Vahap COŞKUN
Farklı meslek ve gruplardan gelen 300 milliyetçi şahsın yayınladıkları bildiri, siyasal kimliğin nasıl olması gerektiğine dair tartışmaya ivme kazandırdığı için faydalı oldu. Zira Kürt meselesi de nihayetinde, bir siyasal kimliği tanımlama sorunudur ve yeni anayasa sürecinin merkezî konularından biridir. Dolayısıyla yeni anayasada yapılacak siyasi kimlik tarifi ve belirlenecek vatandaşlık statüsü, Kürt meselesini de doğrudan etkileyecektir.
Kanaatimi baştan söyleyeyim: Eğer mevcut durumu muhafaza etmeye dönük bir yaklaşım sergilenirse, bu tercih çözümü imkânsız kılar. Buna mukabil anayasa koyucu tavrını hak, özgürlük ve eşitlik temelli zihniyetten yana koyarsa, çözüm için uygun bir zemin sağlanmış olur. Neden?
Bir siyasal toplumun birliğini koruyabilmesi ve iyi işleyebilmesi, o toplumun bir cemaat duygusuna sahip olmasına bağlıdır. Eğer bir siyasal toplumun üyeleri arasında karşılıklı dayanışma duygusu yoksa o toplumda ne karşılıklı işbirliği yapılabilir, ne de grubun üyeleri başkaları için fedakârlıkta bulunabilir. Bu itibarla dayanışma duygusunun varlığı, hayati bir önemi haizdir. Peki, ama bu duygu nasıl oluşturulabilir?
Bir dayanışma duygusu yaratabilmenin öncelikli şartı ise, tüm üyelerin eşit hak ve özgürlüklere sahip olmasına dayanan ortak bir vatandaşlık anlayışının geliştirilmesidir. Ortak vatandaşlık, üyeler arasında karşılıklı ilgi, dayanışma ve işbirliği sağlayan bir işlev görebilir ve böylelikle siyasal toplumun birliğini tahkim edebilir.
Ortak vatandaşlık, bir toplumdaki farklı grupların korunmasının da temel şartıdır. Bütün herkesin hak ve özgürlüklerden eksiksiz bir biçimde yararlandırılması başta etnik, dinsel ve kültürel olmak üzere farklı kimliklerin yaşamını kolaylaştırır. Dolayısıyla, öncelikle ortak vatandaşlık anlayışı güçlendirilmelidir.
Vatandaşlığın boyutları
Ancak burada durulmamalıdır. Çünkü çok etnili ve kültürlü toplumlarda salt vatandaşlık hukuku ve pratiği, farklılıkların kimliklerini ve haklarını garanti altına almaya yetmez. Böyle toplumlarda vatandaşlık üç boyutlu olarak düşünülmelidir.
İlki, bir siyasal toplumun üyelerinin sahip olduğu biçimsel hak ve özgürlükleri ifade eden kanuni boyuttur. İkincisi, bir kimsenin siyasal toplumun ortak ulusal kimliğiyle özdeşleşmesini ifade edenpsikolojik boyuttur. Ve üçüncüsü, bir kimsenin, siyasal toplumu yönetenleri kendi meşru temsilcileri olarak görmesini ifade eden siyasi boyuttur. (Nafiz Tok; Kültür Kimlik Siyaset, Ayrıntı Yayınları, s. 180 vd.)
Çokkültürlü bir toplum, bu üç boyutu da kapsayan bir vatandaşlık anlayışını hâkim kılmalıdır. Çünkü sadece kanuni boyuta odaklanan bir vatandaşlıktan sağlıklı bir birliktelik üretilemez. Vatandaşlığın psikolojik ve siyasi boyutları ihmal edildiğinde toplumda güçlü bir dayanışma duygusu yaratılamaz. Vatandaşlık, hapsedildiği dar sınırlarından kurtarılmalı, grupların farklılık içeren taleplerini tanımalı ve bu taleplerin karşılanması için özel politika düzenlemelerine açık olmalıdır.
Buradan Türkiye için şöyle bir sonuç çıkarılabilir: Türkiye’de “Türklük” üzerine inşa edilen siyasi kimliğe yönelik ciddi itirazlar var. Kürtlerin ağırlıklı bir kesimi kendisini bu kimlikle özdeşleştirmiyor, kendisini bu dairenin dışında düşünüyor. Meselenin kökeninde bu var. Dolayısıyla eğer bu meselenin demokrasi içinde çözülmesi isteniyorsa, yapılması gereken bellidir: Kürtlerin de kendilerini içinde gördükleri bir hukuki ve siyasi çerçevenin oluşturulması.
Etnik Türkler cemaati
Bu, “Türklük” ile olacak bir iş değildir. Bugün Türkiye’de vatandaşı “Türk” olarak tanımlamak ve toplumu da “etnik Türkler cemaati” olarak görmek, toplumda ortak bir dayanışma duygusunun oluşmasına hizmet etmiyor, birleştirici bir işlev görmüyor. Dolayısıyla, sözkonusu bildiri sahiplerinin yaptığı gibi, Türklükte ısrar etmek, ayırıcı ve bölücü bir etki yaratıyor.
Türklük, toplumun tüm üyelerinin kendilerini özdeşleştirebilecekleri bir cemaat kimliği olma vasfı taşımadığından Türkiye’nin siyasi kimliğinin değişmesi gerekiyor. İhtiyaç duyulan; siyasi kimliği etnik ve kültürel türdeşlikten arındırılmış bir şekilde ve demokratik normlar üzerinde tanımlamaktır. Bu ihtiyacın giderilmesi, ancak ortak vatandaşlık anlayışının kazanımlarını sahiplenen ve bunu çokkültürlülükle güçlendiren anayasal bir vatandaşlıkla mümkün olabilir.
[email protected]
twitter.com/vahap_coskun
Yazarlar
-
Ali BULAÇ“İçerde Nutuk, dışarda Kur’an!” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuErdoğan’dan tarihi itiraf… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR103 kişinin ölümündeki suçu sahte belgeyle gizlediler 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKardeşinin cenazesine gidememek 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolOrta Doğu’da İsrail tehdidi 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasi meşruiyet ve matematik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEKim bu Ümmet? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUEski bir anıdan günümüzde yaşananlara çıkartılacak ders 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcılık ve post-İslamcılık ve modernizm ve milliyetçilik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZCumhurbaşkanı’nın ittifak çıkışı ve silahsızlanma sürecinin gölgesinde muhalefet 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağacı taşımanın suç olduğu ülke: Portekiz 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKutuplaşmanın son mağduru; CHP’nin ilk imam hatip müdürü Celal Hoca 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUİnsan hiç üzülmez mi… utanmaz mı hiç? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilÖtekileştirmek Ve Ötekileştirdiklerimizle Yüzleşmek – “Kürt Sorunu”na Alternatif Bir Bakış 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRSiyaset çıkar, itibar, zenginleşme aracı olmadığında… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Geri zekalıya anlatır gibi” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.07.2025
28.06.2025
15.06.2025
30.05.2025
21.05.2025
15.05.2025
29.04.2025
21.04.2025
15.04.2025
8.04.2025