MİT’ten Demirtaş’a bir görüşme talebinin olduğunu teyit ettiği, doğru. Ancak talebin içeriği hakkında Önder ile Demirtaş’ın söylediklerinin tamamen örtüşmediği de gözden kaçacak gibi değil.
Zira Demirtaş kendisine “Öcalan’ın yerine geç!” denildiğini iddia ediyor. Önder ise, talebin gayesinin “sürecin ve tarafların rol ve işlevlerini ve genel gidişatı değerlendirmek” olduğunu vurguluyor. Bu ikisinin birbiriyle tevil edilemeyecek kadar farklı olduğu izahtan varestedir. Çünkü birincisi, abesle iştigaldir; Demirtaş’ın Öcalan’ın yerine ikame edilmesinin imkân ve ihtimali yoktur. Fakat ikincisi, makuldür ve olması gerekendir.
Anlaşılan o ki, MİT’ten gelen görüşme talebi tektir ama Demirtaş-Öcalan hattında bu tek teklif iki ayrı yoruma tabi tutulmuştur: Demirtaş bu teklifte, HDP ile PKK’yi, kendisi ile Öcalan’ı karşı karşıya getirme tehlikesi sezdiği için görüşmeye yanaşmamıştır. Öcalan ise bunu bir fırsatın heba edilmesi olarak görmüştür.
“Böyle Kürtlük olmaz. Böyle Kürtlük ölü Kürtlüktür. Böyle Kürtlük yere batsın”
Nitekim İmralı Notları’nda* Öcalan, Hakan Fidan ile görüşmediği için Demirtaş’a ağır eleştiriler yöneltir. 15 Ağustos 2014’te Sırrı Süreyya Önder, Pervin Buldan, İdris Baluken ve bir devlet yetkilisinin katılımıyla İmralı’da bir görüşme gerçekleşir. Görüşmede MİT’in bahse konu teklifi gündeme geldiğinde Öcalan, Demirtaş’ın görüşmemesini bir ciddiyetsizlik ve acemilik olarak niteler:
“Devlet yetkilileri bu konuda daha ciddi. Sayın yetkili de zor koşullarda inisiyatif kullanarak buraya geldi, çalışmalar yürüttü. Ben onun yaptığı çalışmaları değerli bulduğum için gayret gösteriyorum. Gerçi biz uzun vadede devleti sönümlendirmek istiyoruz ama böyle olsa bile bu işin ciddiyetinin olması gerekir. Ben böyle yaklaşıyorum. Ama devlet yetkilisi Selahattin Bey’le görüşmek istemiş. (Sırrı Süreyya Önder’e dönerek) Siz sanırım Hakan Bey ile görüşmüşsünüz, kendisi Selahattin Bey ile de görüşmek istemiş. Selahattin neden görüşmemiş? İki eli kanda da olsa görüşmeliydi. Böyle yaparak acemiliğini ortaya koydu. Kurumsal kimliğini en basit yöntemlerle (kutular vb.) ortaya koyarsan oy’unun oranını düşürürsün. Muhalefeti daha bilinçli yapmak gerekir. Erdoğan’a yönelik muhalefeti ben yürütüyorum.” (s. 344)
“Ben bu kadar çaba sarf edeceğim ama sen bir görüşmeye bile tenezzül etmeyeceksin. Böyle Kürtlük olmaz. Böyle Kürtlük ölü Kürtlüktür. Böyle Kürtlük yere batsın. Hepiniz kadronuzu yetiştireceksiniz, anlamaya çalışacaksınız.” (s.345)
“Bin yıllık bir mesele, bu çok ciddi bir olay. Küsmekle, kendini yere atmakla, ağlamakla olmaz. Bir devlet adamıyla bile görüşmeye üşeniyor.” (s.345)
“Selahattin örgüt terbiyesini bilir”
Öcalan, bu görüşmede Demirtaş’ın yıldızının yükselmesinden rahatsız olduğu ve onun önünü kesmeye çalıştığı yönündeki iddialara da sert bir dille karşı çıkar. Eleştiri ve uyarılarının demokratik siyaseti etkin bir şekilde kullanamamalarından kaynaklandığını ve Demirtaş’a takoz koymasının düşünülemeyeceğini söyler. Tam tersine, başta Demirtaş olmak üzere siyasi alandaki aktörlerden daha yoğun bir çaba göstermelerini beklediğini vurgular ve bu iyi niyetli eleştirilerinin topluma başka bir şekilde aksettirilmesini kabul edilemez bulur.
“Şimdi basın ‘yeni bir yıldız doğuyor ama Apo bu tarihi görüşmenin önünü alacak, engelleyecek’ deniyor. El insaf derler yahu! Böyle saçma bir şey olur mu? Toplumu bu temelde saptırıyorlar. Siz de yeterli cevap olamıyorsunuz. Anında cevap vereceksiniz, yeterli olacaksınız. Demokratik siyaseti doğru işletmeniz lazım. Siz beni temsil ediyorsunuz, bunları anlatmanız lazım.” (s. 345)
“Siz gelişme göstereceksiniz. Ben Selahattin’i severim, sayarım. Eleştirilerimden faydalanmasını söyleyin. Ben onun önünü açmaya çalıştım, adım adım onu büyütmeye çalıştım. O da bu yeterliliği göstermek zorunda.” (s. 345)
“Selahattin örgüt terbiyesini bilir. Selahattin’e özel selamlarımı söyleyin. Eleştirilerim yapıcıdır. Daha yoğun katılmalıdır.” (s. 357)
Bütün bu olan bitenlerden çıkarılması lazım gelen bir ders var: Birbiriyle irtibatlı olan veya içe geçmiş yapıların aynı hadiselere ayrı yorumlar getirme ve farklı tepkiler verme tehlikesi her zaman vardır. Ve bu da, bir çözüm sürecini sekteye uğratabilir ve kıymetli şansların kaçırılmasına sebebiyet verebilir. Dolayısıyla bir daha çözüm süreci gibi bir yola girildiğinde, ki girilmelidir, bu tür bir tehlikeyi asgariye indirecek mekanizmaları kurmak gerekir.
Doğru ve sağlıklı iletişim hayatidir!
* Abdullah Öcalan; Demokratik Kurtuluş ve Özgür Yaşamı İnşa (İmralı Notları), Weşanên Mezopotamya, Neuss, Almanya, 2016
Perspektif, 9 Aralık 2022
https://www.perspektif.online/iki-eli-kanda-da-olsa/
Yazarlar
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuErdoğan’dan tarihi itiraf… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUİnsan hiç üzülmez mi… utanmaz mı hiç? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUEski bir anıdan günümüzde yaşananlara çıkartılacak ders 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR103 kişinin ölümündeki suçu sahte belgeyle gizlediler 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilÖtekileştirmek Ve Ötekileştirdiklerimizle Yüzleşmek – “Kürt Sorunu”na Alternatif Bir Bakış 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasi meşruiyet ve matematik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇ“İçerde Nutuk, dışarda Kur’an!” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Geri zekalıya anlatır gibi” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcılık ve post-İslamcılık ve modernizm ve milliyetçilik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolOrta Doğu’da İsrail tehdidi 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKardeşinin cenazesine gidememek 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRSiyaset çıkar, itibar, zenginleşme aracı olmadığında… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEKim bu Ümmet? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZCumhurbaşkanı’nın ittifak çıkışı ve silahsızlanma sürecinin gölgesinde muhalefet 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKutuplaşmanın son mağduru; CHP’nin ilk imam hatip müdürü Celal Hoca 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağacı taşımanın suç olduğu ülke: Portekiz 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNBundan sonra top devletin sahasına geçiyor 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYüz yıllık düğümü çözme yolunda cesur adım Devlet Bahçeli’den geldi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİÖcalan’ın 7 dakikası 10.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçHalk TV ve Sözcü TV'nin karartılması hakkında 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANCHP operasyonlarında yeni eşik 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBir hegemonya diyarı olarak Türkiye… 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.07.2025
28.06.2025
15.06.2025
30.05.2025
21.05.2025
15.05.2025
29.04.2025
21.04.2025
15.04.2025
8.04.2025