Vahap COŞKUN
Son günlerde Özgür Özel yönetimindeki CHP’yi değerlendirirken dikkate alınması gereken iki hadise gerçekleşti.
Hadiselerin ilki, İzmir’dendi; genç bir kadın, Dilruba Kayserilioğlu, bir YouTube kanalında iktidara yönelik sert eleştirilerde bulundu ve iktidarı destekleyenler için de “Beyni emcüklenmiş birer geri zekâlılarsınız” ifadesini kullandı. Bu konuşmanın sosyal medyada bir anda yayılması üzerine Kayserilioğlu, “Cumhurbaşkanı’na hakaret” ve “halkı kin ve nefrete tahrik” suçlamalarıyla önce gözaltına alındı, sonra tutuklandı. 13 günlük hapisliğin ardından, meselenin garabeti artık yargı makamlarına da batmış olacak ki Kayserilioğlu avukatlarına dahi haber verilmeden tahliye edildi.
Herhangi bir derinlik içermeyen ve muhtemelen sokağa mikrofon tutulduğunda yüzlercesini duyacağınız sözlerden biriydi Kayserilioğlu’nun sözleri. Herhalde en büyük ceza, o sözlere bir değer atfetmemek ve geçip gitmek olurdu. Ancak devlet, yemedi içmedi, Kayserioğlu’nun peşine düşüp onu hapishaneye tıktı. Böylece Kayserilioğlu bir düşünce özgürlüğü sembolüne dönüştü ve mesele siyasetin gündemine taşındı.
Absürt bir hal vardı ortada ve muhalefetin bu absürtlüğe tepki göstermesi normaldi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, evvela Kayserilioğlu’nu cezaevinde ziyaret etti ve akabinde de İzmir Fuarı’nın açılışında yanı başında oturttu. Kayserilioğlu, CHP’de adeta bir kahraman edasıyla karşılandı ve Özel de konuşmasında ona özel bir paragraf ayırdı.
Suyunu Çıkarmak
Şimdi; aykırı çıkan her sesin bastırılmasına rıza gösterilmemesinde ve tutuklanmanın yerli yersiz kullanılıp bir gözdağı müessisine dönüştürülmesine güçlü bir itiraz da bulunulmasında, CHP açısından bir problem yok. Aksine bunun, ana muhalefet partisi olarak CHP’nin üzerine düşen bir vazife olduğu da söylenebilir.
Lakin toplumun büyük bir kesimine “geri zekâlı” diyen birini alay-ı vala ile ağırlamak ve hatta onunla özdeşlik kurulduğu intibaını uyandıracak pozlar vermek, bir muhalefet partisinin -hem de iktidara namzet bir muhalefet partisinin- işi olmasa gerektir. Yakışıksız sözler etmiş olsa bile birinin mağdur edilmesine karşı çıkmak başka, o yakışıksız sözlerin sahibine büyük bir itibar göstermek başkadır.
Oysa yapılması gereken basitti: CHP hem o sözleri kabul etmediğini gösterecekti hem de tutuklanmayı eleştirecekti. Bir taraftan halkı tahkir eden ifadelerin üzerine yapışmaması için azami dikkatle davranacak, diğer taraftan da özgürlükleri savunacaktı. Fakat CHP bir tarafı eksik bıraktı ve Kayserilioğlu’nun ifadeleri üstlenir gibi konumlandı.
İşin suyu da burada çıktı. Çünkü o sözler, her siyasetçiyi zor durumda bırakır. Zira CHP yönetimi, yarın öbür gün oylarını almak için “geri zekâlı” olarak nitelenen kesimlerin kapılarını çalmak mecburiyetinde kalacaktır. Bu söz kendilerine hatırlatıldığında, verecek cevap bulmakta dara düşecekleri kesindir.
Siyasetçi, halkla siyaset yapar, halkın desteğine mecburdur ve ancak onunla yol alabilir. Dolayısıyla halkın bir bölümüne nefret bildiren sözler sarf eden bir kimseye, bir siyasetçinin büyük bir değer atfetmesi düşünülemez. Bu, asla yapılmaması gereken bir hata olur. Anlaşılan o ki, eski CHP gibi, yeni CHP de bu tür hayati hataları yapmaya çok meyyal.
“Mustafa Kemal’in Askerleri” ve “Trikopis’in Askerleri”
İkinci hadise, Kara Harp Okulu’nda meydana geldi. Okuldan mezun olan bir grup teğmen, resmî tören bittikten sonra bir araya gelip korsan bir yemin ettiler. Kılıçların çekildiği ve “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganın atıldığı bu korsan yemin eylemi, siyasetin de sıcak konularından biri oldu.
İktidar, önceleri, sözcüleri aracılığıyla top çevirmeye çalıştı, işi geçiştirmenin yollarını aradı. Ancak kısa bir süre sonra, olaydan duyduğu rahatsızlığı en üst seviyeden, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ağzından, hem de son derece sert bir dille gösterdi.
CHP ise, askerlerin bu yemininden memnuniyetini saklamadı. Genel Başkan Özel, teğmenlere çok açık ve net bir destek verdi ve “Kanaat önderiniz, akıl önderiniz gibi, Fesli deli Kadir’in dediği gibi, ‘keşke Yunan kazansaydı’ deyip ‘Trikopis’in askerleriyiz’ mi diyeceklerdi? Elbette Mustafa Kemal’in askerleri onlar” diyerek de hükümete tepki gösterdi.
Ne yazık ki Özel’in sözlerinde bir tarih okuması yok. Türkiye’de ordunun darbe yapma geleneğini, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” ifadesinin bilhassa yakın geçmişte hangi bağlamlarda kullanıldığını, bunun iktidara ve destekçilerine neyi hatırlattığını, darbecilerin gayri-meşru hareketlerini her daim Atatürk külü üzerinden meşrulaştırdıklarını gerçeğini es geçiyor.
İki Yara
Özel, teğmenlerin sözlerini literal anlamıyla el aldı ve oldukça ucuz bir karşılaştırma (Mustafa Kemal’e karşı Trikopis) üzerinden alkış ve puan toplamayı hedefledi. Oysa bunun ona da partisine de yarardan ziyade zarar vereceği açık. Çünkü bir siyasi parti olarak CHP, askerle ilişkilerinde mimli bir tarihe sahip. “CHP + Ordu = İktidar” denklemi boşlukta yaratılmadı, bunun bir tarihi ve toplumun geniş kesimlerinde menfi bir karşılığı var. CHP bu formülü içselleştirdiği ölçüde demokratik iktidar olma şansını kaybetti.
İşte bu yüzden, özellikle Baykal sonrası dönemde, CHP militarist zihniyetten uzaklaşma ve halkla yakınlaşma yönünde bir çaba içine girdi. Ancak teğmenlerin davranışına kayıtsız koşulsuz arka çıkılması, CHP’nin bu demokratik zafiyetini anımsattı ve zaten mahcup bir şekilde yaptığı demokratikleşme hamlelerinin de inandırıcılığını zayıflattı.
CHP’nin iki büyük yarası var: Dindar-muhafazakâr kesimlere uzaklık ve askere yakınlık. Son iki hadiseye gösterdiği reaksiyonla CHP’nin bu iki yarasını tekrardan kanattığını belirtmek mümkün: Bir yandan yakınlaşmak istediği toplumsal kesimlerde CHP’ye dair kuşkuları kabarttı. Diğer yandan da CHP’nin “askerden medet uman parti” algısının hatırlattı ve yeniden üretilmesini sağladı.
İktidar güç kaybediyor ve düştüğü kuyudan kendi çabasıyla çıkması zor görünüyor.
Buna mukabil, CHP’de olan-bitenlerin gösterdiği üzere, Türkiye’de muhalefetin iktidara can simidi uzatmada göz kamaştıran bir maharete sahip olduğunu da unutmamak gerekiyor.
Yazarlar
-
Bahadır ÖZGÜR103 kişinin ölümündeki suçu sahte belgeyle gizlediler 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZCumhurbaşkanı’nın ittifak çıkışı ve silahsızlanma sürecinin gölgesinde muhalefet 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilÖtekileştirmek Ve Ötekileştirdiklerimizle Yüzleşmek – “Kürt Sorunu”na Alternatif Bir Bakış 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUİnsan hiç üzülmez mi… utanmaz mı hiç? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRSiyaset çıkar, itibar, zenginleşme aracı olmadığında… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKardeşinin cenazesine gidememek 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Geri zekalıya anlatır gibi” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolOrta Doğu’da İsrail tehdidi 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuErdoğan’dan tarihi itiraf… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEKim bu Ümmet? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcılık ve post-İslamcılık ve modernizm ve milliyetçilik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇ“İçerde Nutuk, dışarda Kur’an!” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağacı taşımanın suç olduğu ülke: Portekiz 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUEski bir anıdan günümüzde yaşananlara çıkartılacak ders 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasi meşruiyet ve matematik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKutuplaşmanın son mağduru; CHP’nin ilk imam hatip müdürü Celal Hoca 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNBundan sonra top devletin sahasına geçiyor 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYüz yıllık düğümü çözme yolunda cesur adım Devlet Bahçeli’den geldi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİÖcalan’ın 7 dakikası 10.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçHalk TV ve Sözcü TV'nin karartılması hakkında 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANCHP operasyonlarında yeni eşik 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBir hegemonya diyarı olarak Türkiye… 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.07.2025
28.06.2025
15.06.2025
30.05.2025
21.05.2025
15.05.2025
29.04.2025
21.04.2025
15.04.2025
8.04.2025