Vahap COŞKUN
Türkiye’de cezaevlerinin bugün iki önemli sorunu var. İlki, kapasitelerinin üzerinde tutuklu ve hükümlü bulunmasıdır. Hâlihazırda cezaevlerinde yaklaşık 300 bin kişi bulunuyor. Adalet Bakanlığı verilerine göre, cezaevlerinin doluluk oranı yüzde 121; OECD’nin Mayıs 2019 tarihli verileri -- OECD ülkeleri arasında -- Türkiye’nin ABD’nin ardından en yüksek hapsetme oranına sahip ikinci ülke olduğunu gösteriyor.
Cezaevlerinin dolup taşması, bazı yapısal nedenlerin bir sonucu. Bu nedenlerden iki tanesi özellikle mühim. Biri, adli makamların tutuklu yargılamadaki ısrarı. Tutuklamanın istismar edilmesinden ve bir tedbir olmaktan çıkarılıp ön infaz iğine büründürülmesinden ötürü Türkiye, 2019 yılında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) aleyhine en çok adil yargılanma hakkının ihlâli kararı verilen ülke oldu.
Diğeri ise, popülist kaygılarla ceza ve infaz oranlarının artırılması. Yüksek oranlar nedeniyle, cezaevleri sürekli olarak doluyor. Zaman zaman infaz yasasında değişiklikler yapılarak cezaevleri boşaltılmaya çalışılıyor. Kapıların açılması cezaevlerinin bir süre nefes almasını sağlıyor, ama yapısal arızalar giderilmediği için çok geçmeden cezaevleri yeni eski halini alıyor, tıka basa doluyor.
Cezaevinde yaşam ve ölüm
Cezaevlerinin ikinci güncel sorunu ise, cezaevlerinde sağlıklı yaşam koşullarında yaşanan sıkıntılar. Tutuklu ve hükümlülerin doktora ve tıbbi bakıma erişimde çok ciddi güçlüklerle karşı karşıya oldukları, hem TBMM İnsan Hakları Komisyonu’nun raporlarında, hem de sivil toplum kuruluşlarının raporlarında altı çizilen bir husus. 2018’de yeterli ve gerekli sağlık hizmeti almadıkları için cezaevinde 1156 kişinin hayatını kaybettiğini rapor eden İnsan Hakları Derneği, şu anda da cezaevlerinde 457’si ağır olmak üzere 1333 hasta tutuklu ve hükümlü olduğunu belirtiyor.
Koronavirüs tehdidi, cezaevlerinin zaten kritik olan durumunu daha da ağırlaştırıyor. Salgının yaratacağı tahribatı asgariye indirmek, her yerde olduğu gibi cezaevlerinde de birtakım tedbirlerin alınmasını zorunlu kılıyor. Meselâ İtalya, salgın nedeniyle 5000 mahkûmu ev hapsine alıyor. Türkiye’de de, salgını cezaevlerinden uzak tutmak için gerek idari (cezaevi personelinin evlerine gönderilmemeleri ve tecrit edilen mekânlarda kalmaları), gerek yasal adımlar atıldı, atılıyor.
Kanun önünde eşitlik
Bu kapsamda AK Parti ve MHP, başta İnfaz Kanunu olmak üzere 11 farklı kanunda değişiklik öngören ortak bir kanun teklifi hazırlayıp TBMM Başkanlığına sundu. Yasalaşması halinde toplam 90 bin hükümlüyü cezaevinden çıkartacak olan teklif, birçok teknik düzenlemeyi içeriyor. Her birinin üzerinde ayrıca durulabilir.
Bu yazıda teklifin en önemli maddesi olarak gördüğüm maddeye değineceğim. Teklif, verilen cezaların cezaevlerinde geçirilecek infaz sürelerini yarıya indiriyor. Ancak kasten adam öldürme suçlarını, uyuşturucu madde suçlarını, cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçları ve terör suçlarını infaz indiriminin kapsamı dışında tutuyor.
Teklifin açık bir ayrımcılık içerdiği ve dolayısıyla hem Anayasaya, hem de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne (AİHS) aykırı olduğu kanısındayım. Zira 1982 Anayasasının 10. maddesi, kanun önünde eşitliği içerir. Söz konusu madde, herkesi “dil, din, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşit” kabul eder ve “devlet organları ve idare makamlarının bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorunda” olduğunu belirtir.
AİHS’nin 14. maddesi de, Sözleşmede tanınan hak ve özgürlüklerden bireylerin “cinsiyet, ırk, renk, dil, din, siyasal veya diğer kanaatler, ulusal veya sosyal köken, ulusal bir azınlığa mensupluk, servet, doğum veya herhangi başka bir durum bakımından hiçbir ayrımcılık yapılmadan” yararlanabilmesini öngörür.
Cezaevindekilerin statüsü
Hem Anayasa Mahkemesi, hem AİHM nezdinde eşitlik, “aynı statüde olanlara aynı işlemin yapılması” olarak kabul edilir. Tersi bir ifadeyle, aynı durumda olanlara farklı bir işlemin tatbik edilmesi, kanun önünde eşitlik ilkesinin ve ayrımcılık yasağının ihlâl edilmesi anlamına gelir. Yasal düzenlemenin amacı ise, öldürücü bir virüsün cezaevlerindeki insanlara bulaşmasını önlemektir; bu bağlamda, Rıza Türmen’in de ifade ettiği gibi “cezaevindekilerin statüsünü belirleyen kişilerin işledikleri suçlar değil, sağlıklarına yönelen risk”tir.
Hukuki konumları, işledikleri veya itham edildikleri suçlar ne olursa olsun, cezaevindeki herkes aynı riskle karşı karşıya olduğundan hepsinin eşit statüde kabul edilmesi ve yapılacak yasal düzenlemenin de hepsini kapsaması gerekir. İşledikleri suçlar arasında ayrım gözeterek infaz değişikliklerinden bazı kişileri yararlandırıp bazılarını yararlandırmamak, hem Anayasanın hem de AİHS’nin dışına çıkmak olur.
Koronavirüs tehdidi karşısında iktidar, cezaevlerindekiler için bir düzenleme yapmaya mecbur kaldı. Bu mecburiyet bir fırsata dönüşebilirdi aslında. Eğer iktidar, muhalefet ile bir anlaşma zemini arasaydı ve anayasal eşitlik ilkesine riayet eden bir düzenleme yapsaydı, belki koronavirüsü şerrinden bir hayır çıkabilirdi.
Ne yazık ki olmadı! Vebali artık, uyarıları kaale almayan ve adaletsiz bir teklife imza atan iktidarın boynundadır.
(*) Kürdistan 24, 01.04.2020.
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRSiyaset çıkar, itibar, zenginleşme aracı olmadığında… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇ“İçerde Nutuk, dışarda Kur’an!” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZCumhurbaşkanı’nın ittifak çıkışı ve silahsızlanma sürecinin gölgesinde muhalefet 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasi meşruiyet ve matematik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcılık ve post-İslamcılık ve modernizm ve milliyetçilik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Geri zekalıya anlatır gibi” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuErdoğan’dan tarihi itiraf… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUEski bir anıdan günümüzde yaşananlara çıkartılacak ders 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEKim bu Ümmet? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağacı taşımanın suç olduğu ülke: Portekiz 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR103 kişinin ölümündeki suçu sahte belgeyle gizlediler 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUİnsan hiç üzülmez mi… utanmaz mı hiç? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKardeşinin cenazesine gidememek 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolOrta Doğu’da İsrail tehdidi 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilÖtekileştirmek Ve Ötekileştirdiklerimizle Yüzleşmek – “Kürt Sorunu”na Alternatif Bir Bakış 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKutuplaşmanın son mağduru; CHP’nin ilk imam hatip müdürü Celal Hoca 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNBundan sonra top devletin sahasına geçiyor 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYüz yıllık düğümü çözme yolunda cesur adım Devlet Bahçeli’den geldi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİÖcalan’ın 7 dakikası 10.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçHalk TV ve Sözcü TV'nin karartılması hakkında 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBir hegemonya diyarı olarak Türkiye… 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANCHP operasyonlarında yeni eşik 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.07.2025
28.06.2025
15.06.2025
30.05.2025
21.05.2025
15.05.2025
29.04.2025
21.04.2025
15.04.2025
8.04.2025