Vahap COŞKUN
16 Nisan’da halkın anayasa değişikliklerini kabul yönünde bir irade ortaya koymasıyla Türkiye yeni bir döneme girdi. Bir bütün olarak siyasetin koşulları değişti. Liderler için siyaset sahasında varlığını korumanın ve sürdürmenin yeni ölçütleri oluştu. Eski usul ilişkilerle ve alışkanlıklarla siyaset yapmanın, yapılsa da başarılı olmanın imkânı ortadan kalktı. Siyaset yeni bir forma büründü ve partilerin bu yeni forma uygun bir yapılanmaya gitmeleri mecburiyeti doğdu.
Mezkûr mecburiyet, her siyasi partiyi bağlasa da, evleviyetle ana muhalefet partisi için geçerli. Bir iktidar namzedi olarak öncelik onun yeni duruma adapte olması, geçmişteki siyaset tarzını terk etmesi ve koşullara uygun yeni bir siyaset üretmesi gerekiyor. CHP’nin, bu bağlamda, önünde iki seçenek var:
- İlki, 16 Nisan öncesindeki “Hayır” siyasetine demir atmasıdır.
- İkincisi, 17 Nisan’da şekillenen siyasi tabloyu temel alıp yapıcı bir muhalefet yürütmesidir.
Etkisiz eleman mı, aktif özne mi?
İlk seçenek CHP’yi köklü bir sistem değişiminin yaşandığı dönemde “etkisiz eleman”haline getirir. Alternatif önermeyen ve salt reddedişe odaklanan bir siyaset, hem bir netice üretmez hem de halka çekici gelmez. Doğru olan, ikinci seçeneğe yönelmektir. Yeni sistemin eksikleri göstermek ve iyileştirilmesi için teklifler getirmektir. CHP’yi toplum nezdinde “aktif bir özne” yapacak olan budur.
Son günlerde CHP’nin iki ağır topu önemli beyanatlar verdiler. Genel Başkan Kılıçdaroğlu NTV’ye, eski Genel Başkan Baykal ise CNNTURK’e konuştu. Söylediklerinden çıkardığımı en baştan söyleyeyim: Kılıçdaroğlu eski dönemin kodlarıyla hareket ediyor. Baykal ise –ifadelerinde tartışılacak çok husus olsa da- yeni döneme daha hazırlıklı bir görüntü sergiliyor.
Kılıçdaroğlu’na göre; Cumhurbaşkanı tarafsız olmalı. Bir partinin genel başkanı, salt partisini temsil ettiği için, Cumhurbaşkanlığına aday olmamalı. Çünkü Cumhurbaşkanlığı, halkın tamamına ait olduğundan, o makama tarafsız bir kimlik oturmalı. Kılıçdaroğlu, 2019’da kendisinin Cumhurbaşkanlığına aday olup olmayacağına dair ısrarlı suallere rağmen, net bir cevap vermekten imtina etti. Ancak aldığı tutum, bu konuda pek bir niyet taşımadığına yorumlandı.
Günü ıskalamak
Bence Türkiye, Kılıçdaroğlu’nun anlattığı noktayı geçti. “Taraflı Cumhurbaşkanı-Tarafsız Cumhurbaşkanı” tartışması da, “Parti genel başkanı Cumhurbaşkanı olabilir mi?” tartışması da geride kaldı. 2019’da Türkiye, ilk defa tecrübe edeceği bir sisteme adım atacak. Yeni sistemin merkezinde “yürütme” ve “lider” yer alacak. Dolayısıyla partilerin bu aşikâr duruma göre tavır almaları gerekecek. Hal böyle iken, halen “tarafsız Cumhurbaşkanı” argümanına saplanıp kalındığında gün ıskalanmış olur.
Baykal, bunu görüyor. Yeni sistem, tüm iktidarı Cumhurbaşkanına veriyor. Dolayısıyla iktidar olmayı hedefleyen bir partinin ve genel başkanın, Cumhurbaşkanlığı için kendini ortaya koyması ve risk alması gerektiğini belirtiyor. AKP’nin 2019 için adayının belli olduğunu ve partinin şimdiden iki yıl sonrası için çalışmalara başladığını, bu nedenle ana muhalefetin de gecikmeksizin yol haritasını çizmesini ve adayını belirlemesini istiyor.
Baykal’a göre, 2019’da Erdoğan’a karşı meydana çıkacak olan kişinin iki özelliği olmalı: Bir, kazanma iddiası taşımalı. İki, yürütmeye talip olmalı. Bu çerçevede, şimdilik, iki teklifi öne sürdü:
Birincisi, Genel Başkan Kılıçdaroğlu’na yaptığı çağrıydı. Baykal’a göre, Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanlığına aday olup olmayacağını açıkça ilan etmeliydi. Eğer adaysa, parti bütün gücüyle onun arkasında durmalı ve Cumhurbaşkanı seçilmesi için var gücüyle çalışmalıydı. Yok, eğer aday değilse, bu takdirde Kılıçdaroğlu çekilmeli ve vazifesini aday olacak bir şahsa devretmeliydi.
İkincisi ise, hem muhalefeti derleyip toplayacak ve hem de AKP tabanından da oy alabilecek bir ismin adaylığı üzerinde mutabakata varılmasıydı. Baykal, bu çerçevede Abdullah Gül’ün adını zikretti. 2007’de Gül’ün adaylığına hışımla tepki gösteren Baykal’ın aradan 10 yıl geçtikten sonra Gül’e sarılmasındaki ironiyi bir yana bırakalım. Lakin önerinin kendisinin, Baykal’ın yeni dönemin parametrelerini Kılıçdaroğlu’ndan çok daha iyi okuduğuna delalet ettiğini teslim edelim.
Gül’ün özgül ağırlığı
Zaten Baykal’ın her iki önerisi de hatırı sayılır miktarda ses getirdi. İlk olarak, Kılıçdaroğlu’na kamuoyu önünde yapılan açık çağrı Kılıçdaroğlu’nu bir pozisyon almaya zorladı. Sanırım bu tartışmalar hız kesmeyecek ve alevlendikçe Kılıçdaroğlu’nun zorluğu büyüyecek. Belki Fikri Sağlar’da olduğu gibi disiplin mekanizmaları işletilerek tartışmanın önüne geçilmeye çalışılabilir. Ama macun tüpten çıktı bir kere, onu tekrardan yerine döndürmek kolay olmayacak.
İkinci olarak, Gül’ün sadece isminin anılması bile hem CHP’de hem de AKP’de rahatsızlık yarattı. Bir taraftan bazı CHP’liler Ekmeledddin İhsanoğlu’nda denenen “merkez sağ aday” formülünün Erdoğan karşısında işlemediğini belirtiler. Tekrar aynı hataya düşülmemesi gerektiğini söylediler ve Gül ismine sıcak bakmadılar.
Diğer taraftan ise, Gül’ü Erdoğan’a karşı bir rakip olarak konumlandıran senaryo AKP içinde endişe ve hoşnutsuzlukla karşılandı. Bunu normal karşılamak lazım; zira Gül’ün gerek partide ve gerek toplumda özgül bir ağırlığının olduğu tartışma götürmez. Eğer söz konusu senaryo gerçekleşirse, bunun AKP’yi ciddi oranda sıkıntıya sokacağı da kesin. Nitekim Cumhurbaşkanı Erdoğan sıkıntısını dışa vurdu. Hem Baykal’a “Kendi işinle uğraş, fitne çıkarma” diye fırça çekti ve hem de “Bugüne kadar bu davaya, bu partiye sırtını dönüp de iflah olan kimse görmedim” diyerek ilk defa Gül’ü hedef aldı.
Tartışmalar yeni başladı; nereye evirileceğini göreceğiz. Kesin olan şu: Önümüzde daha iki yıllık bir süre var, şimdiden kaynayan siyaset kazanına daha çok isim ve fikir atılacak. Kimin kazana düşüp kimin kazandan çıkacağını zaman gösterecek.
Yazarlar
-
Ali BULAÇ“İçerde Nutuk, dışarda Kur’an!” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuErdoğan’dan tarihi itiraf… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR103 kişinin ölümündeki suçu sahte belgeyle gizlediler 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKardeşinin cenazesine gidememek 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolOrta Doğu’da İsrail tehdidi 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasi meşruiyet ve matematik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEKim bu Ümmet? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUEski bir anıdan günümüzde yaşananlara çıkartılacak ders 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcılık ve post-İslamcılık ve modernizm ve milliyetçilik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZCumhurbaşkanı’nın ittifak çıkışı ve silahsızlanma sürecinin gölgesinde muhalefet 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağacı taşımanın suç olduğu ülke: Portekiz 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKutuplaşmanın son mağduru; CHP’nin ilk imam hatip müdürü Celal Hoca 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUİnsan hiç üzülmez mi… utanmaz mı hiç? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilÖtekileştirmek Ve Ötekileştirdiklerimizle Yüzleşmek – “Kürt Sorunu”na Alternatif Bir Bakış 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRSiyaset çıkar, itibar, zenginleşme aracı olmadığında… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Geri zekalıya anlatır gibi” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.07.2025
28.06.2025
15.06.2025
30.05.2025
21.05.2025
15.05.2025
29.04.2025
21.04.2025
15.04.2025
8.04.2025