Vahap COŞKUN
Geçtiğimiz yıl şubat ayında altı kişi birden sırra kadem bastı. Aileleri onların güvenlik güçleri tarafından ve siyah Transporter araçlarla kaçırıldıklarını söylediler. Dokuz ay boyunca kendilerinden hiçbir haber alınamayan bu altı kişi, Kasım 2019’da Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde ortaya çıktı. Bir kişi ise ağustos ayında ortadan kayboldu ve ailesi bugüne kadar onun izine rastlamış değil.
Dokuz ayın ardından Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde bulunan altı kişi mahkemeye çıkarılıp tutuklandı. Bu kişiler, dokuz ay boyunca başlarına gelenlere dair tek bir kelime etmediler. Konuşmamaları, olan bitenlere dair ağızlarından tek bir laf kaçırmamaları için çok ağır bir tehdit altında oldukları belliydi.
Ancak bu “Omerta Yasası”nın (Suskunluk Yasası) da hükmü de bir yere kadardı. Kaçırılan altı kişiden biri olan Gökhan Türkmen, 10 Şubat 2020’de Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hâkim karşısına çıktı ve verdiği ifade de ilk kez yaşadıklarını ayrıntılarıyla anlattı. 7 Şubat 2019’da polis yelekli ve kendilerini polis olarak tanıtan üç kişi tarafından kaçırıldığını söyleyen Türkmen, 4-5 saatlik bir yolculuktan sonra ulaştıkları ormanlık alanda kıyafetlerinin çıkarıldığını ve ayaklarına kelepçe takıldığını söyledi:
“271 gün tutuklu kaldım, fakat ben 271 gün olduğunu bilmiyordum. Bunu daha sonra ailem söyledi, çünkü bulunduğum yer karanlıktı, başımda bere, gözümde bant vardı, ellerim kelepçeli idi. Ayağımda da zincirler vardı. Açlık ve susuzlukla ağır işkencelere maruz kaldım. Aşırı uykusuzlukla uyutulmadan, yani ayakta bekletildim. Saatlerce ama süresini bilmiyorum. Bir süre yoktu, düşünce bitiyordu. İnsani olmayan muamelelere tabi tutuldum. İlaç verildi, ailemle tehdit edildim, tacize uğradım.”
“KIRMIZI PAZARTESİ”
Dokuz ayın sonunda Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesine getirilen Türkmen’den, ailesinin tuttuğu avukatı kabul etmemesi istendi. Ona bir avukat gönderildi. Avukatı, kimin görevlendirdiği açığa çıkmadı. Gazetecilerin bu konuya ilişkin sorularına avukat “Sizi ilgilendirmez” diyerek cevap verdi. Türkmen, mahkeme salonunda tanımadığı bu avukatı azletti. Hayati tehlike altında olduğunu belirttiği ailesi ve kendisi için koruma talep etti, bundan böyle savunmasını kendi tutacağı avukatla yapacağını söyledi.
HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Türkmen’in yaşadıklarını TBMM Genel Kurulu’na taşıdı. Türkmen’in ortadan kaybettirildiği dönemde 25-30 kilo zayıfladığını belirten Gergerlioğlu, OHAL döneminde Türkiye’de 28 kişinin kaçırıldığını ve bunlar hakkında hiçbir araştırma yapılmadığını söyledi.
“2019 yılında 7 kişi kaçırıldı. Bunlardan 6’sı ortaya çıktı ve 5’i 7-8 ay ortada olmamalarına rağmen eşleri onlara neredeydin diye sorduğunda konuşmadılar. Bu insanlar için hiçbir araştırma ve açıklama yapılmadı. İç hukuktan umudunu kesen aileler, AİHM ve Birleşmiş Milletlere gittiler. Orada da bir açıklama yapılmadı. Kolektif bir şekilde ‘Kırmızı Pazartesi’deki gibi herkes her şeyi bildiği halde hiç kimse hiçbir şey yapmadı.”
BEYAZ TOROSLARDAN SİYAH TRANSPORTERLARA
Ankara Barosu da zorla kaybettirilen bu yedi kişiye ilişkin bir rapor hazırladı. Halen bulunamayan bir kişinin yakınları tarafından yapılan başvuru kapsamında etkili soruşturma yapmayan savcı ve kolluk kuvvetleri hakkında suç duyurusunda bulunan Baro, kayıp yakınlarının başvurularının araştırılmadığını, MOBESE görüntülerinin incelenmediğini, uluslararası standartlara uygun bir soruşturmanın yürütülmediğini belirtti.
Baro, beş ile dokuz ay arasında kayıp kalan ve yakınlarının başvurularından sonra emniyet birimlerinde ortaya çıkan kişiler hakkında da etkin bir soruşturma yürütülmediğini tespit etti:
“Devletin zorla kaybettirmeye ilişkin yaşam hakkını koruma ve etkili soruşturma yürütme yükümlülüğü ile bir suç ile itham edilen herkesin avukatı ile gizli görüşebilme hakkı, kendi seçtiği müdafinin yardımından yararlanma hakkı, derhal hâkim karşısına çıkarılma hakkı ve özgürlüğü kısıtlanan kişinin hekime erişim hakkı sağlama yükümlülükler ışığında, kamu denetimine açık ve mağdur yakınlarının sürece katılımının sağlandığı bir soruşturma yürütülmediği hususları tespit edilmiştir. Süreç, uluslararası insan hakları hukuku standartlarına uygun yürütülmemiştir. İhlal iddialarının ciddiyeti dikkate alınmak suretiyle soruşturmanın derinleştirilmesi için başvurulara ilişkin tüm belge ve tutanaklarla birlikte ihbarda bulunmaktayız.” (Gazete Pencere, 15.02.2020)
Velhasıl-ı kelam, suskunluk perdesi yırtılınca, son dönemlerde Türkiye’nin birçok alanda olduğu gibi insan hakları alanında da ne kadar büyük bir mevzii kaybettiği bütün çıplaklığıyla görünür oldu. 1990’larda insanları beyaz Toros otomobillerle adam kaçıran devlet, bugünlerde aynı işi siyah Transporterlarla yapıyor. Otuz yılda beyaz Toroslardan siyah Transporterlara geçmek, pek matah bir şey olmasa gerek!
*kurdistan24.net/tr’de yayımlanan yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Yazılar K24 Medya’nın kurumsal bakışıyla örtüşmeyebilir. Yazıların tüm hukuki sorumluluğu yazarlarına aittir.
Yazarlar
-
Ali BULAÇ“İçerde Nutuk, dışarda Kur’an!” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuErdoğan’dan tarihi itiraf… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR103 kişinin ölümündeki suçu sahte belgeyle gizlediler 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKardeşinin cenazesine gidememek 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolOrta Doğu’da İsrail tehdidi 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasi meşruiyet ve matematik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEKim bu Ümmet? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUEski bir anıdan günümüzde yaşananlara çıkartılacak ders 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcılık ve post-İslamcılık ve modernizm ve milliyetçilik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZCumhurbaşkanı’nın ittifak çıkışı ve silahsızlanma sürecinin gölgesinde muhalefet 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağacı taşımanın suç olduğu ülke: Portekiz 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKutuplaşmanın son mağduru; CHP’nin ilk imam hatip müdürü Celal Hoca 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUİnsan hiç üzülmez mi… utanmaz mı hiç? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilÖtekileştirmek Ve Ötekileştirdiklerimizle Yüzleşmek – “Kürt Sorunu”na Alternatif Bir Bakış 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRSiyaset çıkar, itibar, zenginleşme aracı olmadığında… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Geri zekalıya anlatır gibi” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.07.2025
28.06.2025
15.06.2025
30.05.2025
21.05.2025
15.05.2025
29.04.2025
21.04.2025
15.04.2025
8.04.2025