Vahap COŞKUN
Bizde “devlet memuru” olmak çok makbuldür. Her zaman böyleydi bu. Gerçi daima maaşlardan şikâyet edilir, tatmin edici bulunmaz. Ama yine de “devlete kapağı atmak” insanlara kendini güven altında hissettirir. Büyük bir kaza-belâ olmazsa işini kaybetmeyeceğini bilmek, insanlara iyi gelir. Dolayısıyla devlet dairesine rağbet hep yüksek olur.
Bu yüzden, hükümetin taşeron firmalarda çalışan işçileri devlet kadrolarına alacağını açıklaması, kamuoyundan takdir aldı ve genel bir sevinç dalgası yarattı. Aslında uzun süredir gündemde olan bir konuydu bu. Muhalefet partileri bu mevzuyu sürekli gündemde tutuyordu. Hükümeti, işçileri taşeron firmaların zulmünden kurtaracak bir düzenleme yapmaya çağırıyorlardı. Halkta bu çağrının bir karşılığı vardı; hükümet de bunu gördü ve sonunda bir düzenleme yapma kararı aldı.
Hükümetin kararı bir “müjde” gibi sunuldu. Verilen intiba -- özetle -- şuydu: Formalite niteliğinde bir sınav yapılacak; ardından, taşeron firmalarda çalışan bütün işçiler devlet kadrolarına atanacaktı. Böylece işçilerin kaderi firma sahiplerinin iki dudağının arasından çıkarılacak; nihayet devlet teminatına kavuşan işçiler rahat ve huzura erecekti.
“Hukuki cinlik”
Fakat hükümet bu düzenlemeyi getirirken bir “hukuki cinlik” yaptı. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun (DMK) 48. maddesi, devlet memurluğuna alınmadaki genel ve özel şartları düzenler. Hükümet, 676 sayılı OHAL KHK’sının 74. maddesiyle bu şartlara bir yenisini ekledi. Devlet memurluğuna alınacak adaylar hakkında “güvenlik soruşturması”ve “arşiv araştırması”nın yapılması şartını getirdi.
“Güvenlik soruşturması tamam dai arşiv araştırması ne?” diye sorarsanız, o da şu: Arşiv araştırması adı altında, kişinin kolluk kuvvetleri tarafından aranıp aranmadığı, mahkûmiyet durumu, devam eden dâvâsının olup olmadığı, kolluk kuvvetlerinde ya da istihbarat birimlerinde bir “ilişiği”nin bulunup bulunmadığı soruşturuluyor. Keza bu araştırmada sadece o kişiye ait değil, annesi, babası, eşi ve 18 yaşından büyük kardeşlerine dair bilgiler de yer alıyor.
Yani siz pirüpak olabilirsiniz. Hakkınızda herhangi bir dâvâ, mahkûmiyet ya da “tehlike” arz eden bir kişi olduğunuza dair bir bilgi bulunmayabilir. Adli sicil kaydınız tertemiz olabilir. Ama bu, kadroya atanmanıza yetmez. Eğer ailenizden birinde bir “arıza” çıkar ya da sizin ileride bir “arıza” çıkarma ihtimaliniz olduğuna kanaat getirilirse, arşiv araştırmasından çakarsınız. O vakit, bırakın kadroya atanmayı, elinizdeki işten de olursunuz.
Kadro hayali kurarken işinden olmak
Diyarbakır’da olan aynen bu! Kadroya atanmayı bekleyen tam 722 işçinin işine -- güvenlik soruşturmasından geçemedikleri gerekçesiyle -- son verilmiş. Bağlar Belediyesi’nde 255, Büyükşehir Belediyesi’nde 242, DİSKİ’de 76, Ergani Belediyesi’nde 56, Yenişehir Belediyesi’nde 46, Sur Belediyesi’nde 42, Kulp Belediyesi’nde 6, Hani ve Hazro Belediyelerinde ise 5’er işçi kapının önüne konmuş. (http://www.bbc.com/turkce/haberler-turkiye-43697760?ocid=socialflow_twitter)
Bu işçiler bulundukları kurumlara, belediyelere yıllardır hizmet veriyor. Haklarında idari ya da cezai bir işlem yapılmış değil. Adli sicillerinde, çalışmalarına mani bir kayıt bulunmuyor. Güvenliği ihlâl ettikleri ya da bir “tehdit” veya bir “tehlike” oluşturduklarına dair bir veri de yok.
Bu insanlar alın teri döküyor. Asgari ücret mesabesinde para alıyor. Büyük bir hayat mücadelesi içinde ailelerini geçindirmeye uğraşıyorlar.
Alma mazlumun âhını!
Onlara yapılanın ne hukukta ne vicdanda bir yeri var. Bunun hukuk içinde konuşulabilecek ya da hukuki olarak nitelendirilebilecek hiçbir tarafı yok. Hiçbir vicdan da bunu kabul etmez. İşçiler baştan aşağı keyfi, gayri-hukuki ve vicdansız bir uygulamaya tabi tutuluyor.
Yazıktır, ayıptır, günahtır!
Fakir fukaranın lokmasına göz konulmaz, ekmeğine el uzatılmaz, rızkıyla oynanmaz.
Ne zaman olur bilmem, ama mazlumun âhını alan, eninde sonunda o âhın altında kalır.
Yazarlar
-
Ali BULAÇ“İçerde Nutuk, dışarda Kur’an!” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuErdoğan’dan tarihi itiraf… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR103 kişinin ölümündeki suçu sahte belgeyle gizlediler 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKardeşinin cenazesine gidememek 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolOrta Doğu’da İsrail tehdidi 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasi meşruiyet ve matematik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEKim bu Ümmet? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUEski bir anıdan günümüzde yaşananlara çıkartılacak ders 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcılık ve post-İslamcılık ve modernizm ve milliyetçilik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZCumhurbaşkanı’nın ittifak çıkışı ve silahsızlanma sürecinin gölgesinde muhalefet 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağacı taşımanın suç olduğu ülke: Portekiz 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKutuplaşmanın son mağduru; CHP’nin ilk imam hatip müdürü Celal Hoca 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUİnsan hiç üzülmez mi… utanmaz mı hiç? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilÖtekileştirmek Ve Ötekileştirdiklerimizle Yüzleşmek – “Kürt Sorunu”na Alternatif Bir Bakış 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRSiyaset çıkar, itibar, zenginleşme aracı olmadığında… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Geri zekalıya anlatır gibi” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.07.2025
28.06.2025
15.06.2025
30.05.2025
21.05.2025
15.05.2025
29.04.2025
21.04.2025
15.04.2025
8.04.2025