Vahap COŞKUN
2012, hem PKK hem de devlet için bir önemli bir sınav yılıydı.
PKK, Ortadoğu’daki gelişmelerin elini güçlendirdiği kanaatindeydi ve biraz silkelerse devleti düşürebileceğini düşünüyordu. “PKK’nin AKP’yi silahla yenemeyeceğini söyleyenler avuçlarını yalasınlar” diyen Duran Kalkan siyasi çözüm arayışlarını “PKK’yi pasifleştirme çabaları” olarak niteliyordu. Kalkan’a göre, içinde bulunulan dönem “silahlı çözüm süreci”ydi ve PKK saldırılarını arttırarak hedefe varacaktı.
“Devrimci halk savaşı” adını verdiği bir stratejiyi uygulamaya koyan PKK, Şemdinli’yi kuşatarak alana hâkim olmaya çalıştı. Amaç, çatışmaların sokağa yayılmasını sağlayarak güvenlik güçleri ile sivil halkı karşı karşıya getirmek ve bir kitle hareketini ateşlemekti. Suriye’de yaşananların bir benzerinin meydana gelmesi, PKK’ye güç katacaktı.
Devlet için final ise, PKK’yi bitirmek veya en azından PKK’nin gücünü tehdit teşkil etmeyecek bir seviyeye düşürmekti. Hükümet Öcalan ile görüşmeleri kesti, basını hizaya çekti, BDP’yi baskıladı. Hükümete göre asker ve polis tamamıyla kendi emri altındaydı, artık “şike savaşları”yaşanmayacaktı. Keza, yargı da bu konuda kendisine güçlük çıkarmayacaktı. O hâlde bütüncül bir güvenlik politikasıyla PKK’nin hakkından gelinebilirdi.
Uygulanan politika iki yönlüydü: Dağda askerî operasyonları arttırarak PKK’ye ağır kayıplar verdirdi. Ovada ise yargısal operasyonlarla Kürt siyasetini etkisizleştirmeye, onun bir suç örgütü olduğu algılamasını yaratarak marjinalleştirmeye ve toplumla olan bağını kesmeye çabaladı. Ovada ve dağda art arda vurulan darbelerle PKK’nin belinin kırılacağı, “kışı veya baharı çıkaramayacağı” hesap ediliyordu.
Sonuçta her iki taraf da 2012 finalinden sınıfta kaldı. PKK, alanı kontrol ettiği fotoğrafını vermek için yüzlerce Kürt gencini ölüme gönderdi, saldırılarını yoğunlaştırdı, halkta bir savaş ruhunu yaratmaya çalıştı ama Kürtleri devrimci halk savaşına ikna edemedi. Devlet ise, tüm gücünü seferber etmesine karşın PKK’yi bitiremedi, etkisiz bir eleman hâline getiremedi. İki taraf da istediğine ulaşamadı, fakat bunun maliyeti ağır oldu: Son 13 yılın en çatışmalı süreci yaşandı ve 700’den fazla insan hayatını yitirdi.
Demokratik usullere dayanmayan ve barışı hedeflemeyen finaller, bu çağda başarısızlığa mahkûmdu ve öyle de oldu. Çatışmayla bu meselenin hâl yoluna girmeyeceği bir kez daha tecrübe edildikten sonra tekrar görüşmelere dönüldü. Öcalan ile direkt ve muhtemelen Kandil ile endirekt yürütülen görüşmelerde amacın PKK’ye silah bıraktırmak olduğu belirtiliyor.
Süreç doğası gereği zorlu olacak; bu nedenle demokratik kamuoyunun bu görüşmeleri desteklemesi son derece mühim. Süreci savunanlar AKP’nin oltasına takılanlar olarak nitelenebilir, “safdil demokrat” diye küçümsenebilir. Zararı yok; bunlara aldırmadan ama temkini de elden bırakmadan sürece katkı sunulmalı.
Görüşmelerin çözümle neticelenmesi için iki hayati noktaya dikkat etmeli: İlki, taraflar arasındaki güvensizliğin aşılması. Bu noktada ilk adım, çatışmaların durması ve KCK davaları için hukuki düzenlemelerin yapılması olabilir. Arzulanan sonuçlara varılabilmesi için tarafların daha önceki yanlışlarından sakınması gerekiyor.
İkincisi, görüşmelerin rayından çıkmamasını ve kamuoyunun görüşmelerin sonuca hazır hale gelmesini sağlayacak dikkatli bir politik dilin kullanılması. Taraflar, birbirlerini şeytanlaştırmaktan kaçınmalı.
AKP, sorunu salt silah bırakmaya endekslememeli, demokratik adımları atmayı ertelememeli, görüşmeleri kritik dönemlerin atlatılmasına yarayan bir araç olarak ele almamalı, bir sabotaj karşısında hemen görüşmelerden vazgeçip güvenlik politikalarına yönelmemeli.
PKK/BDP, sorunun çözümünün ancak AKP ile olabileceğini kabullenmeli. PKK/BDP, kendi düşünce dünyasına ve ruh iklimine uygun partilerle/odaklarla bu sorunu çözmeyi isteyebilir. Ama gerçek olan, iktidarın AKP olduğudur ve bu sorunun da AKP ile çözüleceğidir. Dolayısıyla PKK/BDP, AKP’yi bütün kötülüklerin anası hâline getirmekten ve AKP iktidarını yıkmayı ana-misyon haline getirmekten vazgeçmeli, muhafazakâr-mütedeyyin kitleleri çözüme ikna etme noktasında AKP’nin önemli bir fırsatı içerdiğini görmeli.
Başarısızlığa uğrayan bir görüşme sürecini sert bir şiddet dalgası takip ediyor ve bu, çok sayıda insanın hayatına mal oluyor. Taraflar bunu akılda tutmalı, bu kez toplumu sukutuhayale uğratmamalı ve finali barış ile yapma iradesini göstermeli.
twitter.com/vahap_coskun
Yazarlar
-
Ali BULAÇ“İçerde Nutuk, dışarda Kur’an!” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilÖtekileştirmek Ve Ötekileştirdiklerimizle Yüzleşmek – “Kürt Sorunu”na Alternatif Bir Bakış 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUEski bir anıdan günümüzde yaşananlara çıkartılacak ders 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuErdoğan’dan tarihi itiraf… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolOrta Doğu’da İsrail tehdidi 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZCumhurbaşkanı’nın ittifak çıkışı ve silahsızlanma sürecinin gölgesinde muhalefet 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUİnsan hiç üzülmez mi… utanmaz mı hiç? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Geri zekalıya anlatır gibi” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKutuplaşmanın son mağduru; CHP’nin ilk imam hatip müdürü Celal Hoca 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEKim bu Ümmet? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcılık ve post-İslamcılık ve modernizm ve milliyetçilik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRSiyaset çıkar, itibar, zenginleşme aracı olmadığında… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasi meşruiyet ve matematik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR103 kişinin ölümündeki suçu sahte belgeyle gizlediler 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağacı taşımanın suç olduğu ülke: Portekiz 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKardeşinin cenazesine gidememek 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNBundan sonra top devletin sahasına geçiyor 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYüz yıllık düğümü çözme yolunda cesur adım Devlet Bahçeli’den geldi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİÖcalan’ın 7 dakikası 10.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçHalk TV ve Sözcü TV'nin karartılması hakkında 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.07.2025
28.06.2025
15.06.2025
30.05.2025
21.05.2025
15.05.2025
29.04.2025
21.04.2025
15.04.2025
8.04.2025