Vahap COŞKUN
Önce küçük ortak Bahçeli verdi sinyali ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e “Evine dön” çağrısı yaptı. “Ev”den kastının MHP mi yoksa Cumhur İttifakı mı olduğu açık değildi. Akşener, “Zaten kendi evimdeyim” dedi, çağrıyı pek kâle almadı ve Bahçeli’yi “Ortağınla alakadar ol, yeterli ilgiyi görmeyince bize sarıyor” notuyla Erdoğan’a havale etti.
Ardından Erdoğan devreye girdi. Bahçeli’nin davetini yadırgamadığını ve “olabilecek en makul çizgideki” bu davetin birlik ve beraberliğe vesile olmasını temenni ettiğini bildirdi. “Çünkü dağınıklıkta bir şey yok. Hele hele HDP'yle, terör örgütleriyle el ele olmak milli ve yerli olarak düşündüğümüz İYİ Parti'ye hiç uygun da düşmeyebilir. Bu sıkıntı hasebiyle böyle bir davet gerçekleşmiştir diye düşünüyorum.”
KIYMETE BİNEN AKŞENER
Daha kısa bir süre önce iktidar cenahı tarafından türlü ithamlara maruz kalan Akşener ve partisinin birden kıymete binmesi, siyasi arenayı hareketlendirdi. Cumhurbaşkanı’nın daveti yinelemesinden sonra İYİ Parti davete daha ciddi bir içerikle karşılık verdi. Parti Sözcüsü Yavuz Ağıralioğlu, önce bu gibi mühim meselelerin bu şekilde tartışılmasını doğru bulmadıklarını söyledi ve hemen arkasından da özenli bir dille “Cumhur İttifakı’na” katılmayacaklarını ifade etti.
“Toptan ret cephesi değiliz. Memleketin hayrına olan işleri destekleriz. Ne AK Parti'nin düşmanı ne Sayın Erdoğan'ın hasmıyız. Elinde büyük bir siyasi kuvvet ve kudret varken ülkeyi bu duruma düşürmüş bir sistemin, siyasi hesabına ortak olmayacağız. Cumhur ittifakının içine girmeyiz. Sadece, bu kötü sistemden, iyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönüş olursa bir katkı sağlarız.”
Siyaset borsasında ve bilhassa iktidar tahtasında İYİ Parti’nin hisselerin bu kadar prim yapması, boşuna değil elbette. İktidar güç kaybettiğini görüyor. Güç kaybeden bir siyasi yapı, bunu telafi etmek için iki yola başvurabilir:
Biri, külahı önüne koyup kuvvet yitimine neden olan arızaları tespit etmek, eksik ve yanlış giden hususları düzeltmek, halkın taleplerine uygun politikalar geliştirmektir. Lakin mevcut iktidar, hem zihniyet hem de kadro bakımından böyle bir müspet dönüşümü gerçekleştirecek kudrette görünmüyor.
SİYASET MÜHENDİSLİĞİ
Diğeri ise siyaset mühendisliğinden medet ummaktır. Cumhur İttifakı, hâlihazırdaki iktidar-muhalefet bloklaşmalarının devam etmesi halinde seçimi kazanmasının tehlikeye girdiğinin farkında. Bir seçim yenilgisinin önüne geçmek için de çareyi, kendi zaaflarını gidermekten ziyade, muhalefet cephesini parçalamakta buluyor. İYİ Parti’ye zeytin dalı uzatmanın, Muharrem İnce’yi sempati halesi içine almanın sebebi hikmeti bu.
Erdoğan, İYİ Parti’yi kendi saflarına çekerek CHP ve HDP’yi tek başına bırakmayı tasarlıyor. Bir kefesinde AK Parti, MHP ve İYİ Parti’nin, diğer kefesinde ise CHP ve HDP’nin bulunduğu bir seçim terazisi kurguluyor. “Milli ve yerli” olarak tanımlanacak sağ kefenin “şer ittifakı” olarak damgalanacak sol kefeye karşı her daim ağır basacağını düşünüyor. Bir başka ifadeyle Erdoğan, seçimi sağ ve sol ayrışmasına sıkıştırmayı, seçim yarışını sağcıların ve solcuların kellelerinin sayılmasına indirgemeyi planlıyor. Dolayısıyla, onun bundan sonraki bütün hamlelerini bu planı gözeterek atacağını söylemek mümkün.
SOSYOLOJİK TÜRDEŞLİK
Nitekim Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın ifadeleri de bunu doğruluyor. Kalın, cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin kabaca iki ittifakın arasındaki mücadeleyi öngördüğünü belirtiyor. İttifakların bir tarafında “sağ muhafazakâr kesim” duruyor, diğer tarafını ise “geleneksel olarak sol dediğimiz CHP ve HDP” oluşturuyor.
Kalın’a göre, bugün İYİ Parti ayrı bir siyasi hareket olarak örgütlenmiş olabilir. “Ama bu, onun AK Parti ve MHP ile olan sosyolojik türdeşlik gerçeğini ortadan kaldırmıyor.” Gerek sosyolojik temel ve gerek siyasi rasyonalite açısından olması gereken, İYİ Parti’nin (ve Saadet Partisi’nin de) Millet İttifakı’ndan çıkması ve Cumhur İttifakı’na dâhil olmasıdır.
“İYİ Parti’nin bu sosyolojiden kopup başka bir siyasal blok içerisinde yer alması, siyasetin ve sosyolojinin tabiatına aykırı bir şeydi. Devlet Bey’in ‘eve dön’ çağrısı, ‘Sen kendi doğal mecranda ak, senin ait olduğun doğal siyasal blok Cumhur İttifakı’ demiş oldu. Cumhurbaşkanımız bundan sadece memnuniyet duyar. Doğal olarak bir siyasi lider kendi ittifakını genişletmek, büyütmek ister.”
AKŞENER’İN HAREKET ALANI
Kalın’ın bu tahlili tartışmaya açık, gerçeği yansıttığı şüpheli. Günümüz dünyasında sağ-sol ayrışmasının ve siyasal mücadeleyi bu ayrışmanın üzerine oturtmanı ne kadar anlam ifade ettiği bir yana AK Parti ile İYİ Parti arasında sosyolojik bir türdeşliğin olduğu iddiası da dayanaktan yoksun. Aksine nitelikli araştırmalarda, AK Parti seçmeni ile İYİ Parti seçmeni arasında keskin bir farklılık var. Hatta İYİ Parti tabanında bazı konularda Ak Parti ve Erdoğan’a olan karşıtlık derecesi, CHP tabanından bile daha yüksek çıkıyor.
Toplumsal Etki Araştırmaları Merkezi’nin İYİ Parti seçmenlerine yönelik yaptığı araştırma, bu meyanda çarpıcı ve önemli sonuçlar ihtiva ediyor. Araştırma, İYİ Parti seçmenlerinin farklı siyasal geçmişlerden geldiğine dikkat çekiyor. Bu partinin seçmenlerinin 90’lı yıllarda yaklaşık %40’ının MHP ve BBP’yi, %32’sinin CHP, DSP ve SHP’yi, %20’sinin merkez sağ partileri, yaklaşık %10’unun da dindar-muhafazakâr partileri tercih ettiği görülüyor.
2018 seçimlerinde ise, İYİ Parti’ye oy vermiş seçmenler arasında CHP potansiyeli %48, MHP’ye yakın olanlar %25, AK Parti’ye yakın olanlar ise %10 civarında. Araştırmaya göre, İYİ Partililerin %90’ı AK Parti’ye, %75’i de MHP’ye kendini uzak hissediyor.
İYİ Parti seçmenin bu profili, parti yönetiminin kararlarını da doğrudan etkiliyor. Tavanın Cumhur İttifakı rotasında ilerlemesine müsaade eden bir taban yok. Ortada bir emaresi görülmüyor ama Akşener çok istese bile gönül rahatlığıyla ittifak değiştirebilecek bir konumda değil. Eğer Millet İttifakı’nı terk edip Cumhur İttifakı’na geçerse, seçmenlerinin önemli bir kısmını kaybeder.
MAKBUL BİR ADRES
Zannımca Akşener, kendisini ve partisini hırpalama ihtimali yüksek böyle bir riskin altına girmez, davete yüz vermez. Sahibine fayda sağlamayacak bu davet, iki sebepten ötürü, Akşener’e yarar:
İlki, “milli ve yerli” ilan edilen Akşener hakkında daha önce ileri sürülen bütün suçlamaların anlamını kaybetmesidir. Bizzat iktidar eliyle temizlendiğinden artık ne “FETÖ’nün piyonu olmak” ne de “teröristlerle işbirliği yapmak” suçlamaları bir hüküm ifade eder.
İkincisi ise, kafası karışık seçmen için Akşener’in makbul bir adrese dönüştürülmesidir. AK Parti ve MHP’nin İYİ Parti ısrarı, bu partiye dönük tereddütlerin tesirini kaybetmesini ve bu partinin meşruiyet alanını genişletmesini sağlayabilir. Böylece İYİ Parti, iktidardan rahatsız olup da hangi partiye oy vereceği noktasında kararını kesinleştirmemiş seçmen için, doğrudan iktidarın yönlendirmesiyle, güvenilir bir mekâna dönüşebilir. Tanju Tosun’un sözleri tabloyu güzel resmediyor:
“İYİ Parti’yi Cumhur İttifakı’na davet girişimleri, bu partiye altın tepside sunulmuş oylar şeklinde işlev görebilir. Bu davet, İYİ Parti’nin Cumhur İttifakı’ndan kopan kararsız seçmenler nezdinde siyasal meşruiyetlerini pekiştirebilir. Her koşulda davetin kazananın İYİ Parti olacağına şüphe yok.”
Hülasa oyunu Cumhur İttifakı kurdu ama kazanan Akşener oldu.
*kurdistan24.net/tr’de yayımlanan yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Yazılar K24 Medya’nın kurumsal bakışıyla örtüşmeyebilir. Yazıların tüm hukuki sorumluluğu yazarlarına aittir.
Yazarlar
-
Gökçer TahincioğluKardeşinin cenazesine gidememek 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇ“İçerde Nutuk, dışarda Kur’an!” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasi meşruiyet ve matematik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZCumhurbaşkanı’nın ittifak çıkışı ve silahsızlanma sürecinin gölgesinde muhalefet 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRSiyaset çıkar, itibar, zenginleşme aracı olmadığında… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcılık ve post-İslamcılık ve modernizm ve milliyetçilik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUİnsan hiç üzülmez mi… utanmaz mı hiç? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKutuplaşmanın son mağduru; CHP’nin ilk imam hatip müdürü Celal Hoca 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Geri zekalıya anlatır gibi” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağacı taşımanın suç olduğu ülke: Portekiz 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolOrta Doğu’da İsrail tehdidi 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR103 kişinin ölümündeki suçu sahte belgeyle gizlediler 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuErdoğan’dan tarihi itiraf… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEKim bu Ümmet? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilÖtekileştirmek Ve Ötekileştirdiklerimizle Yüzleşmek – “Kürt Sorunu”na Alternatif Bir Bakış 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUEski bir anıdan günümüzde yaşananlara çıkartılacak ders 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNBundan sonra top devletin sahasına geçiyor 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYüz yıllık düğümü çözme yolunda cesur adım Devlet Bahçeli’den geldi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİÖcalan’ın 7 dakikası 10.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçHalk TV ve Sözcü TV'nin karartılması hakkında 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBir hegemonya diyarı olarak Türkiye… 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANCHP operasyonlarında yeni eşik 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.07.2025
28.06.2025
15.06.2025
30.05.2025
21.05.2025
15.05.2025
29.04.2025
21.04.2025
15.04.2025
8.04.2025