Vahap COŞKUN
RAWEST, yeni kurulan ve merkezi Diyarbakır’da bulunan bir araştırma kuruluşu. Kurucuları arasında siyasetçiler, avukatlar ve insan hakları savunucuları var. Sadece bölgede faaliyet gösteren RAWEST, bölgenin siyasi ve sosyolojik yapısı ile ilgili araştırmalar yapmayı ve bulgularını topluma sunmayı amaçlıyor.
RAWEST hafta sonu Diyarbakır’da yaptığı bir tanıtım toplantısında kuruluşunu ilan etti ve bu vesileyle 24 Haziran seçimlerine dair yaptığı bir araştırmanın verilerini de kamuoyuna duyurdu. Söz konusu araştırma, 5-6 Mayıs 2018 tarihleri arasında, bölgedeki 15 ilde (Ağrı, Antep, Batman, Bingöl, Bitlis, Dersim, Diyarbakır, Erzurum, Hakkâri, Kars, Mardin, Muş, Siirt, Urfa, Van) gerçekleştirilmiş. Antep ve Erzurum’da bazı özel gündemler üzerinde durulmuş, bu nedenle seçime dair genel veriler bu iki şehir dışarıda bırakılarak hesaplanmış. Toplamda 1537 kişi ile hanelerde yüz yüze görüşmeler yapılmış.
Araştırmada, bölgedeki sosyal hal ile ilgili çalışma yapmayı düşünenlere temel oluşturacak çok sayıda veri var. Katılımcıların cinsiyet, eğitim ve iş durumu, hanede yaşayan kişi sayısı, kitap okuma alışkanlıkları, aylık gelirleri ve izlediği televizyon kanallarına ilişkin bilgilerden yola çıkılarak farklı sosyolojik gözlem ve okumalar yapılabilir, toplumsal gelişimin ne yönde akacağına dair tahminler yürütülebilir.
Siyasi görüş çeşitliliği
Araştırma kapsamında görüşülenlerin % 66’si etnik kimliğini Kurmanc, % 12’si Zaza, % 16’sı Türk, % 4’ü de Arap olarak belirtmiş. Siyasi görüş tanımında dindar/muhafazakâr kimlik öne çıkıyor. Katılımcıların % 30’unun kendini dindar /muhafazakâr olarak tanımlaması, bölgede % 95 oranında oy alan iki partinin -- HDP ve AK Parti’nin -- tabanında bu kimliğin ağırlıklı bir yer tuttuğuna delalet ediyor.
Katılımcıların kendilerini siyasi görüş olarak konumlandırmaları büyük bir çeşitlilik arz ediyor. Türkiye’nin diğer bölgeleri ile benzer bir durum var bu noktada. Dindar/muhafazakârları % 15 ile Demokratlar, % 13 ile İslamcılar, % 12 ile Sosyalistler, % 11 ile Sosyal-Demokratlar izliyor. Kürt milliyetçileri % 9’da, Türk milliyetçileri ise % 5’de kalıyor. Liberallerin oranı ise % 3; bir liberal olarak bundan buruk bir mutluluk duydum. Hiç yoktan iyidir!
Katılımcıların % 16’sı ise bir siyasi görüşünün olmadığını belirtmiş. Tek bir oyun bile çok büyük bir kıymete bindiği bu seçimde, bunun hatırı sayılır bir seçmen kitlesine tekabül ettiği şüphe götürmez. Siyasi partilerin bu kitleyi göz önünde tutarak kampanya yürütmeleri gerekir. Çünkü siyasetsiz seçmeni hedef alan ve onları ikna eden kampanyalar, partilerin oy havuzlarını büyütür. Buna mukabil siyasi bağlılarının gönlünü etmeye odaklanan kampanyalar ise, partilerin tabanlarını genişletmelerini engeller.
Ekonominin önceliği
RAWEST’in araştırmasında “ilginç” olarak nitelenebilecek bir netice var: Bugüne kadarki araştırmalarda “Bölgenin en önemli sorunu nedir?” sorusuna genellikle “Kürt sorunu” cevabı verilirdi. İnsanlar önce Kürt sorunu ve onunla bağlantılı hak ve özgürlük problemlerini gündeme getirir, ardından diğer sorunlara değinirdi. Lakin bu araştırmada katılımcıların % 57’si, bölgenin en önemli sorununun “işsizlik” olduğunu belirtmiş. Kürt meselesini en önemli sorun olarak kodlayanların oranı ise % 21 olmuş.
Bunun Türkiye’deki genel eğilimle paralel olduğunu belirtmek gerekir. Nitekim MetroPoll Siyasi ve Sosyal Araştırmalar Merkezi’nin Nisan 2018 tarihli Türkiye’nin Nabzı araştırmasına göre, Türkiye’de seçmenlerin % 31’i ekonomiyi ve % 19’u da işsizliği Türkiye’nin en önemli sorunu olarak niteliyorlar. Yani, Türkiye’de seçmenin % 50’si için de ekonomi birincil derecede önem taşıyan bir konu haline gelmiş vaziyette.
Seçmenin oy vermesi de buna göre şekilleniyor. RAWEST’in araştırmasında seçmenlerin % 30’u oy vermede önceliğinin ekonomi olduğunu söylüyor. Bu itibarla, seçim yarışında ekonominin belirleyici bir yeri olacak. Türkiye’de bir ekonomik sıkıntı yaşanıyor; bu sıkıntıya çare sunan ve seçmeni daha iyi bir ekonomik geleceğe inandıran parti ve adaylar rakiplerinin bir adım önünde olacak.
Ekonomiden sonra seçmenin oy verme tercihini belirleyen etmenler kimlik/ideoloji (% 19), dini inanç/mezhep (% 18), aday profili (% 17) ve partilerin programları/vaatleri (% 13) olarak sıralanıyor. Partilerin yaptıkları ittifaklara seçmen pek alâka göstermiyor (% 1). Muhtemelen ittifakları seçim sisteminin bir dayatması olarak görüyor ve bu mecburiyete çok fazla anlam yüklemiyor. Bundan ötürü MHP ile yapılan ittifakın AK Parti’ye menfi bir tesiri bölgede çok sınırlı kalıyor.
1 Kasım’dan bugüne
1 Kasım 2015’de yapılan genel seçimlerde, araştırma yapılan 13 ilde AK Parti % 38, HDP ise % 55 oy almıştı. RAWEST’in verilerine göre, AK Parti bugün 1 Kasım’daki seviyesini (% 39) koruyor. HDP’de ise bir düşüşü eğilimi var; 1 Kasım’dan bu yana % 8’lik bir kayıp yaşanmış, parti % 47’ye gerilemiş. HDP, Haziran 2015’te büyük bir siyasi dalganın üzerine oturmuştu. Sonrasında gelen PKK’nin hendek, barikat ve şehir savaşı stratejisi bu dalgayı tersine çevirmiş ve HDP ile seçmeni arasında bir mesafe oluşmuştu. Görünen o ki, bu mesafe varlığını koruyor.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Erdoğan % 41’de, Demirtaş ise % 50’de duruyor. Erdoğan’ın partisinden 2 puan, Demirtaş’ın partisinden 3 puan fazlası var. Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turda neticelenip neticelenmeyeceği hakkında iktidar ve muhalefet arasında keskin bir görüş ayrılığı var. Erdoğan taraftarlarının % 70’i Erdoğan’ın birinci turda seçileceği yönünde görüş bildirirken; İnce taraftarlarının % 79’u, Demirtaş taraftarlarının % 69’u, Akşener taraftarlarının % 67’si ve Karamollaoğlu taraftarlarının % 65’i seçimin ikinci tura kalacağını düşünüyor.
İkinci turda Erdoğan’a karşı kazanma şansı en yüksek aday ( % 39) olarak ise İnce’nin, en düşük aday olarak ise Karamollaoğlu’nun ( % 9) adı veriliyor. Bu sorgulamada Demirtaş ikinci (% 22), Akşener (% 16) üçüncü sırada yer alıyor.
Baraj meselesi
HDP’nin barajı geçip geçemeyeceği, 24 Haziran’ın en çok merak edilen huşularından birini oluşturuyor. HDP, yetkililerinin de ifade ettiği üzere, barajın sınırlarında dolaşıyor. HDP’nin barajı aşması ya da baraja takılması Meclis’in kompozisyonu ve dahası yeni sistemin işlemesi üzerinde çok derin etkide bulunacağından her parti ve seçmenin gözü bu partinin alacağı sonuçta. Araştırmada bu yönde de bir soru yöneltilmiş ve katılımcılara “Oy vermeseniz de HDP’nin barajı aşmasını ister misiniz?” diye sorulmuş. Katılımcıların % 61’i bu soruya olumlu cevap verirken, % 17’si “Hayır” demiş, % 13’ü ise “Kararsız” olduğunu belirtmiş.
Burada kayda değer bir nokta var: 24 Haziran’da AK Parti’ye oy vereceğini söyleyen bölgedeki Arap ve Türk seçmenlerin ezici bir çoğunluğu oy vermedikleri HDP’nin barajın altında kalmasını istediklerini belirtmişler. Buna karşılık AK Parti’yi destekleyen Kürt seçmenlerin ise önemli bir kısmı ise, oy vermeseler de HDP’nin barajı aşmasını istediklerini ifade etmişler. Bundan HDP’nin bölgede kendisine oy vermeyen Türkler ve Araplar ile arasında büyük bir güven sorunu olduğu ve dolayısıyla HDP’nin bu kesimlere daha fazla eğilmesi gerektiği sonucunu çıkarmak mümkün.
Seçimlere bir aydan fazla bir süre var. Bölgedeki tablo genel hatlarıyla böyle. Bir ay uzun bir süre ve seçmen davranışlarına doğrudan tercih edecek birçok faktör var. Dolayısıyla seçim günü yakınlaştıkça tabloda birtakım değişimler olabilir. Fakat bugünden daha net öngörülebilir olan bir husus var, o da seçmenin bu seçime verdiği büyük önem. Araştırmada katılımcıların % 90’ına (% 88) yakını sandık başına gideceğini belirtiyor. Bu itibarla, zaten yüksek olan seçimlere katılım oranı, 24 Haziran’da daha da yüksek olabilir.
(*) Bu yazının orijinali için bkz Kürdistan 24, 16.05.2018;
http://www.kurdistan24.net/tr/opinion/94ada880-edf9-4640-b7c5-69a38a7dbff8
Yazarlar
-
Ali BULAÇ“İçerde Nutuk, dışarda Kur’an!” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuErdoğan’dan tarihi itiraf… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR103 kişinin ölümündeki suçu sahte belgeyle gizlediler 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKardeşinin cenazesine gidememek 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolOrta Doğu’da İsrail tehdidi 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasi meşruiyet ve matematik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEKim bu Ümmet? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUEski bir anıdan günümüzde yaşananlara çıkartılacak ders 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcılık ve post-İslamcılık ve modernizm ve milliyetçilik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZCumhurbaşkanı’nın ittifak çıkışı ve silahsızlanma sürecinin gölgesinde muhalefet 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağacı taşımanın suç olduğu ülke: Portekiz 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKutuplaşmanın son mağduru; CHP’nin ilk imam hatip müdürü Celal Hoca 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUİnsan hiç üzülmez mi… utanmaz mı hiç? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilÖtekileştirmek Ve Ötekileştirdiklerimizle Yüzleşmek – “Kürt Sorunu”na Alternatif Bir Bakış 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRSiyaset çıkar, itibar, zenginleşme aracı olmadığında… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Geri zekalıya anlatır gibi” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.07.2025
28.06.2025
15.06.2025
30.05.2025
21.05.2025
15.05.2025
29.04.2025
21.04.2025
15.04.2025
8.04.2025