Vahap COŞKUN
2023 seçimlerinde alınan ve başarısızlık sayılan neticelerden sonra HDP içinde bir tartışmanın olması kaçınılmazdı. Nitekim seçiminden hemen sonra HDP yönetimi, memnun olmadıkları seçim tablosunun ayrıntılı bir okumasının yapılacağını açıkladı.
Ancak Demirtaş, bu mesele de HDP’den önce davrandı ve 2023 seçimlerinde partinin performansını değerlendiren bir yazı kaleme aldı. (https://artigercek.com/forum/hdp-acisindan-tbmm-secimi-neden-boyle-oldu-252148h) “Seçim stratejisi ve taktikleri, aday tercihleri, saha çalışmaları gibi pratik alandaki başlıklara” dair eleştirilerini saklı tutan Demirtaş, HDP’nin genel siyaseti hakkında son derece eleştirel bir resim çiziyor.
Metinden anladığım kadarıyla Demirtaş, HDP merkezine dört temel eleştiride bulunuyor:
- Seçmen sosyolojisindeki değişimin okunamaması
- AK Parti ve MHP ortaklığında kurulan rejimin derinliğinin kavranamaması ve buna uygun bir mücadele stratejisinin geliştirilememesi
- 2023 seçimlerinin gerçek mahiyetinin fark edilmemesi, seçimlere gereken değerin verilmemesi ve güçlü bir seçim kampanyasının yürütülmemesi
- Kendisinin siyasi alandaki boşluğu doldurmak ve HDP’yi –ona önyargıyla bakan- kitlelere taşımak için gösterdiği çabaların anlaşılamaması ve hatta “kendini öne çıkarıyor” düşüncesiyle linçe tabi tutulması
“Lafta radikal, pratikte okey masasından kalkmayan düşkünler”
Demirtaş, bu meyanda, HDP yönetimine sert sözlerle yükleniyor. Mesela, “Son beş yıldır HDP Genel merkezine yazdığım mektuplarla, gönderdiğim mesajlarla ve makalelerimle bu gerçeği anlatmaya çalışıyorum fakat her seferinde, sesim yankılanıp bana geri dönüyor” diyerek, düşüncelerinin partisi tarafından kaale alınmadığında şikâyet ediyor.
“Yaşanan birçok şey var ve bunları halka yansıtmayı doğru bulmadığım için kurumları işletmeye gayret ediyorum. Ne yazık ki çoğu zaman da kurumlar işlemiyor” sözüyle hem merkez ile arasında birtakım sıkıntıların yaşandığına hem de partide kurumsal mekanizmaların işlevsizliğine dikkat çekiyor.
“Parti binalarında boş dedikodularla uğraşanların da etkisiyle, siyasal alanda istediğimiz uyumu ve ortaklaşmayı ne yazık ki yaratamadık… Slogancılıkla kimse daha fazla ilerleyemez” ifadeleriyle, partinin sloganların çekiciliğine kapıldığına ve gerçek siyaset üretmedeki zaafına işaret ediyor.
Keza Demirtaş, HDP ve çevresindeki bazı siyasi aktörler için “lafta radikal, pratikte okey masasından kalkamayan düşkünler”, “slogan dışında hiçbir numarası olmayan tipler”, “kraldan daha çok kralcı davrananlar” ve benzeri gibi çok ağır tanımlamalar yapıyor. Siyasal ve sosyal ortama egemen olan bu tıynetteki şahıslar yüzünden partinin hem nitelik hem de nicelik açısından zayıfladığını belirtiyor.
Doğrusu, yenilir yutulur laflar değil bunlar!
Kılıçlar çekildi
Demirtaş ile HDP merkezi arasında ciddi bir yaklaşım farkı ve bundan kaynaklanan sorunların bulunduğu, herkesin bildiği bir sırdı. İki taraf birbirlerinin hukuklarına riayet ederek ve kamuoyu önünde birbirlerini eleştirmeyerek, bu sırrın mümkün mertebe açığa çıkmamasına çabalıyorlardı.
Lakin Demirtaş’ın, ilk kez, bu kadar can acıtıcı kavramlarla HDP yönetimine yönelmesi ile birlikte, denilebilir ki Pandora’nın kutusu açıldı. Şöyle ki:
Demirtaş, her ne kadar metinde bir defa kendisinin de özeleştiri yapması gerektiğinden bahsetse de, esas itibariyle rahatsızlık yaratan seçim sonuçlarından HDP merkezini sorumlu tutuyor, cezayı onlara kesiyor. Kendisinin olan bitenle bir bağını kurmuyor, dışında tutuyor, izlenen siyasette herhangi bir rolünün dahlinin olmadığını ima ediyor.
Ancak gerçekte durum farklı; Demirtaş’ın tamamen işin dışında olduğu da söylenemez, parti politikalarının tespitinde hiçbir dahlinin olmadığı da. Misal, HDP’nin muhalefetin yörüngesine girmesinde ve “Üçüncü Yol” iddiasından vazgeçip bir nevi “İkinci Yol”a eklemlenmesinde Demirtaş’ın tercihlerinin payı yadsınamaz. Dolayısıyla başarısızlığı tek bir tarafa mal etmek hakşinas sayılmaz, Demirtaş’ın da sorumluluğu var.
Zannımca bu sorumluluk, bundan böyle daha çok gündeme gelecektir. Evvelden kapalı kapılar ardından kalan kimi eleştiriler, gün yüzüne çıkacaktır. Demirtaş kılıçları çekti; eşyanın tabiatı gereği bu da onun hem genel tercihlerinin ve hem de seçim sürecinde izlediği siyasetin daha çok sorgulanmasına neden olacaktır.
HDP’de kaynayan kazan birçok gelişmeye gebe!
Not: Bu yazı yazıldığında Demirtaş “aktif siyaseti şimdilik bırakıyorum” açıklamasını yapmamıştı.
Yazarlar
-
Ali BULAÇ“İçerde Nutuk, dışarda Kur’an!” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuErdoğan’dan tarihi itiraf… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR103 kişinin ölümündeki suçu sahte belgeyle gizlediler 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKardeşinin cenazesine gidememek 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolOrta Doğu’da İsrail tehdidi 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasi meşruiyet ve matematik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEKim bu Ümmet? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUEski bir anıdan günümüzde yaşananlara çıkartılacak ders 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcılık ve post-İslamcılık ve modernizm ve milliyetçilik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZCumhurbaşkanı’nın ittifak çıkışı ve silahsızlanma sürecinin gölgesinde muhalefet 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağacı taşımanın suç olduğu ülke: Portekiz 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKutuplaşmanın son mağduru; CHP’nin ilk imam hatip müdürü Celal Hoca 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUİnsan hiç üzülmez mi… utanmaz mı hiç? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilÖtekileştirmek Ve Ötekileştirdiklerimizle Yüzleşmek – “Kürt Sorunu”na Alternatif Bir Bakış 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRSiyaset çıkar, itibar, zenginleşme aracı olmadığında… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Geri zekalıya anlatır gibi” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.07.2025
28.06.2025
15.06.2025
30.05.2025
21.05.2025
15.05.2025
29.04.2025
21.04.2025
15.04.2025
8.04.2025