Vahap COŞKUN
Siyasi iktidarın temsilcileri varlığını inkâr etseler de Türkiye’de bir Kürt meselesi var. Salt iki parametreye bakmak bile bu gerçeği anlamaya yeter. Parametrelerden biri, siyasi ve hukuki yaptırımlara maruz kalmasına rağmen HDP’nin kitle desteğinin devam etmesidir. HDP seçmenlerinin türlü zorluklara rağmen partilerinin arkasında durmalarının temel nedeni, herhalde bu partinin meselâ mucizevi reçetelere sahip olması değildir. HDP’nin gücünün, Kürt meselesinin varlığından ve çözüm umudundan kaynaklandığı, aslında izaha gerek duyulmayacak kadar açık bir durumdur.
Diğer parametre ise, başta Suriye ve Irak olmak üzere bölge siyasetinde Türkiye’nin izlediği siyasettir. Kürt korkusunun, Kürt endişesinin veya Kürt karşıtlığının bu siyasete yön verdiği su götürmez. Ancak bu, iktidar için hem içeride hem de dışarıda handikaplar içeriyor. Zira bu hal dışarıda iktidarın seçeneklerini azaltıyor. Muhatapları için onu kolay çözülebilir, atacağı adım kolay tahmin edilebilir bir rakip haline getiriyor. İçeride ise, iktidar açısından seçimlerin kaybedilmesi ve iktidarın yitimi ihtimalini güçlendiriyor.
KDP enflasyonu
2019 yerel seçimleri, bu mânada, iktidarı sarstı. Kürt seçmenlerin oy davranışlarını kısmen de olsa değiştirmek gayesiyle girişilen birtakım arayışların gerisinde, bu sarsıntının etkisi var. Sahneye yeni bir Kürt partisi çıkarma çabası da, bu arayışlardan biri gibi. Ortalıkta bir süredir çeşitli tevatürler dolaşıyor. Siyasi çizgi olarak AK Parti ile HDP arasına girecek bir siyasi parti için hareketlenmelerin olduğu dedikodusu etrafa yayılıyor. İki parti ile arasına mesafe koymuş bazı isimlerin kolları sıvadığı bildiriliyor.
Tam da tartışmaların arttığı bu dönemde, Kürt Demokrat Partisi (KDP) diye bir partinin kuruluşu ilân edildi. Gerçi İçişleri Bakanlığı, bunu yalanladı ve kendilerine yeni bir parti kurulmasına dair bir başvurunun yapılmadığını açıkladı. Ama tek başına bu hadise bile, durumdan vazife çıkarıp kendilerine bir rol kapmak isteyen birçok kişinin olduğuna ve bunların alesta beklediklerine işaret etmesi bakımından mühim bir göstergeydi.
Yeri gelmişken, Türkiye’deki bu “KDP enflasyonu”na da değinmek gerekir. Bugün Türkiye’de kendini orijinal KDP ile irtibatlandıran ve onun siyasi geleneğinin taşıyıcısı olduğu iddiasını taşıyan birkaç yapı var. Herhangi bir siyasi ağırlığı olmayan ve partiden ziyade bir dernek görünümündeki bu yapıların KDP adını kullanmaları, hem işi hafifletiyor hem de KDP’nin saygınlığını zedeliyor. Muhtemelen gerçek KDP de bu gayriciddi isimlendirme yarışından rahatsızdır.
Siyasi boşluk
Peki, yeni bir parti seçmen için bir cazibe merkezi olabilir mi? Siyasete ağırlığını koyabilir mi? Mevcut oyunda bir değişimi zorlayabilir mi? Cevabı kestirmeden söyleyeyim; hayır.
Adı ne olursa olsun Kürt etiketli yeni bir parti siyasi dengelere zerre kadar tesir edemez.
Çünkü her şeyden önce, bu alanda bir boşluk yok. Yeni bir partinin üzerine bina edilebileceği bir zemin bulunmuyor. “Kürt partisi” denildiğinde Türkiye kamuoyunun aklına sadece HDP geliyor. Fakat bu sahada çok sayıda parti bulunuyor. Programları birbirinden farklı; misal Kürt meselesinde bağımsızlığı savunan da var, çözümün federasyonda olduğunu söyleyen de, çareyi demokratikleşmede bulan da. Yani farklı hassasiyet taşıyan her bir seçmene seslenen birçok seçenek var bu arenada.
Dolayısıyla yeni bir partinin kendine bir alan açması ve diğerlerinden farklı, seçmenin aklını çelecek bir söz söyleme şansı düşük.
Steril ve ideal bir yer
Bu mevzu konuşulurken çoğu kez “AK Parti ile HDP’nin arasında” diye ideal bir yer tarif ediliyor. Anlatılmak istenen, yeni partinin Kürt seçmenlerin oyunu alan bu iki partinin yanlışlarından arınması ve bu partilerden rahatsızlık duyan seçmenin rağbet edeceği bir yere konumlanmasıdır. Temiz, steril ve ideal bir yer! Ne var ki böyle bir yer yok.
Bir kere, HDP ile seçmeni arasındaki bağlar sıkı. Ayrıca bir HDP seçmeni, partisine çok kızgın olsa ve artık yollarını ayırmayı düşünse, gidip oy verebileceği birçok alternatif var. Kalkıp da bütünüyle iktidar tarafından kurgulandığı düşünülen ve tek hedefi HDP’yi frenlemek olarak gözüken bir partiye teveccüh etmez. İktidar aparatı algısına sahip bir parti, istediği kadar Kürtlük vurgusu yapsın, HDP’den bir oy bile çekemez.
Keza AK Parti ile mesafeli seçmen de böyle bir partiye iltifat etmez. Geçmişte AK Parti’ye destek veren bir seçmen, salt HDP’ye karşıt bir pozisyon edinen, Türkiye’nin geri kalanı ile bir irtibat kurmayan ve bir gelecek tasavvuru da sunmayan bir partiye oy vermez. Kaldı ki, Gelecek Partisi ve DEVA Partisi gibi AK Parti içinden çıkan alternatifler varken, bu seçmenin yüzünü sınırlı bir alanda siyaset yapan bölgesel bir partiye dönmesi beklenemez.
Ezcümle, yeni bir parti elbette kurulabilir. Nihayetinde, mevzuatta belirtilen şartları yerine getirenler parti tabelasını asabilirler. Sorun burada değil; sorun, o tabelanın altına toplanacak, o tabelayı yükseltmek için mücadele edecek bir kitle bulmakta. Hâlihazırda öyle bir kitle yok; bunu göz ardı ederek kurulacak her parti de bir tabela partisi olmaya mahkûm.
(*) Kürdistan 24, 06.01.2021
Yazarlar
-
Çiğdem TOKERZeytin ağacı taşımanın suç olduğu ülke: Portekiz 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZCumhurbaşkanı’nın ittifak çıkışı ve silahsızlanma sürecinin gölgesinde muhalefet 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR103 kişinin ölümündeki suçu sahte belgeyle gizlediler 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasi meşruiyet ve matematik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcılık ve post-İslamcılık ve modernizm ve milliyetçilik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilÖtekileştirmek Ve Ötekileştirdiklerimizle Yüzleşmek – “Kürt Sorunu”na Alternatif Bir Bakış 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUEski bir anıdan günümüzde yaşananlara çıkartılacak ders 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKardeşinin cenazesine gidememek 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇ“İçerde Nutuk, dışarda Kur’an!” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRSiyaset çıkar, itibar, zenginleşme aracı olmadığında… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEKim bu Ümmet? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Geri zekalıya anlatır gibi” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUİnsan hiç üzülmez mi… utanmaz mı hiç? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuErdoğan’dan tarihi itiraf… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKutuplaşmanın son mağduru; CHP’nin ilk imam hatip müdürü Celal Hoca 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolOrta Doğu’da İsrail tehdidi 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNBundan sonra top devletin sahasına geçiyor 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYüz yıllık düğümü çözme yolunda cesur adım Devlet Bahçeli’den geldi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİÖcalan’ın 7 dakikası 10.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçHalk TV ve Sözcü TV'nin karartılması hakkında 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANCHP operasyonlarında yeni eşik 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBir hegemonya diyarı olarak Türkiye… 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.07.2025
28.06.2025
15.06.2025
30.05.2025
21.05.2025
15.05.2025
29.04.2025
21.04.2025
15.04.2025
8.04.2025