Vahap COŞKUN
Meclis Başkanı Mustafa Şentop, CHP’li Enis Berberoğlu ile HDP’li Leyla Güven ve Musa Farisoğulları’nın milletvekilliklerinin düşürülmesi ile ilgili olarak yapılan eleştirilere cevap vermek üzere Abdülkadir Selvi’ye konuşmuş. Kesin hükümlerin Meclis Genel Kurulu’nun bilgisine sunulmasının yasal ve anayasal bir zorunluluk olduğunu ifade eden Şentop, milletvekilliğinin düşürülmesinin dönem sonuna bırakılması şeklinde bir uygulamanın da olmadığını belirtmiş.
“Bu bilgi temelsiz ve şimdiye kadarki uygulamalarla bağdaşmamaktadır. Altını çizerek belirtiyorum: Bazılarının iddia ettiği gibi dönem sonuna bırakılmış tek bir kesin hüküm yoktur. Bir işleyişte teamülden söz edebilmek için birden fazla uygulama gerekir. Oysa bu konuda tek bir örnek bile yoktur.” (Hürriyet, 09.06.2020)
Eleştirilerin tamamını yersiz bulan, üç milletvekilinin milletvekilliğinin bu şekilde düşürülmesini eleştirenleri haksız saldırıda bulunmak ve Anayasa ile İçtüzük’ten bihaber olmakla itham eden Şentop’a üç soru sorulabilir.
1. CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu hakkındaki karar 20.09.2018’da verildi ve bu karar 26.11.2018’de TBMM Başkanlığına iletildi. HDP Hakkâri Milletvekili ve Leyla Güven ve Musa Farisoğulları hakkında 17.09.2019’da kesinleşen kararlar, 30 Ocak 2020’de TBMM Başkanlığına ulaştı. Yani Berberoğlu’nun kararının üzerinden neredeyse iki yıl, Güven ve Farisoğulları’nın kararların üzerinden ise neredeyse bir yıl geçmiş.
O halde şu soruya cevap verilmelidir: Eğer kesin kararların Mecliste okunması Anayasa ve İçtüzük’ten kaynaklanan bir mecburiyet ise, neden bahse konu kararlar hemen işleme konulmadı da bu kadar süre bekletildi? Meclisi birden harekete geçiren sebep nedir? Burada bir zamanlamanın gözetildiği belli değil midir?
2. Şentop “Dönem sonuna kadar bekletilmiş tek bir örnek yok” diyor. Oysa örnekler var. 24. Yasama Dönemi’nde Van Milletvekili Kemal Aktaş hakkında verilmiş bir kesin hüküm vardı. Ancak o dönem çıkarılan bir yasa Aktaş’ın lehine hükümler içerdiğinden, kesin hüküm bekletildi. Meclis Başkanlığı kesin hükmü Genel Kurul’a sunmadı ve Aktaş’ın durumu yeniden değerlendirilmesi için yargı mercilerine iade edildi. Kanundan istifade eden Aktaş’ın vekilliği, 7 Haziran 2015 seçimleriyle son buldu.
Eğer dönemin Meclis Başkanlığı da “Bir kesin hüküm var, bunu okuturum, gerisine karışmam” diye düşünseydi, Aktaş’ın kesin hükmünü Meclis Genel Kurulu’na sunar ve vekilliğini düşürürdü. Fakat Başkanlık öyle yapmadı ve üyesi lehine bir insiyatif kullandı. Şentop’un böyle davranmasına, misal: Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunan Berberoğlu’nun hakkında verilecek kararı beklemesine, mani olacak bir husus var mıydı?
3. Ve asıl soru: Acaba o vekiller, CHP’li ve HDP’li değil de AK Partili ve MHP’li olsaydı, acaba Başkanlık yine bu kadar cevval hareket eder miydi? Mesela AK Parti’nin veya MHP’nin bir genel başkan yardımcısı hakkında kesinleşen bir hüküm olsaydı, bunlar Genel Kurul’da okutulur muydu?
Herhalde böyle bir şeyin olmayacağını ve o kararların dönem sonuna kadar Genel Kurul’un gündemine alınmayacağını hepimiz gayet iyi biliyoruz, Şentop da dahil!
(*) Gazete Pencere, 11.06.2020
Yazarlar
-
Doğu ErgilÖtekileştirmek Ve Ötekileştirdiklerimizle Yüzleşmek – “Kürt Sorunu”na Alternatif Bir Bakış 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUİnsan hiç üzülmez mi… utanmaz mı hiç? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuErdoğan’dan tarihi itiraf… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKardeşinin cenazesine gidememek 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolOrta Doğu’da İsrail tehdidi 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEKim bu Ümmet? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Geri zekalıya anlatır gibi” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcılık ve post-İslamcılık ve modernizm ve milliyetçilik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZCumhurbaşkanı’nın ittifak çıkışı ve silahsızlanma sürecinin gölgesinde muhalefet 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUEski bir anıdan günümüzde yaşananlara çıkartılacak ders 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasi meşruiyet ve matematik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağacı taşımanın suç olduğu ülke: Portekiz 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRSiyaset çıkar, itibar, zenginleşme aracı olmadığında… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKutuplaşmanın son mağduru; CHP’nin ilk imam hatip müdürü Celal Hoca 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇ“İçerde Nutuk, dışarda Kur’an!” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR103 kişinin ölümündeki suçu sahte belgeyle gizlediler 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.07.2025
28.06.2025
15.06.2025
30.05.2025
21.05.2025
15.05.2025
29.04.2025
21.04.2025
15.04.2025
8.04.2025