Vahap COŞKUN
Türkiye, Nisan ayında yapılması beklenen halk oylamasına kitlenmiş durumda. Her yerde anayasa değişikliği önerisinin akıbeti konuşuluyor. Köşe yazıları ve televizyon tartışmaları da, ev-kahve muhabbetleri de büyük oranda bu konuya teksif edilmiş durumda. Herkes kendi meşrebince meseleye yaklaşıyor ve halkın sandıkta şekillenecek tercihini merak ediyor.
Propagandif niteliği bariz olanlar haricinde hemen her araştırma, “evet” ve “hayır”ın birbirine yakın olduğuna işaret ediyor. Mevcut durumda, bir tercihin diğerine açık fark attığını gösteren bir emare bulunmuyor. Bazı araştırmalarda “evet”, bazılarında ise “hayır” kıl payı önde gözüküyor. Araştırmaların hatâ payı ve kararsızların oranının halen yükseklerde seyrettiği düşünüldüğünde, birbirine yakın ama farklı sonuçlara ulaşılmasını normal karşılamak gerekiyor.
Mutedil bir halk oylaması
Halk oylamasının başa baş karakterinin üç noktada ekili olacağını düşünüyorum. İlki, yaygın olarak beklenenin aksine, kampanya sürecinin sakin ve dengeli geçmesini sağlayabilir. Çünkü taraflar sadece kendi tabanlarına dayanarak sandıktan muzaffer çıkamaz. “Evet” ve “hayır” cephelerinin muvaffak olabilmeleri, ancak geleneksel tabanlarından olmayan kişi ve gruplara ulaşabilmelerine bağlı. Onların desteğini elde ettikleri ölçüde galip çıkma şanslarını arttırabilirler. Dolayısıyla her iki taraf da kendi mahallelerinin dışına çıkmak, onların hassasiyetlerini ve düşüncelerini gözetmek, onlara seslenmek mecburiyetinde.
Söz konusu mecburiyet ortamı yumuşatabilir. Tarafların saldırgan bir dile müracaat etmelerini engelleyebilir. Kampanyanın mutedil sınırlar içinde cereyan etmesini sağlayabilir. Halkta zaten mevcut sağduyuyu da buna eklediğimizde, Mecliste ve sosyal medyada rastlanan türden kavgalı, dövüşlü, kırıcı ve tahrip edici bir sürecin değil, taşkınlığın sokaklara egemen olmadığı sağduyulu bir referandum döneminin geçirileceği söylenebilir.
Katılımın düzeyi
İkincisi, sandıktan her iki neticenin de çıkması ihtimalinin tarafların motivasyonunu olumlu yönde etkilemesidir. Bu da katılım oranını artırır. Genel olarak Türkiye’de halkın sandığa olan ilgisi zaten yüksektir. Sonucu önceden belli seçimlerde dahi, halkın seçimlere yoğun olarak iştirak ettiği görülür. Mesela 21 Ekim 2007’de bir halk oylaması yapıldı. 367 rezaletinin yarattığı bir düğümün çözümü için halka gidildi ve halka cumhurbaşkanını seçmek isteyip istemedikleri soruldu. Halkın bu suale “evet” yanıtı vereceği açıktı. “Hayır”cılar sahici bir kampanya bile yürütmediler. Buna rağmen katılım oranı yüzde 68 oldu.
Nisan’da yapılacak referandumda ise böyle bir durum yok. Sandıktan evet de hayır da çıkabileceğinden, her iki fikrin savunucuları sandığa daha fazla teveccüh gösterecek ve destekçilerini sandık başına götürmek için daha çok çaba sarf edecek. Şimdiki durum 12 Eylül 2010’da yapılan halk oylamasına benzetilebilir. O zaman üç taraf vardı: Evetçiler, hayırcılar ve boykotçular. Üç taraf da yoğun bir kampanya yürütmüş ve katılım oranı yüzde 74 olmuştu. Bu nedenle Nisan’da yapılacak olan referandumun da, en azından yüzde 70’lerde bir katılımla gerçekleşeceği öngörülebilir.
Etkili faktörler
Başa baş durumdan çıkardığım üçüncü sonuç, neticeyi tayinde gerek yürütülecek kampanyaların, gerekse diğer hadiselerin tesirinin nispeten büyük olacağıdır. Eğer bir seçime gidilirken -- şu anda olduğu gibi -- oranlar birbirine yakın ve kararsızların sayısı fazla ise, tarafların yürüteceği kampanyalar belirleyici bir rol oynar. Kampanyalarda gaye, kararsızları ikna etmek ve onları sandık başına çekip kendi lehlerine oy vermelerini sağlamak olmalıdır. “Evet” ve “hayır” taraflarından hangisi bu noktada daha becerili bir yönetim sergilerse, ipi önde göğüsleyen o olur.
Bununla birlikte salt kampanyalar değil, referandum gününe kadar meydana gelecek hadiseler de oylamanın kaderi üzerinde doğrudan etkide bulunabilir. Bu bağlamda, önem arz eden başlıca beş alan veya faktörden bahsedilebilir:
* ekonomi;
* Suriye;
* şiddet ve terör;
* Erdoğan’ın sahaya inmesi;
* FETÖ ile mücadele.
Su kaldıran pilav
Her bir alandaki genel iyileşme ve kırılmaya bağlı olarak kararsız seçmenin renginde değişim yaşanabilir. Örneğin işsizlik oranlarına ve döviz kurlarına bağlı olarak farklı ruh halleri hâkim olur. Buralarda yıkıcı bir dalgalanma hayır’cıların, umut verici bir düzelme evet’çilerin eline koz verir. Şiddet ve terör saldırılarının yoğunlaşması evet cephesinin “güçlü devlet” ve “istikrar” vurgularını öne çıkarır, duyguları kabartır. Bombaların patlamadığı bir ortamda ise tartışmalar ve tercihler daha makul bir hal alır. Erdoğan’ın kampanyasında kullanacağı dil ve üslup evetçilerin elini güçlendirebilir -- ama 7 Haziran’da olduğu gibi ters tepip hayırcılara da hizmet edebilir.
Daha flaş gelişmeler de olabilir. Misal olsun; referanduma gidilen süreçte ABD’nin Gülen’i teslim ettiğini varsayalım. Şüphesiz bu Öcalan’ın yakalanması gibi bir sonuç üretir ve evet’e doping etkisi yapar. Ya da Türkiye’nin Suriye’deki Fırat Kalkanı harekâtının bir benzerini Irak’ta da yaptığını varsayalım. Böylesi bir operasyon mütereddit MHP’lileri evet’e, mütereddit Kürtleri ise hayır’a yakınlaştırır.
Hülasa bu pilav daha çok su kaldıracak. Nelerin yaşanacağını önceden kestirmek güç. Kesin olan şu ki, Türkiye’yi heyecanın eksik olmadığı günler bekliyor.
Yazarlar
-
Fehmi KORUEski bir anıdan günümüzde yaşananlara çıkartılacak ders 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağacı taşımanın suç olduğu ülke: Portekiz 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇ“İçerde Nutuk, dışarda Kur’an!” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Geri zekalıya anlatır gibi” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilÖtekileştirmek Ve Ötekileştirdiklerimizle Yüzleşmek – “Kürt Sorunu”na Alternatif Bir Bakış 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUİnsan hiç üzülmez mi… utanmaz mı hiç? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasi meşruiyet ve matematik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKardeşinin cenazesine gidememek 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKutuplaşmanın son mağduru; CHP’nin ilk imam hatip müdürü Celal Hoca 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEKim bu Ümmet? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRSiyaset çıkar, itibar, zenginleşme aracı olmadığında… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuErdoğan’dan tarihi itiraf… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcılık ve post-İslamcılık ve modernizm ve milliyetçilik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR103 kişinin ölümündeki suçu sahte belgeyle gizlediler 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolOrta Doğu’da İsrail tehdidi 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZCumhurbaşkanı’nın ittifak çıkışı ve silahsızlanma sürecinin gölgesinde muhalefet 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYüz yıllık düğümü çözme yolunda cesur adım Devlet Bahçeli’den geldi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNBundan sonra top devletin sahasına geçiyor 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİÖcalan’ın 7 dakikası 10.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçHalk TV ve Sözcü TV'nin karartılması hakkında 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANCHP operasyonlarında yeni eşik 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBir hegemonya diyarı olarak Türkiye… 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.07.2025
28.06.2025
15.06.2025
30.05.2025
21.05.2025
15.05.2025
29.04.2025
21.04.2025
15.04.2025
8.04.2025