Vahap COŞKUN
ABD; iktisadı, askeri ve siyasi olarak dünyanın en güçlü ülkesi, dolayısıyla orada yapılan seçimler salt Amerikalıları değil bütün dünyayı alakadar eder. Washington’a hâkim olan iradenin alacağı kararlar herkesin hayatına doğrudan tesir ettiğinden, ABD seçimlerine hemen her yerde büyük bir ilgi gösterilir.
Trump ile Biden arasındaki son ABD başkanlık seçimi, Türkiye’de de yakından takip edildi. Ankara, Trump’ın seçilmesini arzu ediyordu. Erdoğan ve Trump’ın iki ülke arasındaki bazı pürüzleri kurumsal düzenlemeler üzerinden değil de şahsi ilişkilerle çözme imkânının kaybı dışında bu tercihin başlıca iki sebebi vardı:
Biri, Biden’ın adaylığı esnasında verdiği bir mülakatta Erdoğan’a karşı Türkiye’deki muhalefetin desteklenmesi gerektiğini ifade etmesiydi. Dile getirildiğinde pek dikkat çekmeyen bu ifadeler, aradan uzun bir süre geçtikten sonra Ankara’da çok sert şekilde karşılandı ve Biden karşıtlığının temeli yapıldı.
Diğeri ise, Biden’ın Kürtlere –özellikle de Suriye Kürtlerine- yönelik sıcak mesajlar vermesiydi. Ona göre Trump’ın Kürt politikası baştan sona yanlıştı. Trump, IŞİD’e karşı kahramanca bir mücadele eden Kürtlere yeterli mali, askeri ve siyasi desteği vermekten kaçınmıştı. Kendi döneminde böyle bir hataya düşülmesine müsaade edilmeyecek ve Kürtlerle daha stratejik bir işbirliği tesis edilecekti. Türkiye, bunu kendi Kürt politikasına bir tehdit olarak okuduğundan Biden’a karşı Trump’ın koltukta kalmasını istiyordu.
TRUMP'IN KÜRT KARNESİ
ABD seçimlerini büyük bir merakla izleyen Kürtlerin dileği ise genel olarak Biden’ın kazanmasıydı. Zira 2016-2020 yıllarını kapsayan Trump döneminde Kürtler önemli kayıplara uğramıştı. Kürtler için Trump’ın karnesi kırıklarla doluydu. Kürdistan’ın bağımsızlık referandumunu desteklememişti. Kerkük, Afrin, Serêkanîyê gibi merkezlerin Kürtlerin elinden alınmasına bazen doğrudan bazen dolayı olarak olur vermişti. Türkiye’nin Kuzey Suriye’ye dönük operasyonlarına müsaade etmişti. Keza eski Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton da hatıratında, Trump’ın Kürtler hakkında hayırhah düşünceler taşımadığını yazmıştı, vs.
Buna mukabil Biden’ın artıları vardı. Obama’nın yardımcılığında da adaylığı sırasında da Kürtlerin gönlünü okşayan bir dil kullanıyordu. ABD’nin Ortadoğu politikasını Trump gibi “çekilme siyaseti” üzerine kurmuyordu. Ortadoğu’da mühim bir rol üstlenecek Kürtlerle yardımlaşma, dayanışma ve işbirliği bağlarının güçlendirilmesi gereğinin altını çiziyordu. Kürtlerin siyasi hedeflerini gerçekleştirmek için ABD ile işbirliğine her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğu bir dönemde, Beyaz Saray’da Biden gibi bir profilin ikamet etmesi daha iyi neticeler doğurabilirdi. Hülasa Trump’ı desteklemenin bir gerekçesi yoktu, Kürtler için Biden tercihe şayandı.
TARİHİ MÜTTEFİKLİK
Seçimden Biden’ın galip çıkması, bu pozisyonlarından ötürü, Türkiye’de hoşnutsuzluk Kürtler arasında ise sevinçle karşılandı. Biden’ı tebrik etmek için uzunca bir süre beklenmesi, Ankara’nın memnuniyetsizliğinin dışavurumuydu.
Bununla birlikte Biden’in işbaşına gelmesiyle, Türkiye-ABD ilişkilerinde dramatik bir değişimin olması da beklenmemeli. Evvela Biden dış politikada önceliğini Çin, Rusya ve Kuzey Kore ile olan ilişkiler ve mücadele ile uluslararası sistemde Trump’ın tahrip ettiği ABD’nin yerini onarmaya vermesi muhtemel. Keza Türkiye ile ABD arasında da tarihsel arka planı sağlam bir müttefiklik ilişkisi var.
Şahsıların siyaset tarzı, elbette bu ilişkinin düzeyine etkide bulunur ama zeminini bütünüyle ortadan kaldırmaz. Her iki aktör de yeni ortaya çıkan tabloya göre pozisyonlarını ayarlayacaklardır, zaten Türkiye’de bunun emareleri görülmeye başlandı. Yakın gelecekte iki tarafı en çok S-400 ve F-35 konuları zorlayacak gibi görünüyor. İki ülke ilişkisinin alacağı hâlde, öncelikle bu konularda alınacak tavır belirleyici olacak.
İHTİYAT
Biden’in kazanmasının Kürtlerde iyimserlik dozunu yükselttiği bir gerçek; lakin burada da ihtiyatı elden bırakmamak lazım. Kürtlerin taleplerini ve statüsünü ABD başkanın şahsi niteliklerine bağlamak çok büyük bir risk taşır. Akıbetin hayırlı olması için Kürtlere düşen iki büyük sorumluluk var: Biri, yeni dönemde ABD ile kurumsal işbirliğinin geliştirilmesidir. Diğeri ise Kürtlerin kendi içinde birbirine düşmemesi ve asgari müştereklerde buluşabilmesidir.
Asgari müşterekten iki kastım var: İlki, Suriye’de Kürtler arası birlik kurulmasına destek verilmesidir; zira bu, Kürtlerin Suriye’nin geleceğini tayin eden platformlara daha güçlü oturmasını sağlar. İkincisi, Irak Kürdistanı’nda Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin meşru otoritesinin tanınması ve buna saygı gösterilmesidir.
Biden’in seçimi Kürtler için bir rüzgâr yaratmış olabilir. Ancak rüzgârın bir işe yaraması için Kürtlerin de rotasının belli olması gerekir. Aksi takdirde hedefi olmayan ve hangi limana gideceğini bilmeyen bir gemiye hiçbir rüzgâr yardım etmez.
Yazarlar
-
Doğu ErgilÖtekileştirmek Ve Ötekileştirdiklerimizle Yüzleşmek – “Kürt Sorunu”na Alternatif Bir Bakış 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUİnsan hiç üzülmez mi… utanmaz mı hiç? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuErdoğan’dan tarihi itiraf… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKardeşinin cenazesine gidememek 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolOrta Doğu’da İsrail tehdidi 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEKim bu Ümmet? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Geri zekalıya anlatır gibi” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcılık ve post-İslamcılık ve modernizm ve milliyetçilik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZCumhurbaşkanı’nın ittifak çıkışı ve silahsızlanma sürecinin gölgesinde muhalefet 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUEski bir anıdan günümüzde yaşananlara çıkartılacak ders 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasi meşruiyet ve matematik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağacı taşımanın suç olduğu ülke: Portekiz 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRSiyaset çıkar, itibar, zenginleşme aracı olmadığında… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKutuplaşmanın son mağduru; CHP’nin ilk imam hatip müdürü Celal Hoca 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇ“İçerde Nutuk, dışarda Kur’an!” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR103 kişinin ölümündeki suçu sahte belgeyle gizlediler 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.07.2025
28.06.2025
15.06.2025
30.05.2025
21.05.2025
15.05.2025
29.04.2025
21.04.2025
15.04.2025
8.04.2025