Vahap COŞKUN
Kürtlerin sessizliği yalnızca PKK ve HDP’ye birçok şey anlatmıyor. Şüphesiz onların bu hadise üzerinde etraflıca düşünmeleri ve şimdiye kadarki tercihlerine eleştirel bir gözle bakmaları gerekiyor. Lakin salt PKK ve HDP’nin değil AKP’nin de bu sessizliği doğru okuma ve anlamlandırma mecburiyeti var. Çünkü nihayetinde Kürtlerden yalnızca iki parti oy alıyor ve onlardan biri de AKP. Bu da AKP’yi -tabii olarak- Kürtlerin temsili noktasında iddia sahibi yapıyor. Dolayısıyla Kürtlerin hissiyatına vakıf olmak ve davranışlarının ardındaki manayı çözmek -PKK ve HDP için olduğu kadar- AKP için de ehemmiyet kesbediyor.
İktidar cenahı, olan bitenden mutluluk duyuyor. Kürtlerin tepki vermeyişini alkışlarla karşılıyor ve bundan ilk olarak, tabanının PKK/HDP’den uzaklaştığı ve aradaki mesafenin kapanmayacak raddeye vardığı neticesini çıkartıyor. Hükümet çevreleri PKK’nin toplumsal düzeyde bittiğinden ve HDP’nin mum gibi eridiğinden dem vuruyorlar. Kürtlerin PKK ve HDP’nin çağrılarına kulak asmayışlarını da bunu kanıtı olarak sunuyorlar.
Kemik taban
Aynı kanaati paylaşmıyorum. PKK’nin ve HDP’nin bölgedeki siyasi ve sosyal ağırlığını, hükümetin ve yakınındakilerin umduğu oranda yitirdiğini düşünmüyorum. Zannımca memnuniyetinin büyüklüğü iktidar kanadının gelişmeleri analitik bir biçimde ele almasını engelliyor. Mesele soğukkanlılıkla tetkik edilmiyor. Aksine propagandist bir dil öne çıkıyor ve gerçeklerin üzerini örtüyor. Söz konusu çıkarıma itirazlarımı şöyle özetleyebilirim:
PKK ve HDP’nin yakın dönem siyasetlerine tabanının gönül koyduğu aşikâr. Bir aralığın oluştuğu kesin. Fakat bu aralık, tabanının PKK ve HDP’yi tamamen sildiği sonucunu vermez. HDP’ye verilen destek iki büyük grup halinde düşünülebilir:
İlk grup, “kemik” olarak nitelenebilecek tabandır. PKK’nin üzerinde hareket ettiği zemin ile bütünüyle örtüşen bu grup PKK ve HDP’ye çok büyük bir değer biçer. Onlar PKK ve HDP’yi bir örgüt veya bir partiden ziyade bir “varlık sebebi” ya da bir “varlık koşulu” olarak görürler. Her şart altında ve bilhassa zor zamanlarda onlara yardım etmeyi bir mecburiyet telakki ederler.
Bu neviden bir bağlılığı meydana getiren birçok nedenden bahsedilebilir: Kişisel ve ailevi mağduriyet, vefa duygusu, Kürt meselesindeki kazanımların bu yapılar sayesinde gerçekleştiği fikri bu nedenlerin başında gelir. Sahiplenme derecesi böylesine güçlü olduğunda örgütün ve partinin yaptığı hatalar - ne kadar büyük olurlarsa olsunlar- taban tarafından görmezden gelinebilir ve sineye çekilebilir. Hatta eleştiri dozu yükselip üzerlerine çok gidildiğinde taban o hataları meşrulaştıracak bir yol da bulabilir. Bundan ötürü hendek ve barikatların bu kitlede büyük bir kayma yarattığı kanısında değilim. Yarın sandık kurulduğunda bu kemik taban oyunu yine HDP’den yana kullanacaktır.
Konjonktürel birliktelik
İkinci grup ise kısa veya uzun vadeli bir amaçla HDP’ye destek olanlardan oluşur. Burada desteği sağlayan saikler farklıdır. Kimi siyasi çözüm ihtimalini güçlendirmek, kimi AKP’yi durdurmak, kimi %10 barajını aşmasına katkı sunmak için HDP’nin arkasında durur. 7 Haziran zaferini getiren en önemli etmen, bu grubun kapsadığı alanın genişlemesiydi.
İkinci grubu, PKK ve HDP ile ilişkilendiren bağlar sıkı dokunmuş değildir. Birlikteliğin konjonktürle irtibatlı bir yönü bulunur. Bu itibarla birinci gruba kıyasla ikinci grubun HDP’yi sahiplenme oranı daha düşük seviyelerde seyreder. Bu grubun şehir savaşlarına karşıtlığı daha yoğun ve HDP’ye yönelik eleştirileri de daha serttir. Ancak bu durum, onların HDP ile tamamen ters düştüklerine bir karine teşkil etmez. Zira gözlemleyebildiğim kadarıyla bu grubun içinde siyasi tutumlara yön veren iki mühim husus var:
Biri, “yanlış” olarak nitelendirdikleri siyasetleri HDP dışındaki etmenlere bağlayarak açıklama eğilimidir. Mesela HDP’nin PKK’ye güç yetiremediğini söylemek, HDP’nin sağlam bir siyasi duruş geliştirememesini devletin hatalarına dayandırmak ya da HDP’nin devlet ile PKK arasında sıkışıp ezildiğinden yakınmak, bu kapsamda değerlendirilebilir. Yani bu grubun içinde beğenmeyip kıyasıya eleştirdiği siyasi tercihlerin faturasını -HDP’ye değil de- HDP harici aktörlere kesmek, yaygın bir tavır.
Diğeri ise, siyasi bir çözüm için HDP’ye ihtiyaç duyulduğu düşüncesidir. Buna göre HDP’nin zayıflaması sorunun çözümünü kolaylaştırmaz, tersine sorunu daha da çetrefil hale getirir ve kötüleştirir. HDP’nin soluğunu kesmek kimseye fayda getirmez. Çözüm eninde sonunda siyasi olacağından, hataları ve eksiklikleri de olsa, siyasi bir aktör olarak HDP’nin muhafaza edilmesi gerektir.
Büyüme potansiyelini torpillemek
Aslında bu tür bir koruma eğilimi, diğer siyasi partiler için de geçerlidir. Bugün her partinin içinde gidişattan memnun olmayan çok sayıda insan var. Fakat bu rahatsızlar, diğer partileri de kendileri için daha iyi bir seçenek olarak görmediklerinden eleştirseler de, kızsalar da -en azından mevcudu korumak adına- partilerinin yanında durmaya devam ediyorlar. HDP için de benzer bir durum var şimdilerde.
Ezcümle, PKK 7 Haziran’dan sonra halkın asla kabul etmediği bir yola girdi. HDP, buna karşı durmadı. Bu, hem Türkiye Kürtlerinin, PKK’nin arzuladığı istikamette ilerlemeyeceğini gösterdi hem de HDP’nin büyüme potansiyelini torpilledi. HDP’nin kemik tabanı dışında elde ettiği desteğin bir kısmı heba oldu. Ama bundan hareketle HDP’nin siyasi sermayesini tamamıyla tükettiği ve HDP’ye açılan kredinin bütünüyle geri çekildiği söylenemez. Nitekim yapılan ciddi araştırmalar da bunu teyit eden veriler içeriyor.
Yazarlar
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKardeşinin cenazesine gidememek 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuErdoğan’dan tarihi itiraf… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolOrta Doğu’da İsrail tehdidi 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUİnsan hiç üzülmez mi… utanmaz mı hiç? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcılık ve post-İslamcılık ve modernizm ve milliyetçilik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilÖtekileştirmek Ve Ötekileştirdiklerimizle Yüzleşmek – “Kürt Sorunu”na Alternatif Bir Bakış 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRSiyaset çıkar, itibar, zenginleşme aracı olmadığında… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUEski bir anıdan günümüzde yaşananlara çıkartılacak ders 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEKim bu Ümmet? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZCumhurbaşkanı’nın ittifak çıkışı ve silahsızlanma sürecinin gölgesinde muhalefet 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇ“İçerde Nutuk, dışarda Kur’an!” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Geri zekalıya anlatır gibi” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağacı taşımanın suç olduğu ülke: Portekiz 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKutuplaşmanın son mağduru; CHP’nin ilk imam hatip müdürü Celal Hoca 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR103 kişinin ölümündeki suçu sahte belgeyle gizlediler 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasi meşruiyet ve matematik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNBundan sonra top devletin sahasına geçiyor 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYüz yıllık düğümü çözme yolunda cesur adım Devlet Bahçeli’den geldi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİÖcalan’ın 7 dakikası 10.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçHalk TV ve Sözcü TV'nin karartılması hakkında 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANCHP operasyonlarında yeni eşik 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBir hegemonya diyarı olarak Türkiye… 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.07.2025
28.06.2025
15.06.2025
30.05.2025
21.05.2025
15.05.2025
29.04.2025
21.04.2025
15.04.2025
8.04.2025