Vahap COŞKUN
Ankara saldırısında seçilen mekânın sembolik manası büyük. Bomba, Genelkurmay Başkanlığı ve kuvvet komutanlıklarının bulunduğu bir semtte, yani askeri bürokrasinin merkezinde patlatıldı. Daha önceki Diyarbakır, Suruç, İstanbul ve Ankara saldırılarından farklı olarak bu kez hedef, siviller değil, doğrudan askerlerdi. Bomba, ordunun hassasiyetlerini kaşımaya ve onu harekete geçirmeye ayarlaydı.
Kimi yorumcular, meşum saldırının bilhassa Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na yakın bir yerde gerçekleştirilmesine dikkat çektiler ve bunu Rus uçağının düşürülmesine yönelik bir misilleme olarak okudular. Buna göre Türkiye’ye verilmek istenen mesaj“Uçağımızı düşürürseniz, sizi ana karargâhınızda vururuz” idi. Bazı yorumcular ise, saldırganın deklere edilen kimliğinden hareketle, Ankara’daki bombayı Türkiye’nin Suriye’de DYP’yi top ateşine tutmasına verilmiş bir cevap olarak değerlendirdiler.
SAĞDUYU KÖRELMESİ
Kanımca saldırının birbiriyle bağlantılı üç amacından söz edilebilir:
- Suriye’deki savaşı Türkiye’ye taşımak.
- Türkiye’yi Suriye savaşının içine çekmek. İnfial uyandıran ve toplumda büyük bir nefretle karşılanan eylemlerle Türkiye’nin sağduyusunu köreltmek ve onun tek yanlı bir müdahaleyle Suriye’ye girmesini sağlamak. Böylelikle Türkiye’yi doğrudan savaşın bir parçası haline getirmek.
- Türkiye’yi terbiye etmek. Suriye’ye yeni bir nizam verilirken Türkiye’nin tesirini asgariye düşürmek, oynayabileceği rolü elden geldiğince küçültmek.
Kendisini rayından çıkarmaya matuf bu dalgaya karşı Türkiye, elbette gerekli güvenlik tedbirlerini almalıdır. İstihbarat kapasitesini geliştirmeli, asayişi teminle vazifeli güçlerin bu neviden saldırıları önleme ve onlara karşı koyma becerisini artırmalıdır. Zafiyet gösterilen noktaları tespit etmeli, istihbarat açıklarını kapatmalıdır.
Devlet, insanların hayatlarını ve özgürlüklerini korumakla mükelleftir. Her bir bireyin canını ve malını tehdit eden böylesi tehlikelerin bertaraf edilmesi veya en alt seviyeye düşürülmesi, devlet olmanın gereğidir. Dolayısıyla devlet insanları korumak için lazım gelen emniyet önlemlerini alacaktır.
Lakin salt polisiye tedbirlerle bu yükün altından kalkılamaz. Bunu her daim akılda tutmak icap eder. Ülkenin başındaki bu belanın savuşturulup savuşturulamayacağı veya ne kadar savuşturulabileceği, Türkiye’nin içte ve dışta buna nasıl bir cevap vereceği ile irtibatlıdır. Yani asıl belirleyici siyaset olacaktır.
ACİL DEMOKRASİ
Bu çerçevede içte ve dışta birtakım politika önerilerinde bulunulabilir. Mesela iç politikada:
- Tekrardan yeni bir çözüm sürecinin başlatmak. PKK ile doğrudan veya dolaylı diyalog kanalları açmak ve bunları işlevse kılmak.
- İvedilikle bir demokratik reform programını uygulamaya koymak ve farklı kesimlerin taleplerini acilen karşılamak. Böylelikle toplumun Alevi/Sünni, Türk/Kürt, milli/gayri-milli vb. kavramlar üzerinden yarılmasının önüne geçmek, tartışmaları demokratik değerlerin zeminine çekmek.
- Kutuplaştıran, düşmanlaştıran ve en hayati mevzularda dahi bir araya gelmeyi imkânsız kılan keskin dilden sakınmak.Bunun yerine kapsayıcı ve uzlaşmacı bir politik dil kullanmak. Parlamentoda işbirliğine açık olmak, dayanışma ve siyasal tansiyonu düşürmek.
Dışta ve özellikle Suriye politikasında ise:
- Suriye’ye tek taraflı bir müdahaleden uzak durmak.
- Esad’lı bir geçiş dönemini öngören yeni bir politik planlama yapmak.
- PYD ile ilişki kurmak ve sınırda “dost bir Kürt koridoru” oluşumuna destek vermek.
Türkiye tehlikeli bir dönemeçten geçiyor. Virajı alabilmek için ise; hamasetten kaçınmak, şimdiye kadarki politik tercihlerin soğukkanlı bir değerlendirmesini yapmak ve değişen koşullara uygun düşen yeni politikalara yönelmek gerekiyor.
Yazarlar
-
Doğu ErgilÖtekileştirmek Ve Ötekileştirdiklerimizle Yüzleşmek – “Kürt Sorunu”na Alternatif Bir Bakış 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUİnsan hiç üzülmez mi… utanmaz mı hiç? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuErdoğan’dan tarihi itiraf… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKardeşinin cenazesine gidememek 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolOrta Doğu’da İsrail tehdidi 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEKim bu Ümmet? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Geri zekalıya anlatır gibi” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcılık ve post-İslamcılık ve modernizm ve milliyetçilik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZCumhurbaşkanı’nın ittifak çıkışı ve silahsızlanma sürecinin gölgesinde muhalefet 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUEski bir anıdan günümüzde yaşananlara çıkartılacak ders 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasi meşruiyet ve matematik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağacı taşımanın suç olduğu ülke: Portekiz 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRSiyaset çıkar, itibar, zenginleşme aracı olmadığında… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKutuplaşmanın son mağduru; CHP’nin ilk imam hatip müdürü Celal Hoca 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇ“İçerde Nutuk, dışarda Kur’an!” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR103 kişinin ölümündeki suçu sahte belgeyle gizlediler 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.07.2025
28.06.2025
15.06.2025
30.05.2025
21.05.2025
15.05.2025
29.04.2025
21.04.2025
15.04.2025
8.04.2025