Vahap COŞKUN
Prof. Dr. Ergun Özbudun hayatını kaybetti. Anayasa hukuku ve siyaset bilimine damga vuran Özbudun Hocamızın vefatıyla Türkiye, çok büyük bir değerini, bir hukuk ve siyaset düşünürünü kaybetti.
Özbudun, 1959’da Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu. 1962’de doktorasını tamamladı. 1967’de doçent, 1975’te de profesör unvanlarını aldı. Yarım asrı aşkın bir süre, Türkiye’de ve dünyada birçok seçkin üniversitede ders verdi. Binlerce öğrenci yetiştirdi; öğrencileri sürekli ondan yeni şetler öğrendi. Birçok akademisyenin yetiştirdi; bugün üniversitelerde anayasa hukuk ve siyaset bilimi dersi veren hocaların hemen tamamımın akademik kariyerlerine bir noktada dokundu. Doğrudan ve dolaylı olarak bütün hocalar onun tedrisinden geçti, bu nedenle “Hocaların Hocası” sıfatı en çok ona yakıştı.
Ergun Hoca, geniş kamuoyunda bir “anayasa hukukçusu” olarak bilinir. Evet, evvel emirde Hoca bir anaysa hukukçusudur. Lakin Taha Akyol’un da dikkat çektiği üzere, anayasa hukukunu “salt bir hukuk” olarak düşünmemiş; siyaset bilimi, siyaset sosyolojisi ve tarihle birlikte ele aldığı anayasa hukukunu disiplinler arası bir seviyeye yükseltmiştir. “Anayasa hukuku biliminin ‘konvansiyonel’ sınırlarını aşan, siyaset bilimi, sosyoloji ve tarihle irtibatlı ‘disiplinlerarası’ bir hukuk bilgini” olan Özbudun’un “bu yönüyle çığır açıcı bir isim olduğu muhakkaktır.”
Velûd bir yazardır Ergun Hoca. 2008’de öğrencileri ve meslektaşları tarafından, onun adına hazırlanan Armağan Kitabı’nda* belirtildiğine göre; 19 kitap, 35 kitap bölümü, 35 makale yazmış; 6 kitabın editörlüğünü üstlenmiş, 9 kitabı ve 4 makaleyi Türkçeye çevirmiştir. Keza ulusal ve uluslararası akademik etkinliklerde, muhtemelen sayısını kendisinin de bilenmeyeceği kadar çok tebliğ sunmuş, ulusal ve uluslararası kuruluşlar için raporlar hazırlamıştır.
Yurt içindeki ve yurt dışındaki yayınlarıyla ve çalışmalarıyla anayasa hukukuna ve siyaset bilimine paha biçilmez katkılar yapmıştır. Yazdıkları camiada derin etkiler yaratmış, eserlerine çok sayıda atıf yapılmıştır. Allah vergisi bir yazı yeteneği vardır; anayasa hukukunun ve siyaset biliminin en çetrefil konularını muazzam bir berraklıkla okurlarına aktaran muhteşem bir dile sahiptir. Meselelere farklı pencerelerden bakar, bir görüşün güçlü ve zayıf yanlarını tahlil eder ve nihayetinde kendi durduğu yeri açık bir biçimde ortaya koyar. Eserleri karmaşadan uzaktır, yazdıklarına derinlikli bir sadelik ve netlik hâkimdir.
“Anayasanın dürüst yorumcusu”
Kemal Gözler “Ergun Özbudun’un Türk Anayasa Hukuku Doktrinine Katkısı” başlıklı makalesinde; Hoca’nın eserlerinin belli başlı hususiyetlerini vurgular. Özbudun’un eserlerinin uluslararası nitelik taşıdığına, karşılaştırmalı analizleri ihtiva ettiğine, Türk Anayasa Hukuku Doktrinini yeni kavramlar ve yeni tartışmalarla tanıştırdığına, bilimsel hassasiyetle ve açık bir anlatımla kaleme alındığına işaret eden Gözler, bir noktanın altını özellikle çizer. O da Özbudun’un hukuki görüşlerinin, siyasi değer yargılarından uzak olmasıdır.
“Ergun Özbudun karşılaştığı anayasal meselelere çözüm ararken, saf bir hukukçu olarak kalmış, art niyetlerle anayasa kurallarını yorumlamamıştır. Özbudun Hocamız, Anayasanın dürüst bir yorumcusudur. Özbudun, yorumlarını belli bir siyasal akımın menfaatlerine göre değil, hukuk biliminin ilklerine ve kendi aklına göre yapmıştır. Yaptığı yorumlar, sonuç olarak bugün belli bir siyasal akımın işine, yarın başka bir siyasal akımın işine gelir veya gelmez. Bu ayrı bir meseledir. Özbudun’un yazılarında belirli bir siyasal eğilime menfaat sağlamak kastıyla yapılmış bir yorum, ileri sürülmüş bir görüş yoktur. Şüphesiz Ergun Özbudun’un bir insan ve vatandaş olarak siyasi kanaatleri vardır; ancak Özbudun, iyasi olarak angaje bir hukukçu değildir.” (Cilt II, s. 11)
Elbette Ergun Hocanın her çalışması, kendi başına bir değer, ancak Türk anayasa Hukuku adlı kitabını yeri ayrı. Yine Gözler’in sözleriyle “Türkiye’de Hocamızın Türk Anayasa Hukuku kitabını okumadan, bu kitaba atıf yapmadan anayasa hukuku alanında bir şey yazmak mümkün ve caiz değildir. Bu kitabın zikredilmediği her çalışma, kaçınılmaz olarak eksik bir çalışma olarak görülür”. (Cilt II, s. 12)
Benzer bir değerlendirmeyi Hocanın siyaset bilimi çalışmaları için de söylemek mümkündür. “Ergun Özbudun’un Türk Siyaset Bilimine Katkılarının Değerlendirilmesi” adlı makalesinde Ali Resul Usul; “Özbudun yazdıklarına şu veya bu şekilde referans verilmeden Türk siyaseti hakkında yazılmış olan herhangi bir akademik eserin eksik kalmış demektir” ifadelerini kullanırken bir hakkı teslim eder. (Cilt I, s. 2)
Gerçekten de Özbudun, Türkiye siyasetinde asker ve vesayet, güçlü devlet ve zayıf sivil toplum, siyasi partiler ve parti sistemi, anayasa yargısı ve demokratikleşme gibi kritik mevzuları, karşılaştırmalı bir yöntemle, analitik bir temelde ve güçlü bir teorik çerçeveyle inceleyen onlarca eser vermiştir. Onun bu eserlerine nüfuz etmeden, Türkiye’deki siyasetin dününü ve bugününü hakkıyla anlamak olası değildir.
Anaysa hukukunda olduğu gibi siyaset biliminde de objektifliği elden bırakmaz Özbudun; kendini bir ideolojinin ve siyasi tarafın mutlak sözcüsü veya savunucusu konumuna sokmaz. Bilimsel niteliği ve akademik ahlaka sadakatinden ötürü fikirleri her daim ilgi görmüştür; karşıt olanlar da taraftar olanlar da onun ileri sürdüğü tezlere kulak kabartmışlardır; bu da Hocanın en güçlü yanı olmuş, muhatapları nezdinde tesirini artırmıştır.
Hocaların Hocasına bugün veda ediyoruz. Bıraktığı boşluğu kolay doldurulamaz. Allah rahmet eylesin, mekânı cennet olsun…
* Prof. Dr. Ergun Özbudun’a Armağan (İki Cilt), Yetkin Yayınları, Ankara, 200
Yazarlar
-
Ali BULAÇ“İçerde Nutuk, dışarda Kur’an!” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuErdoğan’dan tarihi itiraf… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR103 kişinin ölümündeki suçu sahte belgeyle gizlediler 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKardeşinin cenazesine gidememek 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolOrta Doğu’da İsrail tehdidi 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasi meşruiyet ve matematik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEKim bu Ümmet? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUEski bir anıdan günümüzde yaşananlara çıkartılacak ders 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcılık ve post-İslamcılık ve modernizm ve milliyetçilik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZCumhurbaşkanı’nın ittifak çıkışı ve silahsızlanma sürecinin gölgesinde muhalefet 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağacı taşımanın suç olduğu ülke: Portekiz 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKutuplaşmanın son mağduru; CHP’nin ilk imam hatip müdürü Celal Hoca 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUİnsan hiç üzülmez mi… utanmaz mı hiç? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilÖtekileştirmek Ve Ötekileştirdiklerimizle Yüzleşmek – “Kürt Sorunu”na Alternatif Bir Bakış 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRSiyaset çıkar, itibar, zenginleşme aracı olmadığında… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Geri zekalıya anlatır gibi” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.07.2025
28.06.2025
15.06.2025
30.05.2025
21.05.2025
15.05.2025
29.04.2025
21.04.2025
15.04.2025
8.04.2025