Vahap COŞKUN
Alper Görmüş “HDP’nin oyları şaşırtıcı yükseklikte olacak” başlıklı yazısında, 24 Haziran’da HDP’nin 7 Haziran 2015’teki % 13’lük oranını aşan bir başarı elde edeceğini iddia etti (Serbestiyet, 18.06.2018, http://www.serbestiyet.com/yazarlar/alper-gormus/hdpnin-oylari-sasirtici-yukseklikte-olacak-846773). Onu bu iddiaya iten ise, CHP’den HDP’ye doğru 7 Haziran’dan daha fazla bir oy akışının olacağına dair beklentisi.
Görmüş bu beklentisini başlıca iki sebebe dayandırıyor: Birinci sebep, “CHP oylarının bir bölümünün HDP’ye gitmesini mantıklı kılan nedenlerin bugün 2015’e nazaran ‘fazlasıyla’ geçerli” olmasıdır. Çünkü 2015’te HDP’nin barajı geçmesi yalnızca muhalefeti Meclis’te daha güçlü kılmaya yarayacak ama “AK Parti’nin Meclis’i ‘yönetme’ ehliyetine halel getirmeyecekti.” Oysa bugün HDP’nin barajı aşması, AK Parti’nin başını çektiği Cumhur İttifakı’nın Meclis’te çoğunluğunu yitirmesine neden olabilecek ki, bu, muhalefet için çok ciddi bir kazanım anlamına gelir. Dolayısıyla “CHP seçmeninin HDP’ye oy vermesi bugün 2015’ten çok daha stratejik” bir özellik taşıyor.
Psikolojik rahatlık
İkinci sebep ise, HDP’ye oy vermeyi düşünen CHP’lilerin bu seçimde kendilerini psikolojik olarak daha rahat hissedecek olmalarıdır. Zira yeni sistemde seçmenlerin yasama ve yürütme için farklı tercihlerde bulunma imkânları var. Hareket alanı çok daha geniş olan seçmen -- bazı hesaplamaların neticesinde -- mührünü Cumhurbaşkanlığında ayrı, Meclis’te ayrı bir yere basabilir.
Bu itibarla “tercihini HDP yönünde kullanacak CHP’liler 2015 seçimlerine kıyasla daha rahat bir psikoloji içinde verecekler oylarını. Bunun nedeni, ‘bir oyun İnce’ye, bir oyun HDP’ye’ gidecek olması... 2015’te ‘stratejik’ davranıp HDP’ye oy veren CHP’liler, böylece partilerinin oy oranında belirgin bir düşüşe razı gelmek zorundaydılar. Oysa şimdi, kendi partilerinin gerçek oyunun Muharrem İnce’nin aldığı oy olduğunu savunup yüreklerini soğutma imkânına sahipler. Bu nedenle, eller şimdi HDP’ye oy vermeye daha rahat gidecek.”
Gıyabımda bahis
Görmüş bu analizin ardından, gıyabımda benimle bahse tutuşuyor. İki hafta önceki yazımda, HDP’nin baraj sınırlarında dolaşması nedeniyle CHP seçmeninin bir bölümünün “sırf HDP Meclis’e girsin ve AK Parti’nin gücünü kırsın diye HDP’ye stratejik oy verebileceğini” yazmıştım. (Kürdistan 24, 06.06.2018, http://www.kurdistan24.net/tr/opinion/cffb4b95-a20a-4802-8dc2-3134e90103f1) Çünkü “CHP’nin +1 puan almasının genel manzara içinde anlamlı bir değişikliğe neden olmayacağı ama HDP’nin +1 puan almasını siyasi haritanın rengini büyük ölçüde değiştireceği” düşüncesinin bir kısım CHP seçmeninin tercihini yönlendireceğini belirtmiştim.
Bana göre, bu düşünceyle oy verecek CHP seçmeninin oranı “son derece sınırlı” olacaktı. Görmüş’ün bu konudaki kanaati ise farklı; o, benim “CHP’den HDP’ye kayacak oyların miktarı hususunda” yanıldığımı belirtiyor. “Hayır, ‘son derece sınırlı’ olmayacak, en azından 7 Haziran 2015’teki kadar olacak ve HDP’nin oyları % 13’ü aşacak. Ben burada Vahap Coşkun’la gıyabında iddiaya giriyorum.”
Kimlik duygusu açısından katlanılır tercih
Tam da Görmüş’ün “gıyabi” iddiasını “vicahiye çevirme” niyetinde iken, tartışmaya Gürbüz Özaltınlı da dâhil oldu (Serbestiyet, 19.06.2018,http://www.serbestiyet.com/yazarlar/gurbuz-ozaltinli/tahminler-ve-temenniler-846781). “Doğrusu bu bir iddia ise, ben de Alper Görmüş tarafında kalıyorum” diyen Özaltınlı,“HDP’nin laik Tük seçmenden alacağı oyun bu parti açısından tarihi rekora karşılık geleceğini” yazdı. Gerekçeleri de Görmüş’ün gerekçeleri ile aynıydı. Ona göre de seçmenin elindeki oynak mühür, gerçekte benimsemediği bir partiye stratejik nedenlerle oy vermeyi “vicdanen ve kimlik duygusu açısından daha katlanılır hale getiriyor” idi.
Keza HDP’nin Meclis’e girememesi, Cumhur İttifakının çoğunluğu elde etmesi ve AK Parti karşıtlarının önemli bir fırsatı heba etmesi anlamına gelecekti. CHP seçmeni, eline geçen bu fırsatı tepmeyecek ve HDP’ye daha yoğun bir şekilde destek verecekti. “Sonuçta”diyordu Özaltınlı “ben de Alper Görmüş gibi, HDP’nin %13’lerin üzerinde bir destekle barajı aşacağını düşünüyorum.” Ancak Görmüş’ten farklı olarak, onun bir şartı vardı. O da, HDP’nin Kürt şehirlerinde 2015 seçimlerindeki oy oranını korumasıydı. Aksi takdirde HDP zorlanabilirdi.
“CHP hayır kurumu değil”
Görmüş ve Özaltınlı’nın değerlendirmelerine karşı iki ihtirazi kaydım var. İlki, HDP’nin 7 Haziran’daki zaferinde CHP’den ya da “laik-Türk seçmenden” gelen oyların belirleyici olmadığı kanısındayım. HDP’nin geleneksel oylarını neredeyse iki katına çıkarmasında asıl etken, bana göre, o döneme kadar HDP’ye uzak duran Kürtlerin, demokratik çözüm umudunu güçlendirmek ve meselenin Meclis’te çözümünü sağlamak için HDP’ye yaklaşmış olmalarıydı.
İkincisi, evet, seçmenin elinde iki mühür olması, onun alternatifler arasında daha rahat bir psikolojiyle gezinmesini ve her bir seçimde farklı tercihte bulunmasına olanak veriyor. Dolayısıyla CHP seçmenlerinin bir kısmı, bu serbestiden istifadeyle HDP’ye yönelebilir. Ancak bunun, Görmüş ve Özaltınlı’nın tahmin ettiği gibi çok yüksek olmayacağını düşünüyorum.
Eğer Erdoğan’ın karşısına silik bir aday çıkarılmış olsaydı, CHP’den bilhassa İYİ Parti ve HDP’ye daha fazla oy akardı. Ancak Muharrem İnce oldukça iyi bir performans gösterdi, gösteriyor. Onun estirdiği hava CHP seçmeninde hem adayını hem de partisi sahiplenme duygusunu güçlendirirdi. İnce de “CHP bir hayır kurumu değildir; kimseye verecek bir tek oyumuz yok” diyerek seçmenini oylarını dağıtmamaları noktasında uyardı. Siyasi atmosferdeki bu değişiklik, iki taraflı bir değişime neden oldu. Bir taraftan CHP’den İYİ Parti’ye doğru olan yönelişin önünü tamamen kesti. Diğer taraftan da CHP’den HDP’ye gidecek oyları sınırladı.
Resti görüyorum
Binnetice, Görmüş ve Özaltınlı’nın restini görüyorum! Halen CHP’den HDP’ye gidecek stratejik oyun “son derece sınırlı” olacağı düşüncesindeyim. HDP’nin de 7 Haziran’ın üzerine çıkamayacağını ve 24 Haziran’da HDP’nin -- oy oranı bakımından -- 7 Haziran ile 1 Kasım arasında bir yerde duracağını tahmin ediyorum.
İnsanlar bir iddiaya girdiklerinde genellikle kazanmak isterler. Lakin bu iddianın farklı bir yönü var. Gözlemlerim ve okumalarım beni bir kanaate ulaştırdı, onu da yazdım. Temennilerim ise, Görmüş ve Özaltınlı’nın tahmin ettikleri sonuçlarla örtüşüyor. Bu nedenle, eğer 24 Haziran akşamı Görmüş ve Özaltınlı’nın söyledikleri çıkar da iddiayı kaybedersem, yine mutlu olacağım. Çünkü tahminim tutmamış ama dileğim gerçekleşmiş olacak.
Neyse, çok kalmadı; bekleyip göreceğiz.
----------------------------------
(*) Bu yazı önce 20.06.2018’de Kürdistan 24’te yayınlandı. Bkz
http://www.kurdistan24.net/tr/opinion/83f5ef27-30df-49e0-ab9b-8c9581c459e1
Yazarlar
-
Çiğdem TOKERZeytin ağacı taşımanın suç olduğu ülke: Portekiz 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Geri zekalıya anlatır gibi” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR103 kişinin ölümündeki suçu sahte belgeyle gizlediler 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRSiyaset çıkar, itibar, zenginleşme aracı olmadığında… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuErdoğan’dan tarihi itiraf… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUEski bir anıdan günümüzde yaşananlara çıkartılacak ders 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEKim bu Ümmet? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolOrta Doğu’da İsrail tehdidi 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZCumhurbaşkanı’nın ittifak çıkışı ve silahsızlanma sürecinin gölgesinde muhalefet 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKutuplaşmanın son mağduru; CHP’nin ilk imam hatip müdürü Celal Hoca 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUİnsan hiç üzülmez mi… utanmaz mı hiç? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇ“İçerde Nutuk, dışarda Kur’an!” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKardeşinin cenazesine gidememek 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilÖtekileştirmek Ve Ötekileştirdiklerimizle Yüzleşmek – “Kürt Sorunu”na Alternatif Bir Bakış 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcılık ve post-İslamcılık ve modernizm ve milliyetçilik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasi meşruiyet ve matematik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNBundan sonra top devletin sahasına geçiyor 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYüz yıllık düğümü çözme yolunda cesur adım Devlet Bahçeli’den geldi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİÖcalan’ın 7 dakikası 10.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçHalk TV ve Sözcü TV'nin karartılması hakkında 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBir hegemonya diyarı olarak Türkiye… 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANCHP operasyonlarında yeni eşik 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.07.2025
28.06.2025
15.06.2025
30.05.2025
21.05.2025
15.05.2025
29.04.2025
21.04.2025
15.04.2025
8.04.2025