Vahap COŞKUN
Selahattin Demirtaş ve Pervin Buldan, geçen hafta, İmralı’da dokuzuncu görüşmeyi yaptı. Görüşme sonrası Öcalan’ın mesajı kamuoyuna duyuruldu. İki noktanın üzerinde duruluyordu mesajda: İlk olarak Öcalan, devlet yetkilileriyle görüşmelerinin devam ettiğini ancak bugüne kadar araçsal olarak değerlendirilen konumunun bundan böyle “stratejik” olarak ele alınması gerektiğini söylüyordu.
“Konumunun stratejik bir noktaya evirilmesi” talebi, Öcalan’ın artık “meşru bir aktör olarak muamele görme” isteğini yansıtıyor. Öcalan çözüm sürecinin başlamasında ve PKK ’nin bu sürece ikna edilmesinde kendisinin ve fikirlerinin bir araç olarak kullanılmasının anlaşılabilir olduğunu belirtiyor. Öcalan’a göre, hükümetin gerek Türkiye’deki Kürt meselesinin ve gerek başta Suriye olmak üzere Ortadoğu’daki sorunların çözümünde işbirliği yapabileceği en uygun aktör, kendisi. Hükümetten bu fiili durumu görmesini ve bir “lider” olarak konumunun güçlendirilmesini bekliyor.
Bu meyanda Öcalan, sürecin daha sağlıklı bir şekilde yürütülmesi için hapishane koşullarının iyileştirilmesini ve kamuoyuyla doğrudan irtibatını sağlayacak imkânların tesisini gerekli görüyor. Somutlamak gerekirse Öcalan, BDP ile yapılan görüşmelerinin periyodik bir hal almasını, düzenli bir şekilde avukatlarıyla görüşmesinin sağlanmasını ve medya mensuplarıyla bir araya gelebilmesine olanak tanınmasını istiyor.
Talepler normal
Bunlar uçuk, karşılanamayacak veya hükümet açısından sorun doğurabilecek istekler değil. Zira BDP ile dokuz görüşme yapıldı, herhangi bir tepki söz konusu olmadı. Avukatlarla görüşme zaten bir hak; fiili engellemenin kaldırılması yeterli olacak. Medya mensuplarıyla görüşmeye gelince, bu da mümkün, örneği var. Mesela Can Dündar, Şemdin Sakık ile hapishanede bir röportaj yapmıştı. Bugün de aynı şekilde benzeri Öcalan için yapılabilir. Nitekim bazı gazeteciler (örneğin Radikal’den Ömer Şahin ve Sabah’tan Sevilay Yükselir) Adalet Bakanlığı’na bunun için başvurmuş durumda. Bu talepler kabul edilerek Öcalan ile gazetecilerin yüzyüze konuşması sağlanabilir. Böylelikle hem Öcalan’ın görüşleri ilk ağızdan öğrenilmiş ve Öcalan’ın sürece doğrudan müdahalesi sağlanmış olur hem de bu taleplerden kaynaklı itirazlar ve eleştiriler ortadan kaldırılarak süreç güçlenmiş olur.
Öcalan’ın mesajında ikinci olarak “demokratikleşme paketi”ne yapılan bir vurgu vardı. Öcalan ile görüşen Demirtaş da, ilerleme kat etmeye yardımcı olacak bir pakete destek vereceklerini, ancak paketin dayatmacı bir karakter taşıması halinde bunu kabul etmeyeceklerini ifade etti. Yani paket ve süreç bağlantısı mühim, ona bağlanan umutlar fazla.
Gerçi Başbakan’ın pakette anadilde eğitime, seçim barajının düşürülmesine ve genel affa dair bir düzenlemenin olmayacağını ilan etmesi, pakete bağlanan umutların bir kısmının yitimine neden oldu. Ama yine de özellikle KCK davalarına yönelik bir beklentinin olduğunu söylemek mümkün. TCK ve TMK’da yapılacak olan esaslı değişikliklerle KCK tutuklularının önemli bir kısmının serbest kalmasının sağlanması sürece pozitif katkı sağlar.
Elbette hükümet korkularla hareket etmemeli. Zamanı geçmiş mazeretlere başvurmamalı. Hele hele “Anadil, resmi dili zedeler, bölünmeye kapı aralar” gibi ahlaken de reddedilmesi gereken söylemlerin ardına sığınmamalı. Hükümet, sadece Kürt meselesini yakından ilgilendiren konularda değil, farklı toplumsal kesimlerin taleplerini gören bir demokratikleşme hamlesi yapmalı, ilerleme kaydetmeli. Demokratik çevreler de hükümeti sürekli olarak baskı altında tutmalı.
Fakat hükümet farklı bir tutum takınabilir, beklentileri karşılayamayan güdük bir paketle yetinebilir. Acaba bu ihtimalin gerçekleşmesi, süreci nasıl etkiler? Bazı yorumcular, demokratikleşme paketinin yetersizliğinin süreci sona erdireceğini ve sorunun tekrar şiddet sarmalına gireceğini belirtiyorlar. Cemil Bayık’ın yaptığı son açıklamada “ AKP , sürece ciddiyetsizlik ve ikiyüzlülükle yaklaşıyor… Böyle devam ederse sadece süreç çökmez, çok büyük bir savaş olabilir” sözlerini sarf etmesi, bu yorumlara güç kazandırdı.
Bana göre, demokratikleşme paketinin yetersizliği süreçte sıkıntıya yol açabilir, siyasi tansiyonun yükselmesine neden olabilir ama süreç bir şekilde yolunu bulur. Zira bir tarafta sürecin kendi dinamikleri var. Sürece ve onunla gelen huzur ortamına insanlar büyük bir destek veriyorlar. Kısmi de olsa adımlar atıldığı müddetçe sürece olan destek de artarak devam edecek. Toplum yavaş ve sıkıntılı olsa da siyaset içinde mesafe alınacak olmasını onaylar. Toplumsal kabulü bu derece yüksek olan bir süreci baltalamak veya ortadan kaldırmak, bunu yapan taraf için ciddi bir siyasi risk teşkil eder. Seçimlere gidilen bir dönemde AKP’nin de, PKK/BDP’nin de böyle bir riskin altına girmeleri beklenmemeli.
Siyaset kararlılığı
Diğer tarafta ise Kürt siyasetinin, bu süreçle birlikte kendini demokratik muhalefetle açıktan bağlayan bir duruş sergilemesi söz konusu. Fatih Altaylı, Mayıs’ta Demirtaş ile yaptığı görüşmede herkesin merak ettiği soruyu sormuştu: “ AK Parti ’nin sözlerini tutmaması, Anayasa’nın beklentilerinizi karşılamaması durumunda yeniden silahlı mücadeleye mi dönecek PKK? Terör hortlayacak mı?” “Hayır” demişti Demirtaş. “Çok net biçimde söylüyoruz ki, artık silahlı mücadele dönemi kapanmıştır. Bundan sonra PKK’nin Türkiye’de silahlı bir mücadele yürütmesinin ne anlamı kalmıştır, ne gereği kalmıştır. AKP, Türkiye’yi daha özgürlükçü hale getirirse çok iyi olur. Eğer getirmezse, biz getirmesi için siyaseten kendilerini zorlarız, siyasi baskı kurarız. Ama artık Türkiye’de Kürt sorununun silahla çözümü diye bir şey olamaz. AKP sözünü tutsa da, tutmasa da biz artık silahlı mücadele döneminin geri gelmeyeceğini biliyoruz. Artık demokratik yollardan, siyasi yollardan Türkiye’yi özgür ve demokratik bir ülke haline getirmek istiyoruz.”
Altaylı’nın “Madem yeniden silahlı mücadeleye dönmeyi düşünmüyorsunuz, o zaman neden PKK silahlı olarak Kuzey Irak’a geçti de silahlarını bırakıp gitmedi?” sorusuna ise yanıtı şu Demirtaş’ın: “O silahların artık Türkiye’ye dönmeyeceğinden emin olun. Şu anki durum itibarıyla o silahlarla çekildiler. Bunları Türkiye’ye karşı yeniden doğrultma iradesi kimsede yok. Öcalan bunu çok açık ifade etti. O dönem kapandı. Artık silah yok. O silahlar orada kalır. Bir daha da Türkiye’ye dönmez, yavaş yavaş da bırakılır gider.” (Habertürk, 23.05.2013)
Demokratik siyaset kararlığını böylesine net bir şekilde ortaya koyan Kürt siyasetinin, pakette beklentileri tam anlamıyla yerine gelmedi diye stratejik tercihlerinde değişikliğe gideceğini zannetmiyorum. Siyasi imkânları sonuna kadar zorlayacaklardır. Bu hem sürecin derinleşmesini hem de siyaseten güç kazanmalarını sağlayacaktır.
Radikal 2
Yazarlar
-
Bahadır ÖZGÜR103 kişinin ölümündeki suçu sahte belgeyle gizlediler 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZCumhurbaşkanı’nın ittifak çıkışı ve silahsızlanma sürecinin gölgesinde muhalefet 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilÖtekileştirmek Ve Ötekileştirdiklerimizle Yüzleşmek – “Kürt Sorunu”na Alternatif Bir Bakış 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUİnsan hiç üzülmez mi… utanmaz mı hiç? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRSiyaset çıkar, itibar, zenginleşme aracı olmadığında… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKardeşinin cenazesine gidememek 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Geri zekalıya anlatır gibi” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolOrta Doğu’da İsrail tehdidi 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuErdoğan’dan tarihi itiraf… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEKim bu Ümmet? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcılık ve post-İslamcılık ve modernizm ve milliyetçilik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇ“İçerde Nutuk, dışarda Kur’an!” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağacı taşımanın suç olduğu ülke: Portekiz 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUEski bir anıdan günümüzde yaşananlara çıkartılacak ders 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasi meşruiyet ve matematik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKutuplaşmanın son mağduru; CHP’nin ilk imam hatip müdürü Celal Hoca 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNBundan sonra top devletin sahasına geçiyor 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYüz yıllık düğümü çözme yolunda cesur adım Devlet Bahçeli’den geldi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİÖcalan’ın 7 dakikası 10.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçHalk TV ve Sözcü TV'nin karartılması hakkında 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANCHP operasyonlarında yeni eşik 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBir hegemonya diyarı olarak Türkiye… 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.07.2025
28.06.2025
15.06.2025
30.05.2025
21.05.2025
15.05.2025
29.04.2025
21.04.2025
15.04.2025
8.04.2025