Vahap COŞKUN
Hemen herkes, cumhurbaşkanlığı seçiminin Erdoğan’dan sonraki kazananının Demirtaş olduğu konusunda hem fikir. Hatta bazı yorumculara göre, Erdoğan’ınki beklenen bir başarıydı. Oysa Demirtaş oy oranını yüzde 40, seçmen sayısını ise bir milyondan fazla artırmış, daha önce partisinin oy alamadığı yerlerden oy kazanmıştı. Dolayısıyla Demirtaş’ın daha büyük bir başarıya imza attığından bile söz edilebilirdi.
Demirtaş, gerçekten de üzerinde durulması gereken bir netice elde etti. Öncelikle, Demirtaş’ın Kürt kimliğiyle aday olması, kampanyasını ülkenin dört bir tarafına yayması ve süreç içerisinde fazlaca sıkıntıya maruz kalmaması, Türkiye’de siyasi hayatın normalleşmesine ve demokrasinin derinleşmesine katkıda bulunur. Bunun için çok değerlidir. Demirtaş’ın hatırı sayılır derecede oylarını yükseltmesi de, Kürt cenahında siyasal alanın genişlemesi ve siyasetin giderek daha fazla belirleyici olmasını sağladığı için de hayatı bir öneme sahiptir.
Başarının anahtarı
Demirtaş’ın başarısını birçok faktöre bağlamak mümkün. İlk olarak, barış sürecinin sunduğu zeminin altı çizilmeli. Silahların devreden çıktığı, çatışma ve ölüm haberleri gelmediği için Demirtaş rahat bir çalışma yürüttü. Türkiye’nin her tarafına ve her kesimine seslendi. Merkez medyada daha fazla yer aldı, ilgi çekti, destek buldu. Önceleri Demirtaş ve partisini daima “hain”, “bölücü” gibi olumsuz kavramlarla anan medya, ilk defa bu hareketi olumlu kavramlarla tanıttı, Demirtaş’ın sempatik yönlerini ön plana çıkardı. Eğer geçmişteki gibi çatışmalı bir hâl olsaydı, bunların hiçbiri olmazdı. Çözüm Süreci’nin sağladığı müsait ortam ve medya desteği, Demirtaş’ın oyun sahasını ve desteğini genişletti.
İkincisi, çatı adayının yarattığı memnuniyetsizliktir. İhsanoğlu ne CHP, ne de MHP tarafından benimsenmedi. Bilhassa CHP içindeki bir kesim, ortak adaydan duydukları rahatsızlığı kamu önünde deklere etti. Demirtaş’ın bütün mağdur toplumsal kesimleri sahiplenen bir söylem kullanarak ve eskiden farklı olarak Türkiyelilik siyasetini öne çıkararak, muhalefetin çatı siyasetinden menün olmayanların için alternatif oluşturmaya çalıştı. Muhalefetten kaçanlar için kendisini ve partisini yeni adres olarak konumlandırdı. Demirtaş’ın bu siyasi rotası, bir miktar tepki oyunun kendisine kanalize olmasını sağladı.
Üçüncüsü ve bence en önemlisi ise, Demirtaş, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin Kürtler ekstra bir önem taşıdığını HDP seçmeni dışındaki Kürt seçmenlere çok iyi anlattı. Cumhuriyet tarihinde ilk defa Türkiye genelinde yapılacak bir seçimde Kürtlerin herhangi bir baraj ve kısıtlamaya tabi olmadan kendi güçlerini gösterebilecekleri bir imkânın doğduğunu, Kürtlerin bu imkânın kullanması gerektiği düşüncesini işledi. Kendisinin yüksek oy alması halinde, bunun Kürtlerin siyaset sahnesindeki temsilini güçlendireceğini vurguladı. Verilen her oyun Kürtlerin elinin güçlendireceğini ve Çözüm Süreci’nin daha dengeli bir şekilde sürdürülmesine hizmet edeceğini belirtti.
Bu siyasal dilin Kürtler arasında karşılık buldu. Demirtaş, Doğu ve Güneydoğu’daki 22 ilin 19’unda oyunu artırdı. Türkiye’nin batısında yaşayan Kürtler arasındaki oyunu da yükseltti. Daha önceki dönemlerde genel seçimlerde yüzde 10 baraj nedeniyle oyunun heba olmasını istemediği için, yerel seçimlerde ise vereceği oyun sonuçlara bir tesir etmeyeceğini bildiği için HDP geleneğine oy vermekten imtina edenlerin bir kısmı bu seçimlerde Demirtaş’a yöneldi.
Keza Demirtaş, AKP’ye oy veren Kürt seçmenin bir bölümünün de desteğini aldı. Bilhassa İstanbul, Anakara ve İzmir gibi büyükşehirlerdeki sonuçlara bakılarak bu durum anlaşılabilir. Mesela İstanbul’da Esenyurt (yüzde 18), Sancaktepe (14.6), Sultanbeyli (14.2), Zeytinburnu (13.7), Bağcılar (13.5), Ataşehir (13.5), Başakşehir (12.1), Sultangazi (11.3) gibi AKP’nin güçlü olduğu ilçelerde Demirtaş’ın geçmiş seçimlere kıyasla çok yüksek oy oranlarına ulaştığı görülüyor. Buralarda oturan ve daha önceki seçimlerde AKP’den yana tercihte bulunan Kürtlerin, Demirtaş’a destek olmalarında iki etken rol oynamış olabilir: Biri, Kürt temsiliyetine omuz vermek isteğidir. Diğeri ise, ilk turda nasıl olsa Erdoğan’ın seçileceğini garanti görmeleri, seçimin ikinci tura kalma tehlikesini hissetmemeleridir.
Buna mukabil genel olarak CHP’nin hâkim olduğu ilçelerde ise, bu denli bir oy artışı söz konusu değil. CHP ve MHP’nin çatı adayı İhsanoğlu’nun yüzde 70’lere ulaştığı Bakırköy (yüzde 6.9), Beşiktaş (7.0), Kadıköy (7.1) gibi ilçelerde ise Demirtaş’ın oylarında, eskiye oranla küçük bir yükselme var sadece.
Bu veriler iki hususa işaret ediyor: İlki, medyada estirilmek istenen rüzgârın aksine, Demirtaş’ın başarısının altında yatan CHP ve sol seçmenin desteği değil, daha önce AKP’ye oy veren Kürtlerin desteği yatıyor. İkincisi, eğer Demirtaş bu seçimde biraz daha muhafazakâr Kürt seçmeni dikkate alan bir kampanya yürütseydi, muhtemele bugünkünden daha büyük bir başarı elde edebilirdi.
Demirtaş’ın aldığı oylar, hem Türkiyelileşme perspektifinin kabulü, hem de çözüm sürecine verilen desteğin gösterilmesi olarak okunabilir. Bu bağlamda, Demirtaş’ın oturtmaya çalıştığı yeni rota doğrudur. Ana muhalefetin daimi bir kriz içinde olduğu düşünüldüğünde, Demirtaş’ın izlediği çizginin muhalefet boşluğunu doldurma potansiyelini taşıdığını belirtmek gerekiyor. Ama bu potansiyelin kullanılıp kullanılamayacağı, gelecekte nasıl bir siyaset izleneceğine bağlı. Bu bağlamda 2015 seçimleri çok önemli, bu seçimlerde alınacak sonuç bugünkü başarının kalıcı olup olmadığının göstergesi olacak.
_______
* Daily Sabah’ın 20-08-2014 tarihli nüshasında yayımlanan “What Demirtaş achieved in the presidental election?” başlıklı yazının Türkçesidir.
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRSiyaset çıkar, itibar, zenginleşme aracı olmadığında… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR103 kişinin ölümündeki suçu sahte belgeyle gizlediler 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUEski bir anıdan günümüzde yaşananlara çıkartılacak ders 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilÖtekileştirmek Ve Ötekileştirdiklerimizle Yüzleşmek – “Kürt Sorunu”na Alternatif Bir Bakış 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZCumhurbaşkanı’nın ittifak çıkışı ve silahsızlanma sürecinin gölgesinde muhalefet 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağacı taşımanın suç olduğu ülke: Portekiz 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolOrta Doğu’da İsrail tehdidi 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇ“İçerde Nutuk, dışarda Kur’an!” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEKim bu Ümmet? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuErdoğan’dan tarihi itiraf… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUİnsan hiç üzülmez mi… utanmaz mı hiç? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKardeşinin cenazesine gidememek 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKutuplaşmanın son mağduru; CHP’nin ilk imam hatip müdürü Celal Hoca 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Geri zekalıya anlatır gibi” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasi meşruiyet ve matematik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcılık ve post-İslamcılık ve modernizm ve milliyetçilik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNBundan sonra top devletin sahasına geçiyor 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYüz yıllık düğümü çözme yolunda cesur adım Devlet Bahçeli’den geldi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİÖcalan’ın 7 dakikası 10.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçHalk TV ve Sözcü TV'nin karartılması hakkında 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBir hegemonya diyarı olarak Türkiye… 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANCHP operasyonlarında yeni eşik 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.07.2025
28.06.2025
15.06.2025
30.05.2025
21.05.2025
15.05.2025
29.04.2025
21.04.2025
15.04.2025
8.04.2025