Vahap COŞKUN
Hegel’in tarih felsefesinin bize öğrettiği bir düstur var. Der ki Hegel: “Tecrübe ve tarih öğretir ki, insanlar ve devletler asla tarihten ders almazlar ya da ondan çıkan ilkelere göre hareket etmezler.”
Maalesef, öyle. Her toplumun tarih boyunca büyük bir birikimi olur. Her dönemde, yeni sorunların yanında, eski ve benzer sorunlarla da yüz yüze gelir. Aslında yapmaları gereken basittir: Düne dönüp bakmak; yanlışlarını ve doğrularını tespit etmek. Nelerin çözüme yaklaştırdığını, nelerin ise sorunu büyüttüğünü görmek. Böylelikle faydayı azami kılacak ve zararı asgariye düşürecek bir yol haritası tanzim etmek.
Lakin kâğıt üzerinde son derece basit gözüken bu tavır genelde gerçek hayata aktarılmaz. Geçmişten pek ders çıkarılmaz. Rüzgâr ters yönden estiğinde, bu kez arzu edilen sonucun kazanılacağı beklentisiyle, geçmişte herhangi bir derde deva olmadığı görülen yol ve yöntemlere bir kez daha müracaat edilir. Sonuç, hayal kırıklığı olur.
Diğer toplumlardan bir farkımız yok. Biz de tarihten payımıza düşeni almıyor, ondan gerekli dersleri çıkarmıyoruz. Kürt meselesi, bunun maalesef en kanlı misali. Dünden bugüne aktardığımız ve böyle giderse yarına da bırakacağımız bu meselenin tarihinin bize öğrettiği birçok ders var. İki tanesine değineyim:
“TÜRKLÜK DAİRESİ”
İlki, bu etno-politik bir sorundur. Meselenin kökeninde, Cumhuriyet’in Kurtuluş Savaşı’nda hâkim olan“birleştirici yurtseverlik anlayışı” yerine “etnik milliyetçi bir anlayışı” geçirmesi yatar. Devlet, ısrarla ve inatla bu ayrımcı ve dışlayıcı siyaseti takip etti. Kürtlerden “Türklük dairesinin içine girmelerini” talep etti. Buna mukabil Kürtler, Türklük dairesine hapsolmayı reddettiler. Baskı, inkâr ve asimilasyona dayalı devlet politikasına bazen siyasetle, bazen de şiddetle itiraz ettiler.
İkincisi, politik bir yaradan silahlı bir hareket neşet eder ve bu hareket belirli bir toplumsal desteğe erişirse, çözüm de politik olur. Kural, budur. Kimi zaman çatışma şiddetiyle göz gözü görmez ve çözümün siyasette olduğu unutulur.Taraflar birbirlerine pejoratif kavramları layık görür ve bunları kamusal dolaşıma sokarlar. Ama eni-sonu taraflar temasa geçerler. Zira çözüm, kaçınılmaz bir şekilde, diyalogu ve müzakereyi içerir.
ÇÖZÜMSÜZLÜK DÖNGÜSÜ
Kürt meselesi halen politik bir mesele. Elbette, Cumhuriyet’in kuruluş dönemindeki veya 12 Eylül Darbesinden sonraki şartlar yok. Ortam da değişti aktörler de. Fakat dört önemli sorun alanı var:
- Kamu yönetiminin düzeni/âdem-i merkeziyetin inşası,
- Kültürel ve dilsel çoğulculuk,
- Siyaset sahasının genişletilmesi ve
- PKK’nin silahsızlandırılması.
Bunların tamamı siyaseti ilgilendirir. Zaten mesele de bu yüzden politiktir. Beri yanda, konjonktüre bağlı olarak artsa ve azalsa da, PKK göz ardı edilemez bir toplumsal desteğe sahip.
O halde çözüm politikadadır. Devlet de, PKK de artık geçmişten gerekli dersleri çıkarmalı. Her ikisi de şiddetle veya asayişle de kat edilecek bir mesafenin olmadığını görmeli. Mesailerini politik bir perspektif geliştirmeye harcamalı.
Demokratik çözüme taraftar olanlar da, PKK’ye şiddeti terk etmeye, devleti de demokratikleşmeye hız vermeye çağırmalı. Konuşmanın ve siyasetin önünün açılması için taraflara telkin ve tazyik de bulunmalı. Süreç kesildi diye bunları yapmaktan kaçınılmamalı, tersine daha fazla aksine daha fazla talepkar olunmalı. Jonathan Powell’a kulak vermekte fayda var: “Bir çatışma Kürt meselesinde olduğu gibi, onyıllarca sürmüşse, çözümün birden çok girişim gerektirmesi muhtemeldir. Geçmişte çözüm bulunmamış olması, çözümlenemez olduğu değil, yalnızca daha fazla çaba gösterilmesi gerektiği anlamına gelir.”
Konuşmaya dönmek ve siyasetle ilerlemek konusunda ısrar edilmeli. Aksi takdirde çözümsüzlük döngüsünden çıkılmaz. Ve bu döngü giderek daha fazla maliyet yaratıp kendini tekrar eder. Tarih öyle diyor!
Yazarlar
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Geri zekalıya anlatır gibi” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasi meşruiyet ve matematik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilÖtekileştirmek Ve Ötekileştirdiklerimizle Yüzleşmek – “Kürt Sorunu”na Alternatif Bir Bakış 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR103 kişinin ölümündeki suçu sahte belgeyle gizlediler 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKardeşinin cenazesine gidememek 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUEski bir anıdan günümüzde yaşananlara çıkartılacak ders 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolOrta Doğu’da İsrail tehdidi 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEKim bu Ümmet? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇ“İçerde Nutuk, dışarda Kur’an!” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRSiyaset çıkar, itibar, zenginleşme aracı olmadığında… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZCumhurbaşkanı’nın ittifak çıkışı ve silahsızlanma sürecinin gölgesinde muhalefet 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuErdoğan’dan tarihi itiraf… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKutuplaşmanın son mağduru; CHP’nin ilk imam hatip müdürü Celal Hoca 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağacı taşımanın suç olduğu ülke: Portekiz 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUİnsan hiç üzülmez mi… utanmaz mı hiç? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcılık ve post-İslamcılık ve modernizm ve milliyetçilik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.07.2025
28.06.2025
15.06.2025
30.05.2025
21.05.2025
15.05.2025
29.04.2025
21.04.2025
15.04.2025
8.04.2025