Vahap COŞKUN
15 Temmuz’a dair değerlendirmelerim bitmedi. O konuda değinmem gereken bir iki mevzu daha var. Fakat geçen hafta kabak tadı veren bir olay yaşandı. Muğla’daki darbe dâvâsındaki sanıklardan birinin üzerinde HERO yazan bir tişört giymesinin ardından, aynı tişörtü giyen kişiler peşpeşe gözaltına alınmaya başladı. Türkiye’deki mevcut ruh halini yansıtması bakımından son derece mühim olduğunu düşündüğüm bu olaya dair düşüncelerimi, unutmadan araya sıkıştırmak istedim.
Önce hadiseyi kısaca hatırlayalım. Malum; 15 Temmuz’da Cumhurbaşkanı Erdoğan’a dönük suikast girişimi ve iki polis memurunun şehit edildiği saldırı hakkında Muğla İkinci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dâvânın sanıklarından biri duruşmaya bu tişörtü giyerek geldi. Ardından, Ankara-Polatlı’daki bir başka darbe dâvâsında, sanık yakınlarından biri de aynı tişörtle arzı endam etti.
Kamuoyu haklı olarak tepki verdi bu gösteriye. Zira toplum canice bir darbe teşebbüsüne maruz kalmıştı. Darbeciler meşru hükümeti alaşağı etmeye yeltenmiş, cumhurbaşkanına suikast tertip etmiş, Meclise ve Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne bombalar yağdırmış, halkın üzerine tankla, topla, silâhla gitmişti. 250 kişi hayatını kaybetmiş, binlerce kişinin bedeninde o gecenin yaraları açılmıştı.
Ortada kan donduran işlere imza atan bir yapı vardı. Şimdi o yapının suçüstü yakalanmış bir üyesi kendini “kahraman” olarak lanse etmeye çalışıyordu. Kendisine, eylemlerine ve mensubu olduğu yapıya kahramanlık payesi biçiyordu. Bu kabul edilemezdi; darbe sanıklarının bu tür gösterilerini engellemek lâzımdı. Nitekim Adalet Bakanlığı, Cumhuriyet Başsavcılıklarına bir genelge gönderdi ve “FETÖ/PYD ve diğer terör örgütü mensubu tutukluların kamuoyunu ve davaları etkilemeye yönelik mesaj içerikli kıyafetlerinin toplatılmasını” istedi. Böylelikle darbe dâvâlarının sanıklarının siyasi mesaj içeren kıyafetlerle duruşmalara katılmasını önlemek için gerekli tedbirler alınmış oldu.
Aklı terk etmek
Ancak her zaman olduğu yine endaze kaçırıldı. Bu kez dağda bayırda, çarşıda pazarda, kırda ovada üzerinde HERO yazan tişört giyen herkes gözaltına alınmaya başladı. Antalya’da sahilde gezen bir çift, Adana’da 16-17 yaşlarında üç genç, Siirt’te 20 yaşlarında iki genç “HERO” tişörtü giydiği için gözaltına alındı.
Yani aylardır tezgâhlarda duran ve çok sayıda kişinin alıp giydiği bir tişört birden bir “suç aleti” oldu. Nerede, niçin, nasıl giyildiğine bakılmaksızın bu tişörtü giyen herkese şüpheli muamelesi yapılmaya başladı. HERO tişörtü, neredeyse “terör örgütü mensubu” olmanın karinesi haline getirildi.
Başlıkta “akıldan uzakta” dedim ama sanırım “akıldan uzaklaşmak” karşı karşıya olduğumuz hadiseyi açıklamak için yeterli değil. Halihazırdaki ifrat halini izah etmek için belki “aklı terk etmek” tabirini kullanmak daha doğru olur.
Çünkü FETÖ ile hiçbir irtibatı bulunmayan, yaşananlardan bihaber kişileri sırf bir tişört giydi diye gözaltına almak ancak aklı terk etmekle mümkün olabilir. Düşünün; bu ülkede haber bültenlerini “tişört gözaltıları” süslüyor. Böyle bir yerde, darbenin ve darbecilerin aklı başında bir şekilde soruşturulduğuna insanları nasıl inandırabilirsiniz? Ya da sürmekte olan darbe davalarının ciddiyetine insanları nasıl ikna edebilirsiniz?
Peki, ancak akılla olan bütün bağları koparmakla yapılabilecek bu işler, en büyük faydayı kime sağlar? Hiç şüphe yok ki, darbecilere. Herhalde darbecileri bundan daha çok mutlu edecek ve darbe yargılamalarına bundan daha çok zarar verecek bir “hukuki” işlem zor bulunur.
“SUPER HERO”
Dün mutad olduğu üzere Diyarbekir sokaklarını arşınlıyordum. Bir genç kızın üzerinde “SUPER HERO” yazan bir tişört gördüm. Keyfi yerindeydi. Tartışmalarla pek alâkadar bir tavrı yoktu. Arkadaşlarıyla neşe içinde muhabbet ediyor, şen şakrak ilerliyordu. İçimden polise denk gelmemesi ya da denk gelse de tişörtünün polisin dikkatini çekmemesi için dua ettim.
Öyle ya “HERO” gözaltına aldırıyorsa “SUPER HERO” kesin tutuklatırdı.
Yazarlar
-
Doğu ErgilÖtekileştirmek Ve Ötekileştirdiklerimizle Yüzleşmek – “Kürt Sorunu”na Alternatif Bir Bakış 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUİnsan hiç üzülmez mi… utanmaz mı hiç? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuErdoğan’dan tarihi itiraf… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKardeşinin cenazesine gidememek 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolOrta Doğu’da İsrail tehdidi 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEKim bu Ümmet? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Geri zekalıya anlatır gibi” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcılık ve post-İslamcılık ve modernizm ve milliyetçilik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZCumhurbaşkanı’nın ittifak çıkışı ve silahsızlanma sürecinin gölgesinde muhalefet 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUEski bir anıdan günümüzde yaşananlara çıkartılacak ders 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasi meşruiyet ve matematik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağacı taşımanın suç olduğu ülke: Portekiz 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRSiyaset çıkar, itibar, zenginleşme aracı olmadığında… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKutuplaşmanın son mağduru; CHP’nin ilk imam hatip müdürü Celal Hoca 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇ“İçerde Nutuk, dışarda Kur’an!” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR103 kişinin ölümündeki suçu sahte belgeyle gizlediler 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.07.2025
28.06.2025
15.06.2025
30.05.2025
21.05.2025
15.05.2025
29.04.2025
21.04.2025
15.04.2025
8.04.2025