Vahap COŞKUN
Ortadoğu zor bir yer; ne şiddet eksilir burada ne de sürpriz. İran’ın son günlerde başına gelenler de bunun bir göstergesi. Daha düne kadar Ortadoğu’da beş başkenti idare etmekle övünen bir ülkenin yöneticileri bugün kendi başkentlerinde asayişi temin etmeye harcıyorlar tüm çabalarını. Yani bu coğrafya için uzun boylu tahminlerde bulunmak güç, büyük laflar etmek yanlış; zira her öngörü ve iddia daha mürekkebi kurumadan sahibinin elinde patlayabilir.
Bununla birlikte geleceğe dair bazı kestirimlerde bulunmak da kaçınılmaz. Herkes önünü görmek ister, bunun için ileriye doğru akıl yürütmelerde bulunur. Kendisini nelerin beklediğini anlamaya çalışır ve bunlara karşı hazırlık yapar. Bu bağlamda 2018’e bakıldığında, bölgedeki tüm Kürtler için yeni yılın çok hareketli geçeceğini söylemek mümkün.
Müzakere yılı
Irak’tan başlayalım. Kürdistan Bölgesel Yönetimi (KBY), Eylül 2017’de bir bağımsızlık referandumu yaptı. Referanduma yüksek bir katılım sağlandı ve bağımsızlık doğrultusunda sağlam bir netice alındı. Ne var ki referandumu gerçekleştirmekte sergilenen beceri referandum kazanımlarını muhafaza etmekte gösterilemedi.
İki sebebi vardı bunun: Biri siyasi parçalanmışlık haliydi. Partilerin beraber hareket etmek yerine birbirleriyle didişmeleri Kürtlere pahalıya patladı. Diğeri ise dış ittifakların kozasının sağlam örülememesiydi. KBY’nin, müttefiklerinin Kürdistan için yapacakları/yapabilecekleri konusunda düştüğü yanılgı telafisi zor bir tablo ortaya çıkardı. Nihayetinde Irak merkezi ordusu ve Haşdi Şabi milislerinin saldırısı karşısında KBY tartışmalı bölgelerden çıkmak zorunda kaldı ve 2014 sınırlarına geri çekildi.
2018’de Erbil iki meydan okumayla başa çıkmak mecburiyetinde. Birincisi, Bağdat yönetimi ile ilişkilerin çerçevesinin tanzim edilmesidir. Mevcut hal sürdürülebilir olmaktan uzak; iki merkez arasında hem ekonomik hem de siyasi olarak devasa sorunlar bulunuyor. Bunları bir şekilde çözüm yoluna koyulması, Erbil ve Bağdat arasındaki fiili ve hukuki pozisyonların sarahate kavuşturulması gerekiyor. 2018, bu açıklığa kavuşmak amacıyla yapılacak müzakerelere sahne olacak.
Anahtar seçimler
Müzakerelerde Kürtleri zorlayacak bir husus var. Kerkük öncesinde Kürtlerin eli daha kuvvetliydi. Lakin şu anda merkezi hükümet çok daha avantajlı bir pozisyonda görünüyor. Nitekim Irak Başbakanı Abadi de, müzakerelere başlamak için sürekli yeni şartlar öne sürüyor. Kapıyı hiçbir zaman kapatmıyor, sürekli aralık tutuyor ama o kapıdan içeri girmek için Kürtlerin kendisinin belirlediği koşullara uymasını talep ediyor. Hareket sahasını sürekli daraltmaya ve kendisini en alt limite razı etmeye çalışan bu siyaset karşısında Kürdistan yönetimi ise mevzilerini korumaya çalışıyor.
2018’in ilk yarsında yapılacak olan genel seçimler bu manzarayı değiştirecek bir potansiyel taşıyor. Seçimler sonrasında oluşacak parlamentonun kompozisyonu, Kürt partilerin seçimlere birlikte mi yoksa ayrı ayrı mı girecekleri, hükümetin teşekkülündeki ittifak ilişkileri, vb. faktörler tarafların müzakeredeki konumlarını tahkim edebilir veya zayıflatabilir. Bu itibarla, seçimlerin bir anahtar işlevi göreceği ve müzakerelerin yönünü tayin edeceği söylenebilir.
İç barış sorunu
Kürdistan’ın üstesinden gelmesi gereken ikinci temel sorun ise, kendi iç barışını sağlamakla ilgilidir. Kerkük’ün akabinde baş gösteren siyasi krize şimdilerde bir toplumsal kriz de eşlik ediyor. Süleymaniye’de başlayan ve güçlükle kontrol altına alınan protesto gösterileri, bir uyarı fişeği olarak görülmeli.
Kürdistan’daki mevcut tablo pek iç açıcı değil. Ekonomi kötü gidiyor. Büyük anlam atfedilen yatırımlar duruyor. İçte ve dışta siyasi istikrarsızlık artıyor. Daha iyi bir hayata ilişkin umutlar azalıyor. Tüm bunlar insanlarda bıçağın kemiğe dayandığı bir halet-i ruhiye yaratıyor ve alttan alta bir sosyal rahatsızlık kaynıyor.
Yönetimin bu rahatsızlıkla ciddi olarak yüzleşmesi icap ediyor. Protestoları “dış güçlerin bir oyunu” olarak okumak kolaycılık olur ve herhangi bir çözüm üretmez. Şüphesiz, Kürdistan’ın kendi iç dertlerinden başını kaldırmaz duruma düşmesinden memnuniyet duyacak ve Bağdat yönetimi gibi bu olayları kendisi için fırsat olarak kullanacak çok sayıda güç vardır. Bu güçlerin bundan sonra da bu tür olayları kışkırtmaları beklenebilir.
Ancak asıl sorun, dışta değil içtedir; insanları mutlu edebilme ve ümitvar kılabilmedir. Dış müdahaleleri bertaraf etmenin ve tahribatlarının asgariye indirmenin çaresi, yönettiklerinin güçlü rızalarına yaslanmaktır.
Reform zorunluluğu
Bu meyanda KBY’nin iki alanda ciddi bir reform programını önüne koyması lazım: Birincisi, ekonomidir. Ekonomik sorunlar bir hal yoluna koyulmadığı ve bu tür şikâyetlerin önü alınmadığı takdirde toplumsal rahatsızlığın büyümesi ve protestoların tekrarlanması şaşırtıcı olmayacaktır. Kürdistan’daki iktisadi hayatın açık olmadığına, büyük çaplı yolsuzlukların yapıldığına ve kaynakların çarçur edildiğine dair çok yaygın kanaatler söz konusu. Bunlar yönetime olan güveni sarsıyor ve insanların gelecekten umut kesmelerine neden oluyor.
Bu sebeple ekonomik yapıya neşter vurulmalı. Kürdistan’ın bütün ekonomik faaliyetlere şeffaflık hâkim kılacak, kaynakları ülkenin kalkınmasına ve halkın refahını yükseltmeye adayacak, yolsuzluk iddialarının üzerine gidecek ve suiistimale olanak veren boşlukları tasfiye edecek bir ekonomik düzeni oluşturma mecburiyeti var.
Devletin inşası
İkincisi, devletin bir bütün olarak elden geçirilmesidir. Güvenlik, vergilendirme ve eğitim, modern bir devlete hayatiyet kazandıran can damarlarıdır. KBY ivedilikle bu üç hayati alandaki kurumlarını eğitim kurumlarının modern bir devlette olması gerektiği gibi düzenlemekle yükümlüdür. Yoksa ne içte ne de dışta kırılganlığını giderebilir.
Hülasa, gerek iktisadi şeffaflaşma gerek yönetimin modern kural ve yapılarla teçhizi, KBY’nin 2018’da aşması gereken iki önemli imtihan olarak beliriyor. Bu önemli imtihanlardan başarıyla geçmek, güçlü bir hükümet yapısına ihtiyaç duyuyor. Ancak hâlihazırda ortada böyle bir hükümet yok. Siyasi zafiyet doğuran bu müphemiyetin giderilmesi için ise mümkün olan en kısa zamanda seçimlerin yapılması ve halkın taze onayını almış bir hükümetin yola koyulması gerekiyor.
Suriye ve Türkiye’deki olası gelişmeleri gelecek yazılarda tartışacağım.
*K24, 03.02.2017
http://www.kurdistan24.net/tr/opinion/8cfa1907-fa4c-4ec9-99be-6de0b0c30b56
Yazarlar
-
Cafer Solgun“Geri zekalıya anlatır gibi” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilÖtekileştirmek Ve Ötekileştirdiklerimizle Yüzleşmek – “Kürt Sorunu”na Alternatif Bir Bakış 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZCumhurbaşkanı’nın ittifak çıkışı ve silahsızlanma sürecinin gölgesinde muhalefet 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKardeşinin cenazesine gidememek 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUİnsan hiç üzülmez mi… utanmaz mı hiç? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasi meşruiyet ve matematik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇ“İçerde Nutuk, dışarda Kur’an!” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağacı taşımanın suç olduğu ülke: Portekiz 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUEski bir anıdan günümüzde yaşananlara çıkartılacak ders 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEKim bu Ümmet? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR103 kişinin ölümündeki suçu sahte belgeyle gizlediler 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolOrta Doğu’da İsrail tehdidi 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKutuplaşmanın son mağduru; CHP’nin ilk imam hatip müdürü Celal Hoca 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcılık ve post-İslamcılık ve modernizm ve milliyetçilik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuErdoğan’dan tarihi itiraf… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRSiyaset çıkar, itibar, zenginleşme aracı olmadığında… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNBundan sonra top devletin sahasına geçiyor 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYüz yıllık düğümü çözme yolunda cesur adım Devlet Bahçeli’den geldi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİÖcalan’ın 7 dakikası 10.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçHalk TV ve Sözcü TV'nin karartılması hakkında 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBir hegemonya diyarı olarak Türkiye… 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANCHP operasyonlarında yeni eşik 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.07.2025
28.06.2025
15.06.2025
30.05.2025
21.05.2025
15.05.2025
29.04.2025
21.04.2025
15.04.2025
8.04.2025