Vahap COŞKUN
Türkiye, bir süredir normalini kaybetmiş bir ülke görünümündeydi; Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bilhassa son dönemlerde iktisadi ve siyasi tercihleri ülkeyi rasyonelleştirmekten uzaklaştırıyordu. Normalini yitimi hem içeride hem de dışarıda sert eleştirilere konu oluyordu.
2023 seçimlerinden Erdoğan’ın galibiyetle ayrılmasının ardından, onun nasıl bir siyasi hata gireceğine dair etraftan gezinen iki senaryo vardı.
Senaryolardan kötümser olanı, artık Erdoğan’ı sınırlayan herhangi bir unsurun kalmadığını, dolayısıyla bildiğini okumaktan geri durmayacağını, bugüne kadar takip ettiği siyaseti en uç seviyesine kadar götüreceğini iddia ediyordu.
İyimser olanı ise, gerek şartların dayatması ve gerek Erdoğan’ın artık son dönemi olması hasebiyle Erdoğan’ın mevcut politikalardan geri dönebileceğini, özelikle iktisadi alanda daha akılcı bir yola girebileceğini söylüyordu. Kaldı ki, Erdoğan’ı tanımlayan başat özellik, pragmatist olmasıydı; onun en iyi yaptığı işlerden biri koşullar değiştiğinde, izlediği siyaseti ve birlikte hareket ettiği aktörleri buna uyarlayabilmesiydi.
Bu senaryolardan hangisinin gerçekleşme ihtimalinin daha yüksek olduğunu gösterecek verilerden biri, Erdoğan’ın yeni dönemde hangi isimlerle çalışacağıydı. Çünkü kadro mühimdir, nasıl bir oyun oynanacağı, en iyi kadroya bakılarak anlaşılabilir. Açıklanan liste, bu bağlamda, ikinci senaryoyu ağır basar hale getirdi.
Zira Erdoğan, genel olarak, makul isimlerden oluşan bir “kabine” kurdu. Popülist, içeride ve dışarıda birçok soruna sebebiyet veren, liyakatsiz ama aşırı partizan, devlet yönetme adabına aykırı davranan tartışmalı isimleri kenara koydu. Bürokrasiyi tanıyan, liyakatli, teknokrat ve devlet ciddiyeti taşıyan isimleri sahaya çekti. Kabine, bu haliyle, üç kritik konuda akli hamleler yapılacağının bir işareti olarak okunabilir.
“Gözlerindeki ışıltıya dayana ekonomik model”
İlki, iktisadi rasyonelleşmedir; ortodoks ekonomi politikalarına bağlılıklarıyla temayüz eden Cevdet Yılmaz’ın Cumhurbaşkanı Yardımcısı, Mehmet Şimşek’in de Hazine ve Maliye Bakanı olması, bunu ifade eder.
Nitekim Şimşek’in devir-teslim törenindeki “Rasyonel zemine dönme dışında seçeneğimiz kalmamıştır. Mali disiplin ve fiyat istikrarı temel hedefimiz olacak” ifadeleri, aslında devraldığı zeminin irrasyonel olduğunun -lisan-ı münasiple- itirafıdır. Keza Yılmaz’ın “siyasi istikrar ile ekonomik istikrarın ilişkisini çok net görüyoruz” sözleri de aynı kapıya çıkar.
Hülasa Erdoğan’ın ekonominin dümeni teslim ettikleri kişilerin kimlikleri düşünüldüğünde, “gözlerindeki ışıltıya” yaslanan “Türkiye Ekonomik Modelinin” rafa kaldırıldığı söylenebilir.
İkincisi, Avrupa Birliği ile ilişkilerin bir toparlanma sürecine girecek olmasıdır. Son yıllarda AB ile Türkiye arasında çok boyutlu krizler yaşandı. Avrupa, iktidar tarafından, bir nevi, bütün kötülüklerin menbaı olarak sunuldu. Bahusus Eski İçişleri Bakanı Soylu, AB’yi adeta düşman olarak kodladı ve Türkiye’yi hedef alan her hain girişimin ardından AB’nin bulunduğunu vurgulayan bir dil kullandı. Kabindeki tercihler, bu dilin değişeceğinin sinyalini veriyor.
Üçüncüsü de, ABD ile normalleşme hızının artırılmasıdır. İlk etapta, muhtemelen, İsveç’in NATO üyeliğine Türkiye’nin koyduğu vetonun kaldırılması ve Türkiye’nin F-16 taleplerinin ABD tarafından karşılanması dosyalarında mesafe kat edilecek. Her iki taraf da karşılıklı adımlar atmaya hazır görünüyor.
Büyükşehirlerde kan kaybı
Zannımca, Erdoğan’ın bu aklileşme hamlesinin altında yatan iki dinamik var: Dinamiklerden biri, ekonomisinin artık gelip sınıra dayanmış olmasıdır. Türkiye’de zaten varlığı artık hükümet tarafından da kabul edilen ağır sorunlar vardı. Seçim ekonomisinin yarattığı tahribat da bu sorunlara eklenince, dengeler iyiden iyiye bozuldu. Mevcut kadro ve anlayışın, ekonominin düze çıkaramayacağı belli oldu. Keza pansuman tedbirlerin de nefesi tükendi.
Tek çare, ekonominin idaresini oyunu kuralına göre oynayan ve işinin ehli bir ekibe vermekti. Herkes gibi Erdoğan da bunun farkındaydı; seçimden önceki gibi veya ona benzer bir kadro ile hareket ettiğinde, ne içe ne de dışa bir güven telkin edemeyeceğini görüyordu. Ekonominin toparlanmaya başlaması için, piyasaların kendilerinden emin olduğu isimlere ihtiyaç vardı. Erdoğan da bunu gördüğünden, daha önce hakkında sert sözler sarf etmiş olsa bile, Şimşek’i ekonominin başına oturttu.
Diğer dinamik ise, 2024 ilkbaharında yapılacak olan yerel seçimlerdir. Erdoğan Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazandı ama ne AK Parti’deki kan kaybını durdurabildi ne de büyükşehirlerde rakibini geçebildi. Ak Parti 2018’den bu yana % 7 oy kaybetti. Keza İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Antalya, Mersin gibi önemli merkezlerde Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ı arkada bıraktı.
Bu tablo, şimdiye kadar ki politikaların sürdürülmesi halinde AK Parti’nin büyük şehirlerde arzu ettiği neticeyi almasının zor olduğunu söylüyor. AK Parti’nin büyükşehirlerdeki dengeyi değiştirmesi için ise; insanların sırtındaki ekonomik yükü hafifletmesi, insanların kendilerini daha rahat hissedecekleri bir politik ortam yaratması ve büyükşehirlerde kaybettiği Kürt seçmenlerin en azından bir kısmı geri alması gerekiyor.
Kabine, Erdoğan’ın seçimden bu dersi çıkarttığını ve takımını ona göre tazmin ettiğini gösteriyor.
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRSiyaset çıkar, itibar, zenginleşme aracı olmadığında… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR103 kişinin ölümündeki suçu sahte belgeyle gizlediler 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUEski bir anıdan günümüzde yaşananlara çıkartılacak ders 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilÖtekileştirmek Ve Ötekileştirdiklerimizle Yüzleşmek – “Kürt Sorunu”na Alternatif Bir Bakış 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZCumhurbaşkanı’nın ittifak çıkışı ve silahsızlanma sürecinin gölgesinde muhalefet 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağacı taşımanın suç olduğu ülke: Portekiz 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolOrta Doğu’da İsrail tehdidi 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇ“İçerde Nutuk, dışarda Kur’an!” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEKim bu Ümmet? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuErdoğan’dan tarihi itiraf… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUİnsan hiç üzülmez mi… utanmaz mı hiç? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKardeşinin cenazesine gidememek 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKutuplaşmanın son mağduru; CHP’nin ilk imam hatip müdürü Celal Hoca 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Geri zekalıya anlatır gibi” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasi meşruiyet ve matematik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcılık ve post-İslamcılık ve modernizm ve milliyetçilik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNBundan sonra top devletin sahasına geçiyor 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYüz yıllık düğümü çözme yolunda cesur adım Devlet Bahçeli’den geldi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİÖcalan’ın 7 dakikası 10.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçHalk TV ve Sözcü TV'nin karartılması hakkında 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBir hegemonya diyarı olarak Türkiye… 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANCHP operasyonlarında yeni eşik 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.07.2025
28.06.2025
15.06.2025
30.05.2025
21.05.2025
15.05.2025
29.04.2025
21.04.2025
15.04.2025
8.04.2025