Vahap COŞKUN
Halkların Demokratik Partisi (HDP), 4. Olağan Kongresi’ni yaptı. Kongrede, eş genel başkanlardan Pervin Buldan görevine devam ederken, Sezai Temelli’nin yerine ise Prof. Dr. Mithat Sancar seçildi. Parti tüzüğündeki “İki dönemden fazla yetkili kurullarda yer alınmaz” hükmü gereğince, Parti Meclisi’nde de (PM) büyük çaplı bir değişiklik yaşandı. İki dönem kuralına takılmayan PM üyelerinin de yarısından fazlası liste dışında kaldı. 100 kişilik PM’ye 80 yeni isim girdi. Parti Sözcüsü’nün de yenileneceği HDP’de, Sancar’ın eş genel başkan olması nedeniyle HDP’nin TBMM Başkanvekili de değişecek.
Partinin eş başkanlığını üstlenen Mithat Sancar, Türkiye kamuoyunun yakından tanıdığı bir hukukçu. Üç dönemdir TBMM’de yer alan Sancar, Meclis çatısı altında yürütülen yeni anayasa çalışmalarının en önemli aktörlerinden biriydi. Anayasa hukuku, insan hakları ve çatışma çözümleri konularında uzman olan ve Kürt meselesindeki barışçı fikirleriyle tanınan Sancar, çözüm süreci döneminde kurulan Akil İnsanlar Heyeti’nde de görev almıştı.
“Kürt partisi değil Türkiye partisi”
Kongre öncesinde ve kongrede verilen mesajlara bakıldığında, bu meyanda dört noktanın altı çizilebilir.
Birincisi, “Türkiyelileşme” projesidir. Kongre, HDP’nin 2015’te yüzde 13 oy almasını ve sonrasında da yüzde 10’un üzerinde bir oy tabanının üzerine oturmasını sağlayan bu projeyi sürdürmekte kararlı olduğunu gösterdi. Parti sözcüleri, çok açık bir dille, HDP’nin bir “Kürt partisi” olmadığını, bir “Türkiye partisi” olduğunu vurguladılar. Türkiyelileşmenin altını doldurmakta birtakım yapısal sorunların olduğu kabul edilse de, HDP’nin bu yoldan geri dönmeyeceği ve bundan sonraki süreçte Türkiyelileşmeye uygun siyaset üretip uygulamak için çok daha fazla çaba sarf edileceği teyit edildi.
İkincisi, “demokrasi ittifakı” çağrısıdır. AK Parti-MHP ortaklığına karşı bütün muhalefet partilerinin bir demokrasi şemsiyesi altında birlikte hareket etmelerini öngören bir strateji, HDP’liler tarafından dillendiriliyor. Demirtaş ve Buldan’ın açıklamalarında bir süredir bu mevzu incelikli bir şekilde işleniyor. Kongrede de hem Sancar hem Buldan, konuşmalarının önemli bir kısmını ittifaka meselesine ayırdılar.
“Demokratik uzlaşıya davet”
Son yıllarda toplumun her kesimin yaralandığını ve önceliklerinin bu yaraları saracak bir siyasi birliktelik inşa etmek olduğunu belirten Sancar, bunun için bütün demokrasi güçleriyle yol almaya hazır olduklarını ifade etti. Buldan da, iktidar dışındaki tüm siyasi partilerle işbirliği yapabileceklerini ifade etti.
“Buradan, demokrasiden, adaletten, toplumsal barıştan, birlikte yaşamdan, emekten yana olan, geleceğe dair sözü olan herkesi, iktidar dışındaki tüm siyasi partileri demokrasi ittifakına davet ediyoruz. Bu aynı zamanda demokrasiye bir davettir. Demokratik uzlaşıya bir davettir. Toplumsal dayanışmamız, acıda ve sevinçte birleşmemiz, ortak gelecek hedefinde bütünleşmemiz demokrasi ittifakının en güçlü zemini ve toplumsal dayanağıdır. Gelin bizler de siyaset kurumu olarak demokrasi ittifakıyla demokratik Türkiye’ye hep birlikte kapı aralayalım. Herksin adına karar veren tek adam yönetimi değil, demokratik yerel yönetimler ve güçlendirilmiş demokratik parlamenter sisteme yol açalım.”
Yakın gelecekte Türkiye’nin geleceğine ittifakların yön vereceği kesin. HDP’nin bu bağlamda hem büyük bir avantajı hem de büyük bir dezavantajı var. Üzerindeki PKK gölgesi HDP’nin herhangi bir ittifakın açık üyesi olmasını zorlaştırıyor. Yerel seçimlerde görüldüğü gibi, HDP ittifakın resmi değil ancak fiili bir üyesi olabiliyor; resmiyette kendini görünmez kılarak içinde bulunduğu ittifaka güç katabiliyor. Sürekli taşınabilecek bir hal değil bu; lâkin HDP’nin de çok fazla alternatifi yok.
Beri taraftan yüzde 10’un üzerinde bir oya hükmetmesi de HDP’yi ittifaklar için bir cazibe merkezi haline getiriyor. İktidar için yüzde 50+1’e ihtiyaç duyulan bir sistemde, HDP’nin dengeleri kökten sarsabilecek ve seçimlerin kaderini tayin edebilecek bir oya sahip olması, bu partiyi ister istemez siyasetin merkezine taşıyor. Hiçbir partinin HDP’ye gözünü kapama ihtimali bulunmuyor. Yeni yönetimin en büyük imtihanı, bu dezavantajı asgariye ve bu avantajı ise azamiye çıkartacak siyaseti üretip üretemeyeceği olacak.
Yeni anayasa
Üçüncüsü, yeni anayasa talebidir. Kısa bir vakit öncesine kadar yeni anayasa bütün siyasi partilerin üzerinde ortaklaştıkları bir konuydu. Ancak bilhassa 2017’deki anayasa değişikliklerinden sonra bu konu gündemden düştü; partiler artık anayasanın sözünü etmez oldu.
Ne var ki, cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin iktidar partisi tabanını bile rahatsız edecek düzeyde sıkıntılar üretmesi, Türkiye’de hem haklar çerçevesi hem de hükümet sistemi bağlamında anayasal problemin devam ettiğini gösteriyor. Anayasal ve yasal seviyede vaziyet kötüye giderken, yeni anayasa tartışmasının taşıyıcılığını yapmak siyasi arenaya da, HDP’ye de hareket getirebilir.
“Sorunlar şiddetle çözülmez”
Dördüncüsü ise, demokratik siyaset savunusudur. Yeni eş genel başkan Sancar, sorunların şiddetle çözülmeyeceğini bildiklerini vurguladı. Sancar’a göre, bir ülkede şiddet baş göstermişse bunun sebeplerini görmeden ve bu sebepleri ortadan kaldırmadan, şiddeti bitirmeye yönelik bir çözüm üretmek mümkün değildir.
“Şiddeti bitirmek için o şiddeti yaratan şartları mutlaka samimiyetle görmeli, onlarla yüzleşmeliyiz ve sonra şiddeti demokratik yollarla bitirecek, ülkeyi barışa ve özgürlüğe taşıyacak adımları hep birlikte atmalıyız. Biz, çözümün demokratik siyasette olduğundan en ufak bir şüphe duymuyoruz. Çözüm, siyasette, özgür ifadede, tartışmada, toplumsal müzakerededir.”
Parti vitrininde yapılan değişikliğin bir anlamı var elbette, ama bunun partinin politikalarına ne kadar tesir edeceğini zaman gösterecek. Kolay değil işi HDP’nin; önünde katetmesi gereken uzun bir yol var. Önümüzdeki dönemde altı çizilen dört hedefe yönelik uygun bir siyasi yapılanmaya varmak için HDP’yi bekleyen zorlukları ve engelleri konuşacağız.
(*) Kürdistan 24, 26.02.2020
Yazarlar
-
Çiğdem TOKERZeytin ağacı taşımanın suç olduğu ülke: Portekiz 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Geri zekalıya anlatır gibi” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR103 kişinin ölümündeki suçu sahte belgeyle gizlediler 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRSiyaset çıkar, itibar, zenginleşme aracı olmadığında… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuErdoğan’dan tarihi itiraf… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUEski bir anıdan günümüzde yaşananlara çıkartılacak ders 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEKim bu Ümmet? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolOrta Doğu’da İsrail tehdidi 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZCumhurbaşkanı’nın ittifak çıkışı ve silahsızlanma sürecinin gölgesinde muhalefet 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKutuplaşmanın son mağduru; CHP’nin ilk imam hatip müdürü Celal Hoca 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUİnsan hiç üzülmez mi… utanmaz mı hiç? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇ“İçerde Nutuk, dışarda Kur’an!” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKardeşinin cenazesine gidememek 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilÖtekileştirmek Ve Ötekileştirdiklerimizle Yüzleşmek – “Kürt Sorunu”na Alternatif Bir Bakış 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcılık ve post-İslamcılık ve modernizm ve milliyetçilik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasi meşruiyet ve matematik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNBundan sonra top devletin sahasına geçiyor 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYüz yıllık düğümü çözme yolunda cesur adım Devlet Bahçeli’den geldi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİÖcalan’ın 7 dakikası 10.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçHalk TV ve Sözcü TV'nin karartılması hakkında 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBir hegemonya diyarı olarak Türkiye… 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANCHP operasyonlarında yeni eşik 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.07.2025
28.06.2025
15.06.2025
30.05.2025
21.05.2025
15.05.2025
29.04.2025
21.04.2025
15.04.2025
8.04.2025