Vahap COŞKUN
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS), bu neviden bir sözleşmedir. Taraf devletlerin bu sözleşme hükümlerine riayet edip etmediklerinin hukuki denetimi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi(AİHM) tarafından yapılır. AİHM, Osman Kavala’nın hukuki değil siyasi saiklerle yargılandığını ve Sözleşmenin koruması altındaki haklarının ihlal edildiğini tespit etmiştir. Ancak Türkiye, AİHM kararını uygulayıp Kavala’yı serbest bırakmak yerine hukuki ayak oyunlarıyla Kavala’nın tutukluluğunu sürdürmüştür. İlgili makamlar birçok kez hukuki uyarılarda bulunmalarına rağmen Türkiye, AİHM kararını yerine getirmekten imtina etmiştir.
Türkiye’de görev yapmakta olan on Batılı devletin büyükelçisi, AİHM’nin Kavala kararını hatırlatmış; Kavala’nın dava sürecinin farklı dosyaların birleştirilmesi ve beraat kararından sonra yeni davalar yaratılması yoluyla sürekli geciktirildiğine işaret etmiş ve bu durumun “Türk yargı sisteminde demokrasiye saygıyı, hukuk devleti ve şeffaflık ilkelerini gölgelediğini” belirtmişlerdir.
Türkiye, büyükelçilerin bu tavrına sert bir şekilde karşı koymuş, önce Dışişleri Bakanlığı on büyükelçiyi kınamış, ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan on büyükelçinin istenmeyen adam ilan edilmesi için gerekli talimatı verdiğini belirtmiştir.
İlkesel olarak, insan haklarının salt bir ülkenin iç işleri olarak düşünülmesine karşıyım. Dolayısıyla büyükelçilerin, bizim hukukumuzda da bağlayıcılığı olan bir mahkeme kararına dayanarak bir hak ihlalini gündeme getirmeleri hem doğaldır, hem de uluslararası hukuka uygundur. Avrupa’daki veya ABD’deki insan haklarına aykırı bir davranışı biz nasıl eleştirebiliyorsak, başkaları da bizim ülkemizdeki benzer bir duruma dair kaygı ve görüşlerini dile getirebilirler.
İktidarın aşırı tepkisini “yargı bağımsızlığı ilkesi” üzerinden gerekçelendirmesini de inandırıcı bulmuyorum. Hem Rahip Brunson ve Deniz Yücel vakalarındaki pratikler, hem de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kavala ve Demirtaş davaları hakkında çok rahatlıkla yargıya talimat olarak nitelendirilebilecek sözleri ortadayken, iktidarın bu adımı yargı bağımsızlığına duyduğu hassasiyetten ötürü attığına inanmak, ancak abesle iştigal olarak nitelendirilebilir.
Tatbiki halinde bu karar, Türkiye’nin siyasi ve iktisadi tarihinde bir kırılma yaratacaktır. Türkiye’nin ekonomik ve siyasi kurumlarının büyük ölçüde bağlı olduğu ülkelerle yaşanacak böyle bir kriz, ekonomik olarak Türkiye’ye yüksek bir fatura çıkaracak ve halkın üzerine ağır bir yük bindirecek, diplomatik olarak yalnızlığını artıracak ve siyasi olarak da Türkiye’yi içine kapatıp özgürlük ve demokrasiden daha fazla uzaklaştıracaktır.
Ezcümle, bunun rasyonel bir tarafı yok. Ancak mutlaka rasyonel bir izah getirmek gerekirse, bu adımın altında, hukuki değil üç siyasi nedenin olduğu söylenebilir:
Bir, artık giderek daha fazla can yakan ekonomik krizi gölgelemek ve ortaya çıkan tablonun sorumluluğunu Batıya yüklemek.
İki, Batı karşıtlığı üzerinden tabanı tahkim etmek ve seçime Batı karşıtı bir hikâye ile gitmek.
Ve üç, çeşitli alanlarda yaşanan krizlerde bir çıkış bulamadığı Batı ile köprüleri atmak, böylece Çin ve Rusya ile daha fazla yakınlaşmak için zemin oluşturmak.
Yazarlar
-
Ali BULAÇ“İçerde Nutuk, dışarda Kur’an!” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilÖtekileştirmek Ve Ötekileştirdiklerimizle Yüzleşmek – “Kürt Sorunu”na Alternatif Bir Bakış 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUEski bir anıdan günümüzde yaşananlara çıkartılacak ders 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuErdoğan’dan tarihi itiraf… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolOrta Doğu’da İsrail tehdidi 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZCumhurbaşkanı’nın ittifak çıkışı ve silahsızlanma sürecinin gölgesinde muhalefet 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUİnsan hiç üzülmez mi… utanmaz mı hiç? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Geri zekalıya anlatır gibi” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKutuplaşmanın son mağduru; CHP’nin ilk imam hatip müdürü Celal Hoca 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEKim bu Ümmet? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcılık ve post-İslamcılık ve modernizm ve milliyetçilik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRSiyaset çıkar, itibar, zenginleşme aracı olmadığında… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasi meşruiyet ve matematik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR103 kişinin ölümündeki suçu sahte belgeyle gizlediler 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağacı taşımanın suç olduğu ülke: Portekiz 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKardeşinin cenazesine gidememek 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNBundan sonra top devletin sahasına geçiyor 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYüz yıllık düğümü çözme yolunda cesur adım Devlet Bahçeli’den geldi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİÖcalan’ın 7 dakikası 10.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçHalk TV ve Sözcü TV'nin karartılması hakkında 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.07.2025
28.06.2025
15.06.2025
30.05.2025
21.05.2025
15.05.2025
29.04.2025
21.04.2025
15.04.2025
8.04.2025