Vahap COŞKUN
İktidar, 6 Şubat depremi sonrası alınan tedbirler kapsamında üniversitelerde uzaktan eğitim yapılmasına karar verdi. Hayatın her alanına ait her düzenlemeyi tek bir kişiye bağlayan mer’i rejimin bir karakteri olarak, bu karar da tabii önce Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklandı. Yükseköğretim Kurulu’ndan (YÖK) açıklama ise sonradan geldi. Muhtemelen YÖK de üniversite yönetimleri de bu karardan vatandaşlarla aynı anda haberdar olmuşlardır.
Karara gerekçe olarak, öğrenci yurtlarının depremzedeler için kullanılacak olması gösterildi. Buna göre, Türkiye’nin dört bir tarafındaki öğrenciler yurtlarından çıkarılacak, onlardan boşalacak yerlere depremzedeler yerleştirilecek. Artıları ve eksileri üzerinde durup düşünülmeden aceleyle alınmış bu karar, neresinden tutsanız elinizde kalıyor. Birkaç noktaya değinilebilir:
Bir: Evvela, deprem on şehrimizi vurdu. Evi yıkılan veya oturulamayacak hale gelen vatandaşlarımızın sayısı çok fazla; buna mukabil yurtlar -tamamı kullanılsa bile- çok az vatandaşımıza hizmet verebilecek bir kapasiteye sahip. Dolayısıyla, depremzedelerin acilen barınması için yurtlardan önce oteller, pansiyonlar, devlet kurumlarının misafirhaneleri gibi alternatif mekânları devreye sokmak daha doğru olacaktır.
İki: Yurtlar, ailelerin barınması için gerekli koşullara sahip değildir. Ranzalar, ortak banyo, eğer varsa ortak mutfak aile yaşamına uygun değildir. Öğrencilerin asgari ihtiyaçlarını karşılamak için tasarlanmış mekânlarda, çok sayıda ailenin hayatını idame ettirmesi mümkün değildir.
Üç: Deprem mağdurlarının başka illere gitmek istediği de temeli olmayan bir varsayımdır. Acıları ne deni büyük olursa olsun depremzedelerin kahir ekseriyeti yaslarını tutmak, yakınlarından haber almak, mümkünse evlerini ve eşyalarını kurtarmak, kendilerine dair süreci yakından izlemek, işlerini-görevlerini sürdürmek ve benzeri nedenlerle şehirlerinde kalmayı tercih edeceklerdir. Hatay’da, Maraş’ta, Adıyaman’da, Malatya’da evi yıkılan bir mağdurun; hiçbir irtibatının olmadığı bir şehirdeki öğrenci yurduna yerleşmek isteyeceğini düşünmenin gerçekçi bir tarafı yoktur. Çözümü onların bulunduğu yerde yaratmaya çalışmak gerekir, onlardan uzak yerlerde değil.
Dört: Aileleri deprem felaketine maruz kalan on şehirde yaşayan ama kendileri ülkenin diğer şehirlerinde üniversite eğitimi gören ve yurtlarda kalan azımsanmayacak bir öğrenci kitlesi vardır. Üniversitelerin açık tutulması, bu öğrencilerin yaralarının sarılması ve hayatlarının bir nebze de olsa normale dönmesi için hayati bir işlev taşırken onları üniversitelerinden ve yurtlarından koparmanın ne öğrencilere ne de ailelerine bir faydası olacaktır.
Beş: Depremin derinden tesir ettiği on şehirdeki üniversiteler ve orada okuyan öğrenciler için birtakım önlemler düşünülebilir. Eğitimin bir süre geç başlatılması düşünülebilir. Veya evvela uzaktan eğitimle başlanıp akabinde yüz yüze eğitime geçilebilir. Ya da bu şehirlerdeki öğrenciler, bu dönem için, ülkenin diğer şehirlerindeki üniversitelere dağıtılabilir. Üniversiteler arası anlaşma ve dayanışma ile depremzede üniversitelerin öğrencilerinin diğer üniversitelerde misafir edilmesi sağlanabilir.
Hülasa on-line eğitim seçeneği, ancak eğer başka bir imkân yoksa ve sadece bu on şehir için devreye sokulmalıdır. Her halükârda yapılması gereken; deprem bölgesi dışındaki üniversitelerde eğitimi sürdürmek ve deprem bölgesindeki üniversitelerin öğrencilerinin ise yüz yüze eğitim alması için olanakları sonuna kadar zorlamaktır.
Altı: Covid-19 pandemisinde öğrenciler iki yıl boyunca uzaktan eğitim almak zorunda kaldı. Okuldan uzak kalmak, öğrencilerin hem psikolojilerini menfi yönde etkiledi hem de akademik gelişimlerini sekteye uğrattı. Pandeminin yarattığı devasa hasar henüz yeni yeni onarılmaya başlamışken tekrar öğrencileri eve tıkmak telafisi zor bir yıkıma neden olabilir. İki büyük sıkıntı var:
Biri, uzaktan eğitimin alt yapısının zayıflığıdır. Meşum pandemi süreci, bu nedenle, eğitim alanında kayıp yıllar hanesine yazıldı. Diğeri ve daha mühimi ise, uzaktan eğitimin bilhassa fen bilimleri ve sağlık bilimleri gibi yoğun uygulama içeren bölümler için elverişli olmamasıdır. Teori ağırlıklı sosyal bilimlerde uzaktan eğitim -kesinlikle tercih edilmese de-olağanüstü şartlarda bir ölçüde kabul edilebilir; ancak fen ve sağlık alanında eğitimin yüz yüze olması bir mecburiyettir. Mühendislik ve mimarlık talebesi inşaata girmeli, tıp talebesi hastaya bakmalıdır.
Hayati bir meseledir bu; sürekli olarak gelecek kuşaklara aktardığımız sorunların çözümü için öğrencilerimizin iyi bir eğitim almaları yolunda bütün olanakları seferber etmemiz gerekir. Eğitime ara vermek, ancak son bir çare olarak düşünülmelidir. Eğitim, ilk akla gelen, önü arkası hesap edilmeyen fikirlere feda edilmemeli; ilk gözden çıkarılan eğitim olmamalıdır.
Yazarlar
-
Figen ÇalıkuşuErdoğan’dan tarihi itiraf… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇ“İçerde Nutuk, dışarda Kur’an!” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEKim bu Ümmet? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Geri zekalıya anlatır gibi” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolOrta Doğu’da İsrail tehdidi 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcılık ve post-İslamcılık ve modernizm ve milliyetçilik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağacı taşımanın suç olduğu ülke: Portekiz 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRSiyaset çıkar, itibar, zenginleşme aracı olmadığında… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKardeşinin cenazesine gidememek 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR103 kişinin ölümündeki suçu sahte belgeyle gizlediler 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKutuplaşmanın son mağduru; CHP’nin ilk imam hatip müdürü Celal Hoca 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasi meşruiyet ve matematik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUEski bir anıdan günümüzde yaşananlara çıkartılacak ders 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZCumhurbaşkanı’nın ittifak çıkışı ve silahsızlanma sürecinin gölgesinde muhalefet 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUİnsan hiç üzülmez mi… utanmaz mı hiç? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilÖtekileştirmek Ve Ötekileştirdiklerimizle Yüzleşmek – “Kürt Sorunu”na Alternatif Bir Bakış 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNBundan sonra top devletin sahasına geçiyor 13.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.07.2025
28.06.2025
15.06.2025
30.05.2025
21.05.2025
15.05.2025
29.04.2025
21.04.2025
15.04.2025
8.04.2025