Vahap COŞKUN
KHK’ların müsebbibi olduğu tahribatın siyasi boyutuna çok temas edildi. Meselenin bir de hukuki bir boyutu var. Hukuki açıdan bakıldığında başlıca iki suale cevap verilmesi gerekir. Bir, OHAL’de çıkarılan KHK’lar hukuken denetlenebilir mi? İki, KHK’lar yoluyla bireyler /kamu görevinden ihraç edilebilir mi?
(1) Tartışılan konu bağlamında, Anayasada OHAL’e ilişkin iki önemli hüküm var. Biri, Anayasanın “olağanüstü hallerde, sıkıyönetim ve savaş hallerinde çıkarılan kanun hükmünde kararnamelerin şekil ve esas bakımından anayasaya aykırılığı iddiasıyla Anayasa Mahkemesi’ne dava açılamaz” hükmünü içeren 148/1. maddesidir. Diğeri ise “olağanüstü hal süresince, Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu, olağanüstü halin gerekli kıldığı konularda kanun hükmünde kararnameler çıkarabilir” diyen Anayasanın 121/3 maddesidir.
Yani OHAL dönemi KHK’ları yargı denetimden muaftır -- ama bu KHK’ların da olağanüstü halin zorunlu kıldığı konuları düzenleyen KHK’lar olması icap eder. Bir başka ifadeyle, olağanüstü halin ilan edilmesinin nedeni neyse, ancak o nedenle bağlantılı konularda KHK çıkarılabilir; OHAL ile ilgisi bulunmayan konularda KHK çıkarılamaz.
Peki, eğer OHAL’in gerektirdiği halin dışında bir konuda KHK çıkarılırsa ne olur? AYM, bir denetim yapabilir mi?
Hukuk devletinde KHK
Olağanüstü hallerde, idarenin takdir yetkileri genişler; buna mukabil bireylerin hak ve özgürlük alanları daralır. Fakat bu, OHAL’in hukuk dışı bir rejim olduğunu göstermez, OHAL de bir hukuk rejimidir. Bu itibarla OHAL’i yargısal denetimden mutlak olarak azade kılmak, hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmaz.
Nitekim AYM 1991’de verdiği iki kararda bu hususa dikkat çeker. AYM kendini bir işlemin onu yapan organ tarafından nitelendirilme şekliyle, denetlenmesi istenen metne verilen adla bağlı saymamıştır. Daha açık bir deyimle, Bakanlar Kurulu’nun bir metne “Bu bir OHAL KHK’sıdır” demesinin o metni otomatik olarak OHAL KHK’sı yapamayacağını belirtmiştir. Mahkemeye göre “Anayasanın 148. maddesinin biçim ve öz yönünden Anayasa’ya uygunluk denetimi dışında tuttuğu KHK’lar ‘olağanüstü halin gerekli kıldığı konularda’ çıkartılan KHK’lardır. AYM’nin çıkartılan bir OHAL KHK’sının bu niteliği taşıyıp taşımadığını belirlemesi ve eğer bu niteliği taşımıyorsa uygunluk denetimi yapması zorunludur.” (E:1990/23, K:1991/1, Karar Tarihi: 10.01.1991)
Ezcümle, AYM demiştir ki, ancak olağanüstü halin mecbur ettiği konularda çıkarlan KHK, OHAL KHK’sı olarak kabul edilir ve yargı denetimine tabi tutulmaz. Lakin eğer bir KHK, olağanüstü halin gerekli kıldığı halin haricinde bir konuyu/konuları düzenlerse, artık OHAL KHK’sı olma niteliğini yitirir ve yargı denetimine girer.
KHK ile AYM’yi kaldırmak
AYM, OHAL KHK’larına karşı yargı denetimi yasağının yaratacağı sorunları kısmen gideren bu içtihadını 2016’da değiştirdi. 668 Sayılı OHAL KHK’sının bazı maddelerinin iptali ve yürürlüğünün durdurulması ile ilgili olarak açılan davalarda, AYM önce “temel hak ve özgürlüklerin olağan dönemlere göre daha fazla sınırlandırıldığı olağanüstü dönem KHK’larının da bir hukuk devletinde Anayasa’ya uygunluk denetimine açık olması gerektiği söylenebilir” der. Ama hemen ardından “bu durumun yargısal denetime istisna getiren anayasal hükümlerinin varlığını ve uygulanmasını etkilemeyeceğini” belirtir.
Mahkemeye göre, Anayasanın 148. maddesi böyle bir istisna hükmüdür ve bu maddenin varlığı nedeniyle, AYM hiçbir koşulda OHAL dönemindeki KHK’ların yargısal denetimini yapamaz. “Anayasanın, anılan düzenlemelerin herhangi bir ad altında yargısal denetime konu yapılması bakımından Anayasa Mahkemesine bir yetki tanımadığını” belirten AYM, “yetkisizlik” gerekçesiyle davayı reddetti ve böylece KHK’ları herhangi bir şekilde denetleme olanağı da kalmadı. (E: 2016/166, K: 2016/159, Karar Tarihi: 12.10.2016)
Mahkemenin değişen bu içtihadı yürütmeye büyük bir alan açtı. Hükümet -- artık Meclis’i devre dışı bırakarak -- salt KHK’lar ile memleketi idare edebilir. Nitekim aynen böyle yapıyor; OHAL ile ilgili olsun olmasın, (Varlık Fonu’ndan Adli Tıp’a, üniversitelerde rektör seçiminden Bankacılık Kanunu’na, öğrenci etüt merkezlerinden Seçim Kanunu’na kadar) her konuyu KHK ile düzenliyor. Durumu daha anlaşılır kılmak için aşırı bir misal vereyim: AYM, hükümete öylesine muazzam bir güç sağladı ki, hükümet isterse çıkaracağı bir OHAL KHK’sı ile AYM’nin kendisini bile ortadan kaldırabilir. Ve AYM’nin son içtihadına göre bunun dahi denetimi yapılamaz.
OHAL, bir hukuksuzluk hali mi?
(2) OHAL KHK’larıyla kamu görevlilerinin görevlerinden çıkarılıp çıkarılamayacağı, hukuken tartışmalı bir husustur. Bana göre, hiç kimse savunma hakkını kullanmadan kamu görevinden ihraç edilemez. Yürürlükteki Ceza Kanunu’nun hazırlayıcılarından biri olan Prof. Dr. İzzet Özgenç de “15 Temmuz darbe girişiminin akabinde ilân edilen olağanüstü hal rejiminde, somut bir suçla ilişkisi kurulsun kurulmasın, on binlerce kişii[nin], haklarında usulüne uygun bir soruşturma yapılmadan kamu görevinden ihraç edilmesinin” hukuksuz olduğunu belirtiyor.
Özgenç’e göre, olağanüstü halin ilan edilmesi kişiler hakkında sorgusuz sualsiz bir yaptırım uygulanmasının yolu açmaz. Savunma hakkı, insanın en doğal hakkıdır; bir işlediği suçun ağırlığı ne olursa olsun savunma hakkından mahrum edilemez. Bir kişiye hukuki bir müeyyide tatbik edilmesi için, öncelikle o kişiye savunma hakkının kullandırılmış olması gerekir. Bu hak kullandırılmadan verilen yaptırım kararları hukuk dışıdır.
Peki, hükümetin kamu görevinden ihraç edilenlerin başvurmaları için ihdas ettiği Komisyon bu hukuksuzluğu telafi edebilir mi? Özgenç, öncelikle usulsüz yaptırım kararlarının kaldırılması ve kişiler hakkında usulüne uygun bir soruşturma sürecinin başlatılması gerektiğini ifade ediyor. Bahsi geçen Komisyon iki açıdan problem taşıyor. Birincisi, bu komisyonun, kişiler hakkında verilen ihraç kararlarını hangi hukuk kurallarını esas alarak ve hangi usule göre inceleyeceğinin belli olmamasıdır. İkincisi, Komisyon’a başvuru hakkının tanınmasının, savunma hakkının kullanılmasının yerine geçemiyeceğidir. Çünkü kişiler ancak bir yaptırıma maruz kaldıktan sonra Komisyon’a başvurabilmektedir. Oysa savunma hakkının kişilere, henüz haklarında bir yaptırım kararı verilmeden önce kullandırtılması gerekir (*).
Sınır aşımı
OHAL KHK’larıyla bir kamu görevlisinin görevine son verilemeyeceği tezini bir kenara koyalım; diğer teze geçelim. Varsayalım ki bu mümkün; KHK’lar ile kamu görevine son verilebilir olsun. Peki, bu durumda yapılan ihraçlar bütünüyle hukuka uygun hale gelmiş olur mu?
Hayır, değil. Prof. Dr. Kemal Gözler, bu ihtimalde dahi, bu yetkinin ancak olağanüstü halin ilan sebebiyle ilgili olarak kullanılabileceğini söyler. 20 Temmuz 2016 tarihinde ilân edilen olağanüstü halin “sebep” unsuru ise, 15 Temmuz 2016 tarihinde yapılan “darbe girişimi” ile tehdit edilen “demokrasimizin, hukuk devleti ilkesinin, vatandaşlarımızın hak ve özgürlüklerinin korunmasına yönelik tedbirlerin etkin bir şekilde uygulanabilmesidir.”
Buna göre, OHAL KHK’larıyla ihraçların yapılabileceği kabul edildiğinde bile, yalnızca darbe teşebbüsünde yer alan ve darbe teşebbüsünü yapan FETÖ mensubu kamu görevlilerinin kamu görevinden çıkarılmasının hukuka uygun olduğu düşünülebilir. Oysa burada darbe teşebbüsü ile ilgisiz binlerce insanın kamu görevinden çıkarılması söz konusudur. Bu “doğrudan doğruya olağanüstü hâl ilân işleminin kendisiyle ve dolayısıyla olağanüstü hâlin varlık sebebiyle çelişki halindedir.” (**)
Hülâsâ, neresinden tutarsanız tutun ciddi bir hukuk problemi var ortada. Sınır aşılıyor, hukuk çerçevesinin dışına çıkılıyor. OHAL ilelebet sürmeyecek. Yarın, olmadı ertesi gün mutlaka kalkacak ve memleket normal hukuk düzenine geçecek. O vakit Türkiye içte ve dışta çok çetin bir hukuk mücadelesinin içine düşecek. Muhtemelen bugün verilen kararların büyük bir kısmı iptal edilecek ve Türkiye ağır bir hukuki yükün altına girecek.
NOTLAR
(*) http://www.yeniasya.com.tr/gundem/hukuk-islediginde-ihraclar-iptal-olacak_422747
Yazarlar
-
Gökçer TahincioğluKardeşinin cenazesine gidememek 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇ“İçerde Nutuk, dışarda Kur’an!” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasi meşruiyet ve matematik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZCumhurbaşkanı’nın ittifak çıkışı ve silahsızlanma sürecinin gölgesinde muhalefet 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRSiyaset çıkar, itibar, zenginleşme aracı olmadığında… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcılık ve post-İslamcılık ve modernizm ve milliyetçilik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUİnsan hiç üzülmez mi… utanmaz mı hiç? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKutuplaşmanın son mağduru; CHP’nin ilk imam hatip müdürü Celal Hoca 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Geri zekalıya anlatır gibi” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağacı taşımanın suç olduğu ülke: Portekiz 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolOrta Doğu’da İsrail tehdidi 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR103 kişinin ölümündeki suçu sahte belgeyle gizlediler 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuErdoğan’dan tarihi itiraf… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEKim bu Ümmet? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilÖtekileştirmek Ve Ötekileştirdiklerimizle Yüzleşmek – “Kürt Sorunu”na Alternatif Bir Bakış 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUEski bir anıdan günümüzde yaşananlara çıkartılacak ders 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNBundan sonra top devletin sahasına geçiyor 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYüz yıllık düğümü çözme yolunda cesur adım Devlet Bahçeli’den geldi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİÖcalan’ın 7 dakikası 10.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçHalk TV ve Sözcü TV'nin karartılması hakkında 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBir hegemonya diyarı olarak Türkiye… 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANCHP operasyonlarında yeni eşik 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.07.2025
28.06.2025
15.06.2025
30.05.2025
21.05.2025
15.05.2025
29.04.2025
21.04.2025
15.04.2025
8.04.2025