Vahap COŞKUN
Yurt içi ve yurt dışındaki üniversitelerde çalışan 1128 akademisyen Güneydoğu’da yaşananlarla ilgili bir bildiri yayınladı. Bildiri hem içerik, hem de üslup bakımından birçok sorunu ihtiva ediyor.
İlkin, bildiri gerçekliği bütünüyle resmetmekten uzak. Vakıayı tek yanlı bir bakışla ele alıyor. Şikâyetçi olduğu devlet müdahalesinin nedenine hiç girmiyor. Açılan hendeklere, kurulan barikatlara, bombalamalara ve bunların yanlışlığına dair tek bir kelime etmiyor. Şiddeti reddetmiyor, siyasi ve demokratik olmayan metotlara başvurmanın kabul edilemez olduğuna değinmiyor. Kim olduğunu açıklığa kavuşturmadığı bir “Kürt siyasi iradesi”nden bahsediyor ve onun taleplerinin karşılanmasını istiyor, vs.
İkincisi, bildirinin üsluba son derece problemli. Bildiri, devletten yeni bir politikaya yönelmesini istiyor ve ondan bazı taleplerde bulunuyor. Ancak seslendiği muhatabını suçluyor ve tahkir ediyor. Bildirinin diyalog kurmaya ve siyaseti öne çıkarmaya zemin hazırlayacak bir tonu yok. Yeni köprüler kurmuyor, tersine zaten zayıf olan bağları da koparıyor. Dengeden yoksun bu ajitatif tarzın çatışmaların sonlanmasına ve barışa hizmet etme ihtimali bulunmuyor. Çünkü evvela devletin sadece Kürtlere değil tüm bölge halklarına katliam yaptığını söylerseniz, akabinde de aynı devlete yaptığınız “Hadi gelin konuşulalım, biz de gözlemci olmaya hazırız” çağrısının bir hükmü de, bir anlamı da kalmaz. Hiçbir devlet kendisini katliam ve kıyım yapmakla suçlayan bir metne ve metnin sahiplerine müspet bir karşılık vermez.
Cadı avı
Ama netice de bu da bir bildiri. Kendi halinde bırakılsa belki bir-iki yazar bu mevzuya girer, eleştirilerini veya desteklerini dile getirirdi. Ya da bir başka akademisyen grup farklı bir bildiri yazar, varsa itirazları bunları kamuoyu ile paylaşırdı. Tartışma akademik alanda cereyan eder ve biterdi.
Fakat öyle olmadı. Devlet, bu bildiriye çok kaba bir tepki gösterdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bildirinin sahiplerini “karanlık” olarak nitelendirdi ve bütün ilgili makamları (YÖK, üniversiteler ve savcılar) göreve davet etti. Erdoğan’ın çağrısının ardından YÖK, bildiriye imza atan akademisyenler hakkında soruşturma açacağını duyurdu. Devlet üniversiteleri, bazı akademisyenlerin işlerine son verdi. Vakıf üniversiteleri, imzası olan akademisyenlerinin istifasını istedi. Savcılıklar, akademisyenler “terör örgütü propagandası” yapıldığı gerekçesiyle resen soruşturma başlattı. Bazı illerde akademisyenler gözaltına alındı. Bir kısım medyada akademisyenler “hain” olarak hedef gösterildi.
Devlet eliyle gerçekleştirilen bu cadı avının mazur görülebilecek hiçbir tarafı yoktur. Ne Cumhurbaşkanı’nın açıklaması, ne de ardından devlet organlarının yaptıkları kabul edilebilir. Bunun karşısında durmak ve yanlışlığını net bir şekilde ortaya koymak gerekir. Akademisyenler kendi fikirlerini açıkladılar. Bunun yanlış, eksik, hatalı olduğunu düşünenler iki tavır gösterebilirler: Ya ciddiye almaz ve görmezden gelirler, ya da o bildirideki görüşleri çürüten ve kendi perspektiflerini yansıtan yazılar yazar, bildiriler hazırlarlar. Bunun haricinde, devletin gücünü kullanarak bu kişileri susturmaya çalışmak külliyen yanlıştır.
Beka sorunu
Cumhurbaşkanı Erdoğan bildiriyi eleştirirken bunun bir ifade özgürlüğü olmadığını, bir beka sorunu olduğunu belirtti. Bir kere bu “beka sorunu denilerek bu memlekette ne tür hak ihlallerin yapıldığı ve meşrulaştırıldığı hepimizin malumu. Dolayısıyla bu “beka” vb. argümanlara karşı her daim müteyakkız olmak lazım.
İkincisi, Erdoğan yanılıyor; bu, tam da bir ifade özgürlüğü sorunu. Zira ifade özgürlüğü, doğru, iyi ve makbul görülen görüşler için değil aksine aykırı, sert ve yanlış görüşler için geçerlidir. Siz bir fikrin yanlış olduğunu düşünebilirsiniz. Ama bu o fikri susturmaya çalışmanız ne meşru olur, ne de akılcı. Çünkü bir fikri yasaklamak, ona akılcı eleştiriler getirmeyi ve onun yanlışlığını açığa çıkarmayı imkânsız kılar.
İmanı tazelemek
Ne zaman ifade özgürlüğüne ilişkin bir tartışma açılsa, ben döner John Stuart Mill’e bakarım. Böylece imanımı tazelemiş olurum! Mill’e göre mesele nettir: Bir düşünce ister doğru olsun ister yanlış, onu yasaklamak topluma zarar verir. Çünkü eğer yasaklanan düşünce doğru ise insanlar onu yanlış olanla değiştirmek olanağından yoksun bırakılmış olurlar. Yok, eğer yasaklanan düşünce yanlış ise “o zaman da onlar hemen hemen aynı derecede büyük bir faydayı, yani gerçeğin yanlışlıkla çarpışması sonucunda daha açık ve net biçimde anlaşılmasını ve daha canlı bir etki yaratması fırsatını kaçırmış olurlar.”
İfade özgürlüğünü gözümüz gibi sakınmalıyız. Çünkü o diğer özgürlükleri de hayata geçmesini sağlayan kavşak bir özgürlük olarak, halk ile yönetim arasındaki ilişkinin devamını sağlar. Serbest tartışma yapılabildiği oranda bu ilişki olumlu bir netice doğurur. Ama eğer tartışmanın önüne fiili ve hukuki engeller konulursa ilişki olumsuz bir yöne evrilir. Bu açıdan bakıldığında, devletin bekasını teminat altına alacak olan, fikirleri susturmak değil, ne kadar aykırı ve itici olursa olsun her fikrin kendini dillendirme hakkını tanımaktır. Bu meyanda son söz Mill’in olsun:
“Şayet bir teki hariç bütün insanlar aynı düşüncede olsalar ve yalnız bir kişi farklı düşüncede olsa, nasıl bu şahsın tüm insanları susturmaya hakkı yoksa aynı şekilde bütün insanların da bu kişiyi susturmaya hakları yoktur… Bir düşüncenin susturulması insan ırkına karşı, başka bir deyişle yaşayan nesle olduğu gibi gelecek nesillere karşı da bir haydutluktur. Bu, sadece o düşünceye katılanlara karşı değil, aynı zamanda o düşünceye katılmayanlara karşı da bir soygunculuk anlamına gelir.”
Yazarlar
-
Hakan TAHMAZCumhurbaşkanı’nın ittifak çıkışı ve silahsızlanma sürecinin gölgesinde muhalefet 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRSiyaset çıkar, itibar, zenginleşme aracı olmadığında… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolOrta Doğu’da İsrail tehdidi 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKardeşinin cenazesine gidememek 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasi meşruiyet ve matematik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUİnsan hiç üzülmez mi… utanmaz mı hiç? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEKim bu Ümmet? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilÖtekileştirmek Ve Ötekileştirdiklerimizle Yüzleşmek – “Kürt Sorunu”na Alternatif Bir Bakış 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuErdoğan’dan tarihi itiraf… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUEski bir anıdan günümüzde yaşananlara çıkartılacak ders 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇ“İçerde Nutuk, dışarda Kur’an!” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR103 kişinin ölümündeki suçu sahte belgeyle gizlediler 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcılık ve post-İslamcılık ve modernizm ve milliyetçilik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Geri zekalıya anlatır gibi” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağacı taşımanın suç olduğu ülke: Portekiz 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKutuplaşmanın son mağduru; CHP’nin ilk imam hatip müdürü Celal Hoca 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNBundan sonra top devletin sahasına geçiyor 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYüz yıllık düğümü çözme yolunda cesur adım Devlet Bahçeli’den geldi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİÖcalan’ın 7 dakikası 10.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçHalk TV ve Sözcü TV'nin karartılması hakkında 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBir hegemonya diyarı olarak Türkiye… 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANCHP operasyonlarında yeni eşik 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.07.2025
28.06.2025
15.06.2025
30.05.2025
21.05.2025
15.05.2025
29.04.2025
21.04.2025
15.04.2025
8.04.2025