Vahap COŞKUN
2013’te Türkiye’de üç önemli olay meydana geldi. Yılın başlarında “çözüm süreci” başladı, ortasında “Gezi olayları” yaşandı ve sonunda da “17-25 Aralık Operasyonu” patlak verdi. Çözüm sürecinin gayesi, ülkenin kadim bir soruna siyaseten bir çare bulmaktı. Gezi Olayları, hayat biçimi üzerinden şekillenen ve sokaklara taşınan yeni bir muhalefeti işaret ediyordu. 17-25 Aralık operasyonları ise, meşru iktidarı temsil eden AKP ile devlet içinde örgütlenmiş Gülen Cemaatiarasındaki güç mücadelesini yansıtıyordu.
2014’te ise Türkiye bir seçim dönemine girdi. Bir buçuk yıl içinde ardı ardına üç seçim yapıldı. Ve tüm bu seçimlerde 2013’teki üç olayın gölgesi vardı. Muhalefet, seçimlerde iktidara karşı stratejisini bunların üzerine bina etti. AKP, PKK ile masaya oturduğu için önce “hain” ilan edildi, Ardından Gezi’deki tavrından ötürü “katil” ve “diktatör” oldu. Nihayetinde 17-25 Aralık ile birlikte bunlara bir de “hırsız” eklendi.
Bu sıfatlar üzerinden içerik kazandırılan muhalefet, farklı kesimleri bir araya getirdi. Öyle ki eskiden birbirleriyle kanlı bıçaklı olan gruplar birden can ciğer kuzu sarması pozuna büründüler. Aynı karede görünmekten köşe bucak sakınanlar aniden aynı mekânların müdavimleri haline geldiler. Kısa bir süre öncesine kadar birbirlerine ağıza alınmayacak sözler sarf edenler arasında yekten bir samimiyet peyda oldu.
'HA GAYRET YIKILDI YIKILACAK'
Batı medyası da -sınırlarını aştığını düşündüğü AKP’ye karşı- bu yeni muhalefete görülmemiş bir destek sundu. İktidara neredeyse hiç söz hakkı tanımadı. Kendi kamuoyuna salt iktidara karşı iş yapacağını düşündüğü argümanları taşıdı ve muhalefetin dış dünyadaki sözcülüğünü üstlendi. Hatta bazı Batılı yayın organları doğrudan işi Türkiye halkına doğrudan seslenecek kadar ileri götürdüler. “AKP’ye karşı oy kullanın” çağrısında bulundular ve kendilerini Türkiye’deki kavganın bir tarafı haline getirdiler.
Söz konusu tablo muhalefet büyük bir ümit aşılıyordu. AKP ha yıkıldı, ha yıkılacaktı. Erdoğan kaçacak delik arayacak, AKP güçten düşecek ve kâbus bitecekti. Lakin 2014’te yapılan seçimler hayal kırıklığı yarattı. Zira muhalefet cephesinde mühim bir eksiklik vardı. Öcalan, Gezi ve 17-25 Aralık’tan uzak durulmasını tavsiye etti, darbenin değirmenine su taşımamaları konusunda PKK ve HDP’yi uyardı. Böylece ana-akım Kürt siyaseti, AKP karşıt hattın bir neferi olmadı. Kürtlerin yokluğunda muhalefet umduğunu bulamadı. Hangi ülkeye gideceğine dair fallar açılan Erdoğan Cumhurbaşkanı olması muhalefet için kolay hazmedilebilir bir sonuç değildi.
Nitekim mücadele tüm hızıyla devam etti. 7 Haziran öncesinde PKK ve HDP’nin de bloğa dâhil olmasıyla birlikte muhalefet, AKP karşısında ilk kez, başarı sayılabilecek bir netice elde etti. AKP birinci parti oldu ama tek başına iktidarı kaybetti. Yani yıkılmadı ama sarsıldı. Muhalefete göre bu, AKP’nin sonunun başlangıcıydı. Artık uçağın burnu aşağıya doğruydu, onu tekrardan yukarı çekmek olası değildi. Biraz daha yüklenilirse uçağın düşmesi yakındı.
NİHAİ ZAFER
Muhalefet 1 Kasım’a böyle bir psikolojiyle gitti. AKP’ye karşı mutlak bir zafer kazanmak 2013’ten beri biriktirdiği ne kadar malzeme varsa için hepsini tüketti. Yetmedi, iç savaş tehditleri sahaya sürüldü. Ancak bunlar halkta beklenen karşılığı bulmadı. Halk, iktidar ışığı saçmayan muhalefeti cezalandırdı, 7 Haziran’da sendeledikten sonra dersine iyi çalışan AKP’yi ise mükâfatlandırdı.
Böylece 2013’te açılan perde kapandı. AKP tarihindeki en yüksek oy sayısına ulaştı ve 2011’deki hâkim parti pozisyonunu tekrar kazandı. 1 Kasım’la açılan yeni perdede artık eski tezler üzerinden siyaset yapılamaz. Herkesin bunu görmesi ve fikri mühimmatını yenilemesi lazım.
Yazarlar
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Geri zekalıya anlatır gibi” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasi meşruiyet ve matematik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilÖtekileştirmek Ve Ötekileştirdiklerimizle Yüzleşmek – “Kürt Sorunu”na Alternatif Bir Bakış 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR103 kişinin ölümündeki suçu sahte belgeyle gizlediler 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKardeşinin cenazesine gidememek 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUEski bir anıdan günümüzde yaşananlara çıkartılacak ders 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolOrta Doğu’da İsrail tehdidi 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEKim bu Ümmet? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇ“İçerde Nutuk, dışarda Kur’an!” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRSiyaset çıkar, itibar, zenginleşme aracı olmadığında… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZCumhurbaşkanı’nın ittifak çıkışı ve silahsızlanma sürecinin gölgesinde muhalefet 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuErdoğan’dan tarihi itiraf… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKutuplaşmanın son mağduru; CHP’nin ilk imam hatip müdürü Celal Hoca 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağacı taşımanın suç olduğu ülke: Portekiz 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUİnsan hiç üzülmez mi… utanmaz mı hiç? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcılık ve post-İslamcılık ve modernizm ve milliyetçilik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.07.2025
28.06.2025
15.06.2025
30.05.2025
21.05.2025
15.05.2025
29.04.2025
21.04.2025
15.04.2025
8.04.2025