Vahap COŞKUN
12 Mayıs akşamı Diyarbakır’da büyük bir patlama oldu. Patlamanın olduğu yer merkeze oldukça uzak olmasına karşın, patlamanın sesi Diyarbakır’ın her yerinden duyuldu. Kıyamet kopmuştu sanki.
Kısa bir süre sonra haberler akmaya başladı. Patlama, Sur ilçesinin Dürümlü ile Tanışık köyleri arasında bir yerde meydana gelmişti. İlk belirlemelere göre 4 kişi hayatını kaybetmişti. Ancak 12 köylüden haber alınamıyordu. Gecenin karanlığı, felaketin büyüklüğünün görülmesini engelliyordu.
Gün ışıklarının doğmasıyla beraber facianın boyutu açığa çıktı. Mahşeri bir göktaşı köye düşmüş gibiydi. Orta yerde dev bir çukur. Tarlalarda ellerinde poşetlerle akrabalarının ceset parçalarını arayan insanlar. Cehennemi bir manzara bir kez daha tekrar ediyordu: Lice’de Ceylan’ın, Roboski’de katledilen 34 kişinin bedenlerin toplamaya çalışanlar gibi, bu kez de Dürümlüler, Tanışlıklılar ölülerinin peşini düşmüştü.
Tablo birkaç gün sonra netleşti. Haber alınamadığı, kaybolduğu söylenen ve kaçırıldıklarına ilişkin spekülasyon yapılanların hepsi ölmüştü. DNA incelemeleri iki ailenin erkeklerinin kül olduğunu gösteriyordu. Kimlikleri tespit edilen 13 kişiden geriye kalan 60 kilo doku olmuştu. 8 kadın eşlerini yitirmiş, 36 çocuk yetim kalmıştı.
“Hain”
PKK, bu katliama ilişkin bir açıklama yayınladı. Hayatını kaybeden köylüleri “yerel işbirlikçiler” olarak niteledi. Savaş, taraflarını birbirine benzetiyor. Roboski’de devletin buyurgan dilinin aynısına müracaat etti PKK. Devlet nasıl ki katliamın faturasını“kaçakçılık” yapan köylülere çıkarmıştı, PKK de “nakliyelerine engel olan” köylüleri günah keçisi yaptı, patlamadan ve ölümlerden onları sorumlu tuttu.
Peki, şaşırtıcı bir durum mu bu? Değil. “Hain” ya da “işbirlikçi” bu topraklarda bol kepçe kullanılan kavramların başında gelir. Herhangi bir iktidar odağına ters düşmeye, onun yanlışlığı apaçık tercihlerini eleştirmeye görün, alnınıza “hain” damgasının yapıştırılması çok zaman almaz. İtibar suikastlarına, tetikçiliği vazife edinmişlerin kişiliğinize katletmeyi hedefleyen bombardımanlarına maruz kalmanız kaçınılmaz. Gaye bellidir: Herkese gözdağı vermek ve hiç kimsenin hizadan bir milim sapmaya gözünün kesmeyeceği bir hava yaratmak.
Sanıldığından da etkilidir bir bu hava. Geçenlerde dar katılımlı bir toplantıya iştirak etmiştim. Söz alan herkes hendekleri, barikatları, bombalı saldırıları eleştirdi; hayatı bütünüyle tahrip ettiğini anlattı. Biri sordu. “Madem öyle, bunları kamuoyunda neden daha gür bir sesle dilendirmiyorsunuz? Başınıza bir şey geleceğinden mi korkuyorsunuz?”
Bu suale bir sivil toplum yetkilisinin verdiği cevap manidardı: “Biz ölmekten çok adımızın ‘hain’e çıkmasından korkuyoruz. Bunun çocuklarımıza miras kalmasından, onlara da ’hain’ muamelesi yapılmasından ürküyoruz.”
Dışarıdan bakanların derinlerine nüfuz edemeyeceği, ancak burada nefes alıp verenlerin fehmedebilecekleri bir korku bu. İnsanların gerçekleri haykırmaktan imtina etmelerine sebep olan bir korku.
Gerçeklerin kötü huyu
Ancak öyle ya da böyle, gerçeklerin eninde sonunda ortaya çıkmak gibi kötü bir huyu vardır. Nitekim PKK’nin “yerel işbirlikçi” ilan ettiği açıklamanın üzerinden çok geçmeden, o köyün neredeyse bütünüyle HDP’ye oy verdiği bilgisi medyaya yansıdı.
Yani cesetleri bile buharlaşan bu insanlar, HDP’nin ve dolayısıyla aynı çizgi üzerinde yürüyen PKK’nin tabanını oluşturuyordu. Ve PKK bugün yaptığını kapatmak adına, onlara “hain” deyip bir kalemde üzerlerini çiziyordu.
Ama ona buna hain diyerek gerçeklerin üstünü ilelebet örtmek de kimsenin harcı değildir. Görmek isteyen her gözün görebileceği gerçek şu: Haziran 2015’ten beri PKK’nin izlediği yol, herkese ama öncelikle ve yoğunlukla Kürtlere zarar veriyor. “Özyönetim” denilen hamle, bir öz yıkıma dönüşmüş halde. Bu yolda devam etmek, yıkımı daha da derinleştirmekten başka bir netice üretmez. Ve PKK de bu yıkımın altında kalır.
Yazarlar
-
Doğu ErgilÖtekileştirmek Ve Ötekileştirdiklerimizle Yüzleşmek – “Kürt Sorunu”na Alternatif Bir Bakış 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUİnsan hiç üzülmez mi… utanmaz mı hiç? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuErdoğan’dan tarihi itiraf… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKardeşinin cenazesine gidememek 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolOrta Doğu’da İsrail tehdidi 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEKim bu Ümmet? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Geri zekalıya anlatır gibi” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcılık ve post-İslamcılık ve modernizm ve milliyetçilik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZCumhurbaşkanı’nın ittifak çıkışı ve silahsızlanma sürecinin gölgesinde muhalefet 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUEski bir anıdan günümüzde yaşananlara çıkartılacak ders 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasi meşruiyet ve matematik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağacı taşımanın suç olduğu ülke: Portekiz 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRSiyaset çıkar, itibar, zenginleşme aracı olmadığında… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKutuplaşmanın son mağduru; CHP’nin ilk imam hatip müdürü Celal Hoca 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇ“İçerde Nutuk, dışarda Kur’an!” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR103 kişinin ölümündeki suçu sahte belgeyle gizlediler 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.07.2025
28.06.2025
15.06.2025
30.05.2025
21.05.2025
15.05.2025
29.04.2025
21.04.2025
15.04.2025
8.04.2025