Vahap COŞKUN
Rawest Araştırma Merkezi’nin çalışması, yeni bir siyasi parti için adı geçen üç aktörün halk nezdinde nasıl bir izlenim bıraktığına dair değerli bulguları da ihtiva ediyor. Her üç aktörün bundan sonraki siyasi kariyerine tesir edecek müspet ve menfi özellikler şu şekilde özetlenebilir:
Gül: Mevcut AK Parti’nin zıt kutbu
Abdullah Gül’ün en güçlü tarafı, AK Parti’nin bugün temsil ettiği kutbun zıddı olarak görülmesi. Hem AK Parti’ye hem de HDP’ye oy veren Kürt seçmenlerin zihninde Gül, genel olarak, AK Parti ve Erdoğan’ın mevcut siyasi duruşuna karşı AB normlarını, demokrasi değerlerini, ılımlılığı ve ekonomik refahı anımsatıyor.
Nitekim 24 Haziran seçimleri döneminde Rawest’in yaptığı araştırmalar da bunun teyit ediyordu. Söz konusu araştırmalar, Gül’ün seçimlere girip ikinci tura kalması halinde, bölgedeki dört büyükşehirde (Diyarbakır, Mardin, Urfa, Van) Demirtaş’ın ilk turda aldığı oydan daha yüksek oy alacağını gösteriyordu.
Buna mukabil insiyatif alamaması ve zamanında harekete geçememesi Gül’ün zayıf tarafı olarak sayılıyor. Gül, hem vaktinde Erdoğan’a karşı tavrını gereği gibi ortaya koyamadığı hem de yeni bir siyasal hareket başlatmakta geciktiği için eleştiriliyor. Harekete geçmekte geciktikçe yeni bir siyasi heyecan yaratma şansını da kaybedeceği ifade ediliyor.
Davutoğlu: Hoca
Araştırma, Ahmet Davutoğlu’nun üç önemli artısının olduğunu vurguluyor:
- Bölgede çalışan, kadro ve fikir üreten neredeyse bütün İslami grup ve cemaatlerin üzerinde Davutoğlu’nun müspet bir algısının olması;
- Sahada görünürlüğü ve teşkilât/taban düzeyinde yol kat etmesi;
- Yakın dönemdeki başbakanlık hafızasının olumlu etkilerini kullanabilme olanağı.
Davutoğlu’nun eksileri de üç başlık altında toplanabilir:
- HDP tabanında Davutoğlu’na yönelik ciddi bir önyargı var. Davutoğlu ismi, bu kesimde çözüm sürecini ya da müzakereyi değil, hendekleri ve çatışmaları çağrıştırıyor.
- Suriye’de gelinen nokta Davutoğlu’nun eseri olarak görülüyor. Suriye iç savaşından kaynaklı sorunların müsebbibi olarak Davutoğlu’nun dış politikası gösteriliyor.
- İki yıllık başbakanlık deneyimine rağmen Davutoğlu hâlâ bir politikacıdan ziyade bir teorisyen portresi çiziyor.
Babacan: Ekip adamı
Ali Babacan’ın elini güçlendiren üç özellik var:
- Hem AK Parti hem de HDP tabanında, Babacan’a nötr bir yaklaşım söz konusu. Ekonominin krize girdiği bir dönemde, Babacan’ın iyi bir ekonomik öyküye sahip olması ve adının güçlü ekonomik geçmişle özdeşleştirilmesi, ona olan ilgiyi artırıyor.
- Merkez siyasetçi kimliğinin Müslüman/dindar kimliğine baskın olması, Babacan’ın daha geniş kesimler tarafından benimsenmesini kolaylaştırıyor.
- Erdoğan gibi tek adama dayalı ve sert yönetim tarzına duyulan tepkinin artması, Babacan gibi yumuşak, tek adam iddiası olmayan ve bir ekiple çalışan siyasetçilere duyulan sempatiyi yükseltiyor.
Elini zayıflatan özellikler babında ise şunlara değinilebilir:
- Babacan, Gül ve Davutoğlu gibi bir “lider” görüntüsü vermiyor. Onlar kadar tanınmıyor, tek başına liderlik yapabileceği ve bir siyasi kavga verebileceği konusunda onlar kadar güven telkin etmiyor.
- Babacan’ın Davutoğlu gibi teşkilât ve düşünsel alt yapı oluşturamayacağı belirtiliyor.
- Erdoğan’ın karşısında Babacan tipi bir liderliğin tutunmasının daha zor olacağı düşünülüyor.
- İç politikada ve ekonomide bir rahatlama yaratacağı düşünülse de, Babacan’ın dış politikadaki becerileri ve yapabilecekleri konusunda bir belirsizlik, kararsızlık dillendiriliyor.
Birlikte daha güçlü
Katılımcıların nerdeyse tamamı, daha güçlü bir siyasi alternatif oluşturulabilmesi için bu iki grubun birlikte hareket etmesinin şart olduğunu ifade ediyor. Çoğunlukla aynı kaynaktan beslenen/beslenecek olan bu iki grubun birleşmemesi halinde, iki farklı partinin etkisinin sınırlı kalacağını belirtiyorlar. Her iki grup da bunun farkında olsa gerek; her ne kadar birlikte hareket etme ihtimalleri düşük görünse de kapıyı tamamen kapatmıyorlar. Kendilerini destekleyen tabandan tazyik gelmesi halinde birlikte olabilme ihtimalini de göz önünde bulunduruyorlar. Onun için de birbirleri aleyhinde konuşmuyorlar.
Bütün kapıların zorlanmasına rağmen eğer iki grup ortaklaşmaz ise, Gül-Babacan merkezli oluşumun başarı şansı daha fazla bulunuyor. Bununla beraber araştırmada, Davutoğlu görece “daha hırslı ve aceleci,” Gül ise “fazla yavaş ve rahat” olarak nitelendiriliyor. Dolayısıyla Davutoğlu’nun daha erken ortaya çıkıp bir rüzgar estirmesi halinde, Gül-Babacan’ın yerleşmesi beklenen alanı kapması da güçlü bir ihtimal olarak zikrediliyor.
Öyle ya da böyle, görünen o ki yaz sıcak geçecek.
(*) Independent Türkçe, 31.05.2019
Yazarlar
-
Ali BULAÇ“İçerde Nutuk, dışarda Kur’an!” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilÖtekileştirmek Ve Ötekileştirdiklerimizle Yüzleşmek – “Kürt Sorunu”na Alternatif Bir Bakış 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUEski bir anıdan günümüzde yaşananlara çıkartılacak ders 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuErdoğan’dan tarihi itiraf… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolOrta Doğu’da İsrail tehdidi 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZCumhurbaşkanı’nın ittifak çıkışı ve silahsızlanma sürecinin gölgesinde muhalefet 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUİnsan hiç üzülmez mi… utanmaz mı hiç? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Geri zekalıya anlatır gibi” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKutuplaşmanın son mağduru; CHP’nin ilk imam hatip müdürü Celal Hoca 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEKim bu Ümmet? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcılık ve post-İslamcılık ve modernizm ve milliyetçilik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRSiyaset çıkar, itibar, zenginleşme aracı olmadığında… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasi meşruiyet ve matematik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR103 kişinin ölümündeki suçu sahte belgeyle gizlediler 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağacı taşımanın suç olduğu ülke: Portekiz 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKardeşinin cenazesine gidememek 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNBundan sonra top devletin sahasına geçiyor 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYüz yıllık düğümü çözme yolunda cesur adım Devlet Bahçeli’den geldi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİÖcalan’ın 7 dakikası 10.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçHalk TV ve Sözcü TV'nin karartılması hakkında 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.07.2025
28.06.2025
15.06.2025
30.05.2025
21.05.2025
15.05.2025
29.04.2025
21.04.2025
15.04.2025
8.04.2025