Vahap COŞKUN
Ağrı-Diyadin’de hepimizin ağzını yüreğine getiren bir olay meydana geldi. İki buçuk yıldır olmayan ve bir daha asla olmamasını temenni ettiğimiz türden bir çatışma yaşandı. Hem iktidar, hem de HDP/PKK olayı bir provokasyon olarak tanımladı ve ama provokasyonun sorumlusu olarak karşı tarafı işaret etti. Daha önce de olduğu gibi taraflar tamamen karşı tarafı suçladı, bütün günahı onun üzerine yıktı.
İki farklı senaryo var burada: Hükümete göre, PKK insanları baskı altına alıyor, halkı HDP’ye oy vermeye zorluyor ve insanların özgür iradelerinin ortaya çıkmasını engelliyor. HDP ise, seçim barajını aştıkları için telaşa kapılan hükümet provokasyon üretiyor ve bunun günahını HDP’ye yıkmaya çalışıyor. Hükümete göre çatışma, askerin PKK’nin halka silahla dayatmada bulunulmasını engellemeye çalıştığı için çıktı. HDP’ye göre çatışma, partilerinin yükselişini engellemek için hükümet tarafından kurgulandı. .
Sorular…
Tarafların söyledikleri gereceğin bütününü yansıtmıyor elbette. Dolayısıyla ihtiyatlı olunmalı, söylenenlere dikkatli yaklaşılmalı. Cevaplanması lazım gelen sorular var. (İlk ateş kimin tarafından açıldı? Herhangi bir plan ve hazırlık olmadan 15 saat süren ve 10 binden fazla merminin kullanıldığı bir çatışmayı sürdürmek mümkün mü? vb. gibi) İçişleri Bakanlığı müfettişleri, Ağrı Cumhuriyet Savcılığı, siyasi partiler ile sivil toplum kuruluşları olayı derinlemesine incelemeli ve karanlıkta kalan noktaları açığa çıkarmalı.
Hükümet ile Genelkurmay Başkanlığı’ndan ve HDP ile PKK’den gelen açıklamaları okuduğumda benim kafamda şekillenen resim şöyle: HDP, bir fidan dikme etkinliği düzenliyorlar. Alana bir platform kuruluyor. Oraya PKK’lilerin gelip konuşma yapması planlanıyor. Nitekim HDP Ağrı İl Başkanı Sabri Tayfur “PKK’lilerin çatışmak için değil şenliğe katılmak için” orada bulunduklarını belirtiyor. Valilik, bunu engellemek için asker gönderiyor ve çatışma çıkıyor.
6-8 Ekim sonrası
Şimdi, çözüm sürecinde PKK’nin hareket etme imkânları arttı. PKK’liler özellikle kırsalda yapılan birçok etkinliğe katıldıkları biliniyor. Bir çatışmaya mahal vermemek için bu etkinlikler görmezden gelindi. Lice’deki yol kapatma eylemlerinde olduğu gibi asker ile PKK’nin yakınlaştığı ve çatışma ihtimalinin belirdiği anlarda ise, sivil toplum temsilcileri araya girdi ve çatışmaları engelledi. Ağrı’da da böyle bir mekanizmaya başvurulsaydı çatışmaları önlemek mümkün olabilirdi.
6-8 Ekim Olaylarından sonra birçok denge sarsıldı. Bir kere, PKK’li olmayan kesimler devletten “kamu güvenliğini tesis etmesini” istediler. Bu talebin karşılıksız kalması düşünülemezdi. İkincisi, seçimlerin yaklaşmasıyla seçmenlerin özgürlüğü ve güvenliği endişeleri arttı. Devlet, PKK’nin silahlı unsurlarıyla görünür olmalarına müsamaha göstermemeye başladı. PKK’nin yerleşim birimlerinden uzak durmasını istedi. Kırsal üzerindeki etkisini azaltacağından bu isteğe olumlu yaklaşmadı, faaliyetlerine devam etti, bu da çatışma zeminini canlı tuttu. Hem PKK, hem de devlet içinde süreçten rahatsız olanların varlığı da buna eklenince çatışma potansiyeli de arttı.
Öncelikle HDP istemeli
Herkesin “hayati” sıfatını layık gördüğü bir seçime gidiyoruz. Seçimlerden çıkacak olan sonuç, Türkiye’nin de HDP’nin de kaderini etkileyecek. HDP’nin başarılı olması, Türkiye’de demokrasinin güçlenmesine ve silahın bütünüyle devreden çıkmasını katkı sağlayacak. HDP’nin seçimlerde başarılı olması için ise PKK’ye ihtiyacı yok. Zira bu geleneğin mevcut iki siyasi partisi var. Güçlü sivil toplum ağına, gazeteden dergiye televizyondan radyoya çeşitli medya kuruluşlarına, cevval bir sosyal medya desteğine sahip. PKK çekilmeli ve seçimlere herhangi bir şekilde müdahalede bulunmamalı, bunu da herkesten önce HDP istemeli.
PKK’nin çekilmesinin iki faydası olur: Birincisi, PKK’nin herhangi bir şekilde ve herhangi bir yerde silahla boy göstermesi bir baskı anlamına gelir ve HDP’nin alacağı oyları tartışmalı kılar. PKK’nin alanda silahla durduğu müddetçe HDP daima oylarını silaha borçlu olduğu ithamına maruz kalır ve Demirtaş’ın yaptığı gibi (“Kim silah gücüyle oy topluyorsa Allah bin defa onun belasını versin!”) hep kendini savunmak mecburiyeti hisseder. Bu, HDP’ye de haksızlık. PKK çekilerek HDP’yi rahatlatmalı; seçimlerin ve HDP’nin aldığı oyun meşruiyetini güçlendirmeli.
İkincisi, çekilme, PKK ile askerin karşıya gelme ve çatışma riskini ortadan kaldırır. Sürekli olarak şikâyet edilen provokasyonların oluşmasının önüne geçer. Çatışma ve provokasyonların hem HDP’ye, hem de AKP’ye zarar verdiği akılda tutulmalıdır. Çatışmanın süreklilik kazandığı, ölümlerin yaşandığı ve memleketin farklı bölgelerine genç cenazelerinin gittiği bir ortamda ne HDP Türkiye’nin Batısında çalışabilir ve buradan oy alabilir, ne de AKP bundan yakasını sıyırabilir. Çatışma hali, sürece mesafeli veya karşıt bir duruş sergileyenleri güçlendirir. Seçimin rahat ve güvenli bir şekilde yapılmasını engeller, vatandaşın tercihinin manipüle edilmesine neden olur. Dolayısıyla gerek seçimin ve gerek sürecin kuvvet kazanması için yapılması gereken PKK’nin çekilmesidir.
Siyasetin çıkartması gereken ders…
Ağrı’daki çatışma ve sonrasında yaşananlar iki noktanın da altının çizilmesini gerektiriyor: İlki ve can sıkıcı olanı, Kürt meselesinde hararetin artmasının askerin müdahale sahasını genişlettiğinin bir kez daha görülmesiydi. Ordu yıllarca Kürt meselesinin varlığını vesile kılarak vesayetini kurumsallaştırdı, vesayetini büyütecek hiçbir fırsatı kaçırmadı. Herkesin buna dikkat etmesi lazım.
İkincisi ve yürek ferahlatıcı olanı ise, halkın barışa ve insanlığa sahip çıkmasıydı. Oradaki insanlar kimsenin ölmemesi için kendilerini ateşin ortasına attılar. Asker veya PKK’li fark etmez, tek bir canın yitmemesi için kendi hayatlarını ortaya koydular. Davranışları gerçekten takdire şayandı, onlara çok şey borçluyuz. Halkın bu ölüm karşıtlığı, barış duyarlılığı ve kararlılığı - başta sürecin aktörleri olmak üzere- herkese ders olmalı.
Yazarlar
-
Cafer Solgun“Geri zekalıya anlatır gibi” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilÖtekileştirmek Ve Ötekileştirdiklerimizle Yüzleşmek – “Kürt Sorunu”na Alternatif Bir Bakış 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZCumhurbaşkanı’nın ittifak çıkışı ve silahsızlanma sürecinin gölgesinde muhalefet 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKardeşinin cenazesine gidememek 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUİnsan hiç üzülmez mi… utanmaz mı hiç? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasi meşruiyet ve matematik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇ“İçerde Nutuk, dışarda Kur’an!” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağacı taşımanın suç olduğu ülke: Portekiz 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUEski bir anıdan günümüzde yaşananlara çıkartılacak ders 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEKim bu Ümmet? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR103 kişinin ölümündeki suçu sahte belgeyle gizlediler 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolOrta Doğu’da İsrail tehdidi 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKutuplaşmanın son mağduru; CHP’nin ilk imam hatip müdürü Celal Hoca 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcılık ve post-İslamcılık ve modernizm ve milliyetçilik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuErdoğan’dan tarihi itiraf… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRSiyaset çıkar, itibar, zenginleşme aracı olmadığında… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNBundan sonra top devletin sahasına geçiyor 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYüz yıllık düğümü çözme yolunda cesur adım Devlet Bahçeli’den geldi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİÖcalan’ın 7 dakikası 10.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçHalk TV ve Sözcü TV'nin karartılması hakkında 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBir hegemonya diyarı olarak Türkiye… 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANCHP operasyonlarında yeni eşik 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.07.2025
28.06.2025
15.06.2025
30.05.2025
21.05.2025
15.05.2025
29.04.2025
21.04.2025
15.04.2025
8.04.2025