Vahap COŞKUN
Hükümetin çözüm sürecinin yürütülmesinde önemli hataları var. Geçmişte de vardı, şimdi de var. Birkaçını hatırlayalım: Hükümet, süreci yavaş bir şekilde ele aldı. Temel bazı hak ve özgürlükleri pazarlık konusu yaptı. Kolaylıkla yerine getirilebilecek bazı düzenlemeleri yapmaktan imtina etti. Öcalan ile görüşmeleri bir rutine bağlamadı. Son dönemde de bazı hataları oldu hükümetin. Misal, gerekli mekanizmaları (İzleme Komitesi) kurmadı. Süreç içerisinde varılmış en ileri noktayı (Dolmabahçe Mutabakatı) inkâr etti. Seçim hesaplarıyla süreci dondurdu, vs.
Hükümet bunlardan ötürü yoğun bir şekilde eleştirildi, eleştiriliyor. Kimi eleştirilerin dozu sert, kimilerinin ise yumuşak oluyor. Hükümete hatalarından arınması için çağrılar yapıldı, yapılıyor. Herkes yol-yöntem gösteriyor, öneriler getiriyor. Peki, hatalar tek taraflı mı? Hükümet yanlışta debelenirken, PKK hep doğruları mı yapıyor? PKK, pir-u pak mı? Hayır, öyle değil. PKK’nin de süreçte üzerine düşen birçok vazifeyi yerine getirmediği biliniyor. Onun da hataları da diz boyu.
Onları da hatırlayalım: Örneğin PKK geri çekilme sözü verdi, bunu yerine getirmedi. Çatışmasızlık halini bölgede kendi hâkimiyetini tahkim etmek için kullandı. Silahlı gençlik yapılanması ile şehirleri baskı altına aldı. “Silahın miadı doldu” dedi ama halkı silahlanmaya çağırdı. “Türkiye’de silahlı mücadelenin koşulları kalmadı” dedi ama silahı hep bir tehdit unsuru olarak kullanmaktan imtina etmedi. Tabanını hep sokakta tuttu, eylemler yaptı. Yol kesti, adam kaçırdı, hendek kazdı, şantiye bastı, sivil araçları/iş makinelerini yaktı, kepenk kapattı, vs. Bunların hiçbiri sürecin ruhuna uygun hareketler değildi.
Barış süzgeci
Böyle bir durumda barışın tesisi edilmesini isteyenlerin nasıl davranacağı açıktı. Onlara düşen hükümeti ve PKK’yi yakından gözlemlemek, söylem ve eylemlerini barış süzgecinden geçirmekti. Taraflar doğru yaptıklarında onları destekleyip cesaretlendirmek, yanlış yaptıklarında ise onları eleştirip uyarmaktı.
Ancak böyle olmadı. Garip bir durum oluştu. Türkiye’de insan hakları, demokrasi, barış, vb. kavramları en çok kullananlar PKK’nin yaptığı ölümcül yanlışları görmezden geldiler. Hükümetin en küçük bir yanlışını fark eden hassas gözler PKK’nin sürece ters düşen bütün eylemlerine kapandılar. Süreçte bir sıkıntı baş gösterdiğinde hep hükümeti suçladılar ama PKK’ye benzerine rastlanmayan bir anlayışla yaklaştılar. Ellerine geçirdikleri her şeyi hükümetin kafasına atmakta bir beis görmediler ama PKK’yi eleştirmekten özenle kaçındılar.
HDP cenahından gelen son iki basın açıklaması bu yaklaşımın yetkin örneklerini oluşturuyor. Merkez Yürütme Kurulu tarafından yapılan 25 Temmuz 2015 tarihli açıklamasında HDP;
a. Hükümeti son yapılan operasyonlar ve gözaltılar nedeniyle sert bir şekilde eleştiriyor. Ama bu aşamaya nasıl gelindiğine ve bunda PKK’nin sorumluluğuna ilişkin tek bir cümle etmiyor.
b. Hükümetten operasyonların bir an önce durdurulmasını talep ediyor. Ama dönüp PKK’ye –hiç olmazsa dostlar alışverişte gördün kabilinden de olsa- şiddet eylemlerine son vermesi gerektiğini söyleyemiyor.
c. Hükümetin operasyonlar başlatarak girdiği yolun topluma büyük bir maliyet yükleyeceğini belirtiyor. Ama PKK kaynaklı şiddet sarmalının ne denli büyük bir tahribata yol açacağına değinmiyor.
d. Hükümete “konuşarak ve müzakere ederek çözülemeyecek hiçbir sorunumuz yoktur” diyor. Ama siyaseti ve sözü savunma kararlığını PKK’ye karşı göstermiyor.
Lanet taşı
HDP ile birlikte DTK, DBP ve HDP eş başkanlarının yaptığı ortak basın açıklaması da aynı anlayışla kaleme alınmış. Fiili ateşkesi ilkin PKK’nin bitirdiği dikkate alınmamış, Bese Hozat’ın savaş ilanına kulaklar kapanmış, çatışmaların ve operasyonların başlamasında PKK’nin oynadığı role hiç değinilmemiş. Yine AKP’ye lanet taşı muamelesi çekilmiş, bütün kötülükler ondan bilinmiş.
Bu, doğru bir siyaset değil. Tek taraflı eleştirilerin ve çağrıların bir anlamı yok. Sadece bir taraf yüklenip diğer tarafı eleştiriden masun tutan, bir taraftan hep doğru davranmasını bekleyip diğer tarafın yanlışlarına göz yuman bir bakış bir işe yaramaz.
HDP ve bileşenlerinin ortak açıklamasında “Seni başkan yaptırmayacağız”dan mülhem “Size savaş yaptırmayacağız” şeklinde bir slogan da kullanılmış. Bu ergen sosyal medya dili ayrıca konuşulmaya değer. Şimdilik şu kadarını söyleyeyim:
Eğer yüzünüzü PKK’ye çevirip “Senin şiddet kullanmana karşı duracağız” diyemiyorsanız, bu kullandığınız sloganların hiçbir hükmü kalmaz. PKK’ye karşı “Sana yol kapattırmayacağız”, “Senin insan kaçırmana müsaade etmeyeceğiz”, “Senin yola mayın döşemene izin vermeyeceğiz”, “Senin asker ve polis öldürmeni kabul etmeyeceğiz”, vb. cümleler kuramıyorsanız, tumturaklı barış söylemleriniz bir değer taşımaz. Salt hükümete karşı ayaklanan sahte barış ve demokrasi havariliğiyle barış inşa edilmez.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURKutuplaşmanın son mağduru; CHP’nin ilk imam hatip müdürü Celal Hoca 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolOrta Doğu’da İsrail tehdidi 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKardeşinin cenazesine gidememek 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağacı taşımanın suç olduğu ülke: Portekiz 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUEski bir anıdan günümüzde yaşananlara çıkartılacak ders 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasi meşruiyet ve matematik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR103 kişinin ölümündeki suçu sahte belgeyle gizlediler 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilÖtekileştirmek Ve Ötekileştirdiklerimizle Yüzleşmek – “Kürt Sorunu”na Alternatif Bir Bakış 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Geri zekalıya anlatır gibi” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRSiyaset çıkar, itibar, zenginleşme aracı olmadığında… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇ“İçerde Nutuk, dışarda Kur’an!” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZCumhurbaşkanı’nın ittifak çıkışı ve silahsızlanma sürecinin gölgesinde muhalefet 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEKim bu Ümmet? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUİnsan hiç üzülmez mi… utanmaz mı hiç? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcılık ve post-İslamcılık ve modernizm ve milliyetçilik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuErdoğan’dan tarihi itiraf… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNBundan sonra top devletin sahasına geçiyor 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYüz yıllık düğümü çözme yolunda cesur adım Devlet Bahçeli’den geldi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİÖcalan’ın 7 dakikası 10.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçHalk TV ve Sözcü TV'nin karartılması hakkında 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANCHP operasyonlarında yeni eşik 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBir hegemonya diyarı olarak Türkiye… 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.07.2025
28.06.2025
15.06.2025
30.05.2025
21.05.2025
15.05.2025
29.04.2025
21.04.2025
15.04.2025
8.04.2025