Vahap COŞKUN
12 Eylül darbesini gerçekleştiren beşli çete, doğrudan hüküm sürdükleri üç yıl boyunca, akla gelebilecek (ve hatta gelemeyecek) ne kadar insanlık dışı fiil varsa hepsinin altına imza atmışlardı. Tüm toplumsal grupların üzerinden geçmişler, gencecik insanları asmışlar, muhalif belledikleri herkesi maddi ve manevi en ağır işkencelere tabi tutmuşlardı. Sadece Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi’nde yaşananlar, cuntacıların insanlıktan ne denli habersiz olduklarını göstermeye yeterdi de artardı. İnsanın süründürüldüğü, insan onurunun kanalizasyon çukurlarına atıldığı bir dönemdi.
Darbeciler suçlarını biliyorlardı. Bu nedenle emirle hazırlattıkları anayasaya kendilerini muhafaza altına alan, yargılanmalarını önleyen bir geçici hüküm koymuşlardı. Kaderin garip bir cilvesi, darbe yaptıkları 1980’den tam 30 yıl sonra, yine bir 12 Eylül’de yapılan halk oylamasında, darbecilerin koruma kalkanı kaldırıldı. Birilerinin neredeyse vatana ihanet ile eşdeğer tuttuğu “evet” oyları, darbecilere mahkeme yolunu açtı. Bedel ödeyenlere, yakınlarını kaybedenler, türlü acılar çekenler adliyelerin yolunu tuttular. Böylece Evren ve Şahinkaya’dan yaptıklarının hesabı sorulmasını sağlayacak kapı açıldı.
Bir zamanlar bu iki kişinin ağzından çıkan her söz emir telakki ediliyordu. İnsanların kaderlerini iki dudaklarının arasında tutuyorlardı. Dilediklerini ölüme gönderiyor, dilediklerinin yaşamasına izin veriyorlardı. Kudretliydiler. Bu nedenle sürecin başında burunlarından kıl aldırmadılar. Kurucu irade olduklarını, kendilerini hiç kimsenin yargılayamayacağını belirttiler. Yargılanmaları halinde kafalarına sıkacaklarını söylediler. Ama devir değişmişti. Artık kimse önlerinde el-pençe durmuyor, kurusıkı atmalarına prim vermiyordu. Dava açıldı, yargılama başlandı.
Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi, iki yılık bir yargılamanın ardından kararını verdi. 12 Eylül’ün iki mimarının rütbelerinin sökülmesine ve müebbet hapisle cezalandırılmalarına hükmetti. Karar, bir hastane odasında süklüm püklüm vaziyette beklemekte olan Evren ve Şahinkaya’nın yüzüne okundu.
Verilen kararın, benim için büyük bir sembolik önemi var. Mesele –ne kadar kötülük etmiş olursa olsunlar- 90’ını aşmış ve türlü hastalıklarla boğuşan iki insanın müebbet ceza yemeleri değil. Mesele, darbecilerin yargılanabilir ve cezalandırılabilir olduğunu göstermektir. Bu ülkede darbe yapanlar daima taltif edildiler. Mağdurların sırtına basa basa, yakınlarının gözünün içine baka hep üst mevkilere getirildiler. Cumhurbaşkanı, parlamenter, bakan oldular. Holdinglerin danışma kurullarında yer aldılar. İnsanların hayatını cehenneme çevirirken kendileri türlü nimetlere daldılar. Halkın iradesini gasp etmenin yüz kızartıcı bir suç olduğunu düşünmediler, darbecilikleriyle övünüp durdular.
Evren ve Şahinkaya kararı, bu meşum geleneğin bozulması yolunda atılan ilk ve çok değerli bir adım. Potansiyel ve muhtemel darbeciler, artık yaptıklarının yanlarına kâr kalmayacağını bilecekler. Darbe yapmanın bir bedelinin olduğunu hep akıllarına getirecekler. Eğer ellerine silah alıp meşru iktidarı devirirlerse, ne kadar güçlü olurlarsa olsunlar, bir gün devranın döneceğini ve yapıp ettiklerinin önlerine konacağını unutmayacaklar. Bu, az bir kazanım sayılmaz.
Yazarlar
-
Ali BULAÇ“İçerde Nutuk, dışarda Kur’an!” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuErdoğan’dan tarihi itiraf… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR103 kişinin ölümündeki suçu sahte belgeyle gizlediler 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKardeşinin cenazesine gidememek 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolOrta Doğu’da İsrail tehdidi 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasi meşruiyet ve matematik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEKim bu Ümmet? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUEski bir anıdan günümüzde yaşananlara çıkartılacak ders 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcılık ve post-İslamcılık ve modernizm ve milliyetçilik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZCumhurbaşkanı’nın ittifak çıkışı ve silahsızlanma sürecinin gölgesinde muhalefet 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağacı taşımanın suç olduğu ülke: Portekiz 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKutuplaşmanın son mağduru; CHP’nin ilk imam hatip müdürü Celal Hoca 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUİnsan hiç üzülmez mi… utanmaz mı hiç? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilÖtekileştirmek Ve Ötekileştirdiklerimizle Yüzleşmek – “Kürt Sorunu”na Alternatif Bir Bakış 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRSiyaset çıkar, itibar, zenginleşme aracı olmadığında… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Geri zekalıya anlatır gibi” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.07.2025
28.06.2025
15.06.2025
30.05.2025
21.05.2025
15.05.2025
29.04.2025
21.04.2025
15.04.2025
8.04.2025