Özel'den Aziz İhsan Aktaş soruşturmasına tepki: 300 ihaleyi AK Parti'den alan şahsa kimse bir şey sormuyor
Özel'den Aziz İhsan Aktaş soruşturmasına tepki: 300 ihaleyi AK Parti'den alan şahsa kimse bir şey sormuyor
1.08.202522:36
Haber Merkezi
20

CHP lideri Özel, Aksaray'da düzenlenen mitingde konuştu. Aziz İhsan Aktaş soruşturmasını eleştiren Özel, "Bu kişi toplam 388 ihale almış, 300'ünü AK Parti'den, 88'ini buradan almış. Bu taraf tek tek işlem yapıyor, öbür tarafa kimse bir şey sormuyor" dedi.

CHP’nin Silivri’de tutuklu bulunan cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’na özgürlük ve erken seçim talebiyle her hafta Türkiye’nin başka bir ilinde düzenlediği ''Millet İradesine Sahip Çıkıyor'' mitingleri, Aksaray’da 15 Temmuz Milli İrade Meydanı’nda devam ediyor.

CHP, Silivri’de tutuklu bulunan cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’na özgürlük ve erken seçim talebiyle her hafta Türkiye’nin başka bir ilinde düzenlediği "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitinglerine bu hafta Aksaray’da devam etti. 15 Temmuz Milli İrade Meydanı’nda toplanan binlerce vatandaşın önünde konuşan Özel, Aziz İhsan Aktaş soruşturmasına da değinildi. Özel, soruşturmada adı geçen Aktaş'ın 388 ihaleden 300'ünü AK Parti belediyelerinden, 88'ini ise kendi belediyelerinden aldığını belirterek, adaletsiz bir durum olduğunu savundu. Aktaş'ın AK Parti ile olan ilişkilerine rağmen bu konunun araştırılmaması, sadece CHP'li yöneticilerin hedef alınması eleştirildi.

basliksiz-7.jpg

Çiftçinin sorunlarına dikkat çeken CHP Genel Başkanı Özgür Özel, mitingde yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“Tahıl ambarı Aksaray’da ekonominin yüzde 70’i tarım, çiftçi artar maliyetlerden zararda, üzerine don faciası geldi; zararları karşılamamak için kırk takla atıyorlar. Buraya geçen hafta mitingten önce çalışmaya gelen arkadaşlar var. Aksaraylı Hasan amca selam yollamış bana, diyor ki, ‘Genel Başkan’a söyleyin, arpa tarlasını anlatsın. 350 kilogram alıyorduk dönümden, şimdi 150’ye düştü. Güneş kavurdu, su yok. Arpanın sapı bile altın oldu, hayvana veremiyoruz. Hep bugüne kadar AK Parti’ye oy verdim ama bunlar bizi perişan ettiler. Beni duysun. Arpacının sorununu söylesin. Hasan amcanın sesini duyursun. Buyursun gelsin, ilk oyu vereceğim, onları başa getireceğim.’ Söz veriyorum sana Hasan amca. Bu ülkede sandık gelecek, seçim olacak. Bu ülkenin kurulduğu günkü gibi son seçimlerde de, bugün de anketlerde olan partisi, Türkiye’nin birinci partisi CHP iktidar olacak. CHP iktidar olunca Cumhurbaşkanı’mız şimdiki gibi çiftçiye, ‘Al ananı da git’ diyen Erdoğan gibi değil, birinci Cumhurbaşkanı gibi, Gazi Mustafa Kemal Atatürk gibi ‘Çiftçi milletin efendisidir’ diyen biri olacak, Ekrem İmamoğlu olacak.

"ÜRETİCİ İÇİN TEKLİFİMİZ HAZIR, YAPMAK İÇİN BİZZAT İKTİDARA GELİYORUZ”

Özellikle Eskil, Sultanalı; Türkiye’nin tahıl ambarı ancak yeraltı suları çok çekildi. 20 yıldır Kızılırmak’tan su gelmiyor, getirilmiyor. Aksaraylı çiftçi, kuraklıktan dekar başında 200 kilo kaybediyor. Geçen yıl kilosu 13,5 lira olan üre, iki katına çıkmış. DAB gübresi 20 liraydı, 30 liranın üzerine çıkmış. Mazot 50 liranın üzerine çıkmış. Hayvancılık yapayım desen, 10 liralık yem, 15 liraya çıkmış ancak bu durumda ne çiftçinin ne hayvancılık yapanın, ne desteklenmesi ne borçlarının faizinin silinmesi ne taksitlere bölünmesi... Hiçbirini düşünen yok. Soğuk çiğ süt için 18,35 lira fiyat açıkladılar. Maliyetin altındaki bu fiyatla Aksaraylı üreticiyi perişan ettiler. CHP olarak hem Aksaray’ın belli kesimlerinde hem Niğde’de, Nevşehir’de üretilen patatesin maliyetinin 8-9 lira ama bugünkü satış fiyatının 4-5 lira olduğunu görüyoruz. Kanun teklifimizi hazırladık. Hem patates üreticisi için hem Aksaraylı Hasan amcanın borçları için hem şap hastalığından perişan olan hayvancılıkla uğraşanlar için tüm borçların faizlerinin tamamen silinmesini, anaparanın bu sefere mahsus 5 yıla bölünmesini teklif ediyoruz. Yapar mı, yapmaz. Ona yapsın diye söylemeye değil, yapmak için bizzat iktidara geliyoruz.

Yıllardır buraya gelir gideriz. Parti Meclisi Üye’miz, önceki İl Başkanı’mız yıllardır dile getirir, şimdiki İl Başkanı’mız getirir. Tuz Gölü, Aksaray’ın gözbebeğiydi, gölü besleyen derelere HES yaptılar, gölün canına okudular. Yıllarca iktidara oy verildi ama maalesef verdikleri sözleri tutmuyorlar. Yıllardır tren sözü veriyorlar, havaalanı sözü veriyorlar, çevreyolu sözü veriyorlar; hangisini yaptılar? Havaalanını yapsa turizme katkısı olacak. Şu şehre oteller yapsa turizm için gelenler kalacak, şehre döviz bırakacak. Treni yapsa Mersin limanına işleyecek, ekonomiye büyük katkısı olacak. Çevreyolunu yapmadığı için şehrin içinden TIR’lar, kamyonlar geçiyor. Bunların Aksaray, Kapadokya alan yönetiminin dışında tuttular, dünya kadar turist geliyor Kapadokya’ya ama bu şehre faydası olmuyor.

"GÖZÜNÜZÜN İÇİNE BAKARAK SÖYLÜYORUM Kİ ALINLARI AK ÇIKTI”

Biz, Aksaray’ın hem turizmini hem ticaretini, sanayisini en iyi şekilde destekleyip Aksaray’daki herkesin de hak ettiği gibi, öyle 22 bin lira asgari ücret yok, 30-40 bin lira olacak asgari ücret. Bunlar geldiğinde 7 çeyrek altın, çeyrek altın 7 bin lira şimdi. Tayyip Erdoğan geldiğinde 50 olan asgari ücret, düşmüş 20’ye. Bunu yollayın, getirin Ekrem İmamoğlu’nu; asgari ücret 7 çeyrek altın. Söz veriyoruz. Aksaray bizi seçmiyor, başımız üstüne diyoruz, hata bizde diyoruz. Benim partim 47 yıl boyunca birinci parti olamadı ama darbeye kalkışmadık. Bu meydanın adı, 15 Temmuz Şehitler Meydanı. 15 Temmuz gecesi bu kardeşiniz Ankara’daydı. Yüz verdikleri, etle tırnak oldukları, ne isteseler verdikleri bunlara darbeye kalkıştı. Çıktık, dedik ki, ‘Atatürk’ün partisiyiz, 100 yıldır seçimlere gireriz; yeneriz, yenilir ama millet ne derse ona saygı duyarız. Darbenin karşısındayız, demokrasinin, Meclis’in arkasındayız.’ 47 yıl birinci parti olamadık ama darbeye kalkışmadık ama 23 yıldır Aksaray’dan, Konya’dan, Kayseri’den, Türkiye’nin dört bir yanından oy alan, hep birinci parti alan Erdoğan, bu seçimde CHP’ye yenildi. Doğru adaylar belirledik, çok çalıştık, millete inandık, birinci parti olduk. 47 yıl boyunca bizim gösterdiğimiz sabrı gelecek seçime kadar, 47 ay gösterecekti. Cumhurbaşkanlığı seçim takvimi başlayana kadar. Bırak 47 yılı, 47 ay, 47 gün sabredemedi.

İstanbul’un seçilmiş belediye başkanına, milletin iradesine, daha önemlisi gelecek seçimlerin iktidar partisine, millet takdir ederse seçeceği cumhurbaşkanına darbeye giriştiler. O günden beri sadece iftira atıyorlar. Bütün televizyonları, TRT’yi kullanıyorlar. Her türlü yalan var. Peki, delil var mı, ispat var mı, iddianame var mı, bunlara inanan var mı? Devletin televizyonundan, ajansından tam 135 gündür her türlü iftirayı duyduk ama bir kör kuruş rüşvet ispatlayamadılar. ‘Lüks arabaları var’ dediler, MHP’li milletvekilinin çıktı. ‘560 milyar yolsuzluk var’ dediler, belediyenin toplam bütçesi 190 milyar çıktı, bir kuruş kanıt çıkmadı. ‘Valizlerde para taşıdılar’ dediler, içinden kendi dönemlerinden kalan jammerlar çıktı. Bu koca 135 gün boyunca atılan onca iftiralara rağmen benim arkadaşlarıma ‘Bir ay sonra insan içine çıkamayacaksınız, birbirinizin yüzüne bakamayacaksınız’ diyordu. Aksaray’dan bütün Türkiye’nin yüzüne bakarak söylüyorum ki, arkadaşlarımız bu sınavdan dimdik ayakta çıktı, alınları ak çıktı.

basliksiz-9.jpg

"'AK TOROSLAR' ÇETESİNİ DAĞITACAĞIZ”

Şimdi şımartılmış 3-5 savcı, artık iyice çığırından çıktı. Çıkmışlar beyaz Toros gösterip bizi tehdit ediyorlar. Eskiden JİTEM’cilerin beyaz Toros’ları vardı, şimdi Çağlayan’dakilerin ‘Ak Toros’ları’ var. Ama and olsun ki ‘Ak Toros’ çetesini dağıtacağız. Bugün o çete, İstanbul’da daha önce siyasetçi arkadaşlarımızı ip gibi dizip, iki kollarına birer polis kardeşimi verip, film çeker gibi kurgu yapıp, aşağıdan yukarıya çıkarıp, bütün Türkiye’ye servis etmişti. Aykut Erdoğdu kardeşimi gördüm orada, gırtlağım düğümlendi. Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı’mıza, Avcılar Belediye Başkanı’mıza, bütün arkadaşlarımıza yapınca ‘Bir daha bunu yaparsan senin burnunu sürterim’ dedim. O günden beri arkadaşlarımıza ilişemeyenler, bugün İETT’nin gariban memurlarına, bürokratlarına benzer muameleyi yapmışlar. Ey Erdoğan, sen de İstanbul’da sorgulandın, kapına polis gelmedi, bir gün gözaltına gitmedin, tutuksuz yargılandın, ceza aldın, o meydanda miting yaparak, davul zurna çalarak Pınarhisar’a cezaevine gittin. O günden bugüne de mağduriyetinin ekmeğini yedin. Bir gün seni gözaltına almayanlara, bir gün nezarette tutmayanlara, hapse atmayanlara, tutuklu yargılamayanlara yıllardır nefret kustun ama masum kardeşlerimizi görmediğin zulme tabii tuttun. Şimdi o ‘Ak Toros’lar çetesi bugün senin şoförlük yaptığın İETT personeline o muameleyi yapıyor. Yaşar Kemal’in, Tuncel Kurtiz’in, Hıfzı Topuz’un kurumuna zulmediyor. Suçu olan sorgulanır, yargılanır, cezalandırılır. Belki yarın serbest kalacak, koluna o polisleri sokup evladına, eşine, komşusuna mahcup etmeye kimin hakkı var? Erdoğan, sana sesleniyorum: Hiçbir vesayeti kabul etmiyorum. O çeteyi dağıt ya da o çeteyi biz dağıtacağız.

"MUHİTTİN BÖCEK'İN CANINA KAST ETMENİN SANA NE FAYDASI VAR?”

İçim yanıyor içim. Muhittin Böcek Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı. 105 gün yoğun bakımda yattı, entübe. Bütün Türkiye’nin, Antalya’nın duasıyla kurtuldu. 14 ilaç içiyor. Bir iftiracı üzerinden koydular, onu hapishanede tutuyorlar. Sana ne faydası var Muhittin Böcek’in canına kast etmekle? Çok istiyorsan ev hapsine koy. İmza koy. Tarihinde ilk kez Antalya’yı iki kez üst üste kazanan belediye başkanını seçimden bir yıl sonra ‘Oğlu şunu yapmış, oğlu önceki eşine daire vermiş.’ Meğerse daireyi başka müteahhitten borç almış. Babasına ne, gidip babasını tutuyorsun. Zeydan Karalar Adana gibi başkan. Adana’nın sevgilisi. Aziz İhsan Aktaş diye bir iftiracı 11 yıl önce AK Partili belediyeden aldığı ihalenin parasını tıkır tıkır almış ama ‘İftira at’ deyince ‘Paramı vermiyordu, rüşvet verdim ödeme yaptı.’ Teker teker dediği tarihten önce de aynı parayı almış, sonra da almış. Ama sırf zulüm olsun diye tutuyor hem de İstanbul’da. Yollasa Adana’ya, Adana’da yargılansa bir dakikada bitecek dava. ‘Bekleyeceksin, aylarca, yıllarca iddianame bekleyeceksin. Zulüm olsun. Sen mi Adana’da bileğimizi bükersin?’ diye Zeydan Başkan’a zulmediyorlar. Bütün arkadaşlarımızın masumiyetlerine inanıyoruz. Kendilerine güveniyoruz. Hepsi için TRT’den canlı yayın istiyoruz. İftirayı da görsün millet, gerçekleri de görsün. Yalnız şöyle canlı yayın değil. İşine gelince ver, işine gelince çık. Bir kanaldan tam canlı yayın. İsteyen televizyonlara hattı vereceksiniz, yargılamanın tamamını izleyeceğiz. Göreceksiniz ki arkadaşlarımız masumdur, onlara bu iftiraları atanlar gerçek suçlulardır, hepsini mahkum edeceğiz, hepsini bu milletin önünde mahkum edeceğiz.

"AZİZ İHSAN AKTAŞ, 388 İHALENİN 300'ÜNÜ AK PARTİ'DEN ALDI"

Buradan Aksaray’ın irfanına, vicdanına sığınarak; bu Aziz İhsan Aktaş denen adamın Türkiye’de çalışmadığı yer, girip çıkmadığı bir delik yok. Bu kişi toplam 388 ihale almış, 300’ünü AK Parti’den almış, 88’ini buradan. Bu taraf yüzde 23, tek tek işlem yapılıyor. Öbür taraf yüzde 77, onlara kimse bir şey sormuyor. Şimdi ben buradan bu Aziz İhsan Aktaş mevzusunda, hem de en çok çalıştığı belediyelerden birisi Kütahya Belediyesiyken, Kütahya Belediyesi MHP’de olduğu için, bütün dosyayı ayırmışlar, Kütahya’ya yollamışlar. Ama bizim arkadaşları bütün Türkiye’den toplayıp Silivri’ye doldurmuşlar. Buradan Aksaray’daki MHP’lilerin vicdanına sesleniyorum. Aynı kişi, o belediyede de çalışıyor bu belediyede de çalışıyor. Bunları Silivri’ye götürüp yargılayıp, yargılamayıp, iddianame düzenlemeyip aylarca orada tutarken; sizin belediyeniz olduğunda farklı muamele yapılması vicdana uyar mı? Hakkaniyete uyar mı? AK Partililere soruyorum. Aynı kişi 300 AK Parti belediyesi ile çalışıyorken bunlara bir şey yapmayıp bu tarafa saldırmak, hakkaniyete sığar mı? İnsafa sığar mı bu?

“TRUMP'A BİR KELİME KONUŞMUYORSUN”

Her gün kızıyorum, her gün söylüyorum. Bugün nihayet Sayın Erdoğan ağzına Filistin’i aldı. Ama Filistin’i Filistin’e sahip çıkmak için değil; ‘Çıkıyorum, ediyorum. Özgür Özel çıkmadığımı söylüyor’ demek için aldı. Şimdi buradan Erdoğan’a sesleniyorum. Yahu Trump diyor ki ‘Gazze’yi boşaltacağım, oteller yapacağım.’ Bir kelime konuşuyor musun? İran’ı bombalıyor, Müslüman kanı döküyor İsrail, bir kelime konuşuyor musun? Türki Cumhuriyetler Kuzey Kıbrısımızı değil Güney Kıbrıs’ı tanıyor, bir kelime konuşuyor musun? Ayşenur Ezgi Eygi Filistin’de öldürülüyor, bir kelime konuşuyor musun? Amerika’da genç kadın aktivist bir kardeşim eleştirilerde bulunuyor diye aylarca hapiste tutuluyor, bir kelime konuşuyor musun Rümeysa Öztürk için? Madleen gemisine yapılan muamele ortada. Bir kelime konuşmuyorsun. Ondan sonra diyorsun ki ‘Benim Filistin sevgimi Özgür Özel sorgulayamaz.’ Erdoğan ben senin Filistin sevgini sorgulamıyorum, çünkü ortada olmayan bir şey sorgulanamaz. Sende Filistin hassasiyeti yok. Sende Trump hassasiyeti var. Trump korkusu var. Gençler oradan sesleniyorlar. Ey Tayyip Erdoğan, Allah’tan korkmayıp Trump’tan korkan bir çizgiye geldin. Allah da şahit kul da şahit. O İsrail Filistin’de dünya tarihinin en büyük katliamlarını yapıyor, Trump korkusuna Netanyahu'ya laf söylüyorsun, esas azmettiriciye susuyorsun. Bizim çizgimiz üçüncü Genel Başkanımız ve Başbakanımız Bülent Ecevit’in Yaser Arafat’la dayanıştığı çizgidir. Bizim çizgimiz Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının Filistin Kurtuluş Örgütü’yle birlikte verdiği mücadelenin çizgisidir. Cumhuriyet Halk Partililerin, bizlerin Filistin sevgisi Amerika korkusuyla bastırılamaz seninki gibi.”

“ERDOĞAN, 'KALEM' DEDİĞİN YER SENİN DİPLOMANI SORUYOR”

Sayın Erdoğan çok da izliyor bizim mitingleri. Hadi İstanbul Üniversitesi’nin önünde oluyor da, Aksaray’da oluyorsa bu iş geçmişte ‘kalem’ dediğin yerde sen Ekrem Başkan’ın diplomasını sorguladın diye Aksaray senin diplomanı soruyor Erdoğan, senin diplomanı soruyor. Karşıdan ışık yakıp yakıp söndürüyorlar. Şimdi biz İstanbul’un gece mitinglerinde birer klip çekiyoruz, ertesi gün milyonlarca izleniyor, paylaşılıyor. Gençler de hatırlatıyor. Ben vallahi Aksaray’a gelirken böyle muhteşem bir miting olur mu, Aksaray’a güveniyordum ama bu kadarını ben de beklemiyordum. Hepinize teşekkür ediyorum. Bu diplomaya gelince; biz başımızdan bu diplomasızı yollayıp namusuyla, şerefiyle diploma alan Ekrem İmamoğlu’nu Cumhurbaşkanı yapacak mıyız? Şimdi bütün ışıkları yakalım hem Ekrem Başkan, hem bütün yiğitlerimiz aslanlarımız için bir sefer de Aksaray’dan çek bakalım dron şu görüntüyü. Göreyim dron gelsin. Haydi bakalım. Hepinize helal olsun. İki gün önce Şile’deydik, hepinize selam getirdim Aksaray’a. Haftaya Tuzla’dayız, Aksaray’dan Tuzla’ya selam olsun. Aksaray’dan Silivri’ye selam olsun. Aksaray’dan Türkiye’ye selam olsun."

basliksiz-10.jpg

Mitingde konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, şunları söyledi:

"Son günlerde Türkiye'de endişeye sebep olabilecek birçok beyanat verildi. Örneğin, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, defalarca 'Büyük müjde vereceğim' diyerek duyurduğu toplantıda 'Türk, Kürt, Arap' dedi. Türk ile Kürt kardeş, Alevi ile Sünni kardeş dedi. 6 milyon Arap vatandaşımız var. Hatay’da, Urfa’da, Mardin’de ve Türkiye’nin dört bir yanında yaşıyorlar. Ama yalnızca Arapları sayınca şöyle diyor: Türkler Devlet Bahçeli’de, Kürtler DEM'de, Araplar deyince bende. Oysa bu memlekette Laz da var, Çerkez de var. Gürcü de var, Pomak da... Benim gibi göçmenler var, Balkanlar’dan gelenler var. Hepsinin hukuku, Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet’e emanet. Cumhuriyet Halk Partisi’ne emanet.

'TÜRKİYE’DE BÜTÜN ETNİK YAPILAR, MEZHEPLER İÇ İÇE YAŞASIN DİYE BU ÜLKEYİ KURAN BİR ÇATI İNŞA EDİLDİ'

Amerika'nın hadsiz büyükelçisi geçtiğimiz günlerde 'Osmanlı'nın millet sistemi'nden bahsetti. Ne diyorsun sen dedik! En son 'mezheplere dayalı yönetimden söz ettim' demiş. 'Millet sisteminden bahsederken aslında mezhepsel bir düzenden söz ediyorum. Köyler, dinler, tarikatlar, kabileler... Tüm bunlar merkezi bir sistemde, cumhuriyet ya da demokrasi dediğimiz yapıda birlikte yaşayabilir' demiş. Adam aklını yitirmiş! Ağzından çıkanı kulağı duymuyor. Kabile diyor! Ne kabilesi? Köy diyor, din diyor, mezhep diyor... Sen bilmiyorsun ki bu ülkede tüm mezhepler yan yana, tüm dinler yan yana... Türkiye’de bütün etnik yapılar, mezhepler iç içe yaşasın diye bu ülkeyi kuran bir çatı inşa edildi.

O çatının adı Cumhuriyet sistemidir. Ve bu millet ona sahip çıkıyor. Hepimiz o çatının altındayız. Elbette eksiklikler var, haksızlıklar da... Büyük haksızlıklar... Ama hepsini gidermek için, bu ülkede yaşayan herkesi madden, manen, siyaseten eşitlemek için el ele, omuz omuza vereceğiz. Amerika’nın büyükelçisi de duysun; AK Parti’de Erdoğan’ın prompter’ına bu sözleri yazan da, onu okuyan Erdoğan da duysun. Erdoğan’ın bu sözlerine sessiz kalanlar da duysun: 'Cumhuriyetin kolonlarını keseceğiz' diyorlar. Cumhuriyetin kolonuna çivi çaktırırsak namerdiz. Çivi bile çaktırmayız!

'BİR KOMİSYONDA CHP YOKSA, O KOMİSYONDAN KORKUN'

Bu yüzden geçtiğimiz günlerde konuştuk, tartıştık. Meclisteki komisyona arkadaşlarımızı gönderdik. Buradan hepinizin gözünün içine bakarak söylüyorum: Bir yerde Cumhuriyet Halk Partisi yoksa, bir komisyonda CHP yoksa, o komisyondan korkun. CHP varsa, bilin ki Cumhuriyetin teminatı oradadır. Bazıları 'endişeliyiz, korkuyoruz' diyor. Şuna inanın: Bizim olduğumuz yerde, bu ülkenin birliğine ve bütünlüğüne kimse dokunamaz. Bizim olduğumuz yerde, Anayasa'ya uymayanlarla anayasa yapılamaz.

Kimse Tayyip Erdoğan’ı gözünde büyütmesin! Bugün Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye’nin birinci partisidir. Tayyip Erdoğan ne eskisi gibi bıçağın iki tarafı gibi keskin, ne de söylediklerine millet eskisi gibi inanıyor. Son anketler geldi. Yüzde 28,5'tan yüzde 29 Erdoğan! Seni o koltukta yüzde 29'la oturtmam!

'TÜM SORUNLARI ÇÖZMEK BİR YOLA ÇIKIYORUZ'

Aksaray’ın güzel insanları, yaşadığımız çözümler, yaşadığımız sorunlar çaresiz değil. Her derdin elbette bir çaresi var. Onun da adı Cumhuriyet Halk Partisi. Ne yaparlarsa yapsınlar, o sandık gelecek. Ne yaparlarsa yapsınlar, Ekrem İmamoğlu oradan çıkacak. Bakın! Aksaray ne diyor? 'Ey Erdoğan! Ben halkım. Ben milletim. Ben milli iradeyim. Adayımı bırak! Sandığı getir. Adayım yanımda, o sandığı önümde istiyorum.' O sandık gelecek, Erdoğan gidecek. Ekrem İmamoğlu gelip bütün dertleri, bütün tasaları bitirecek. Tüm sorunları, tüm sıkıntıları çözmek için, omuz omuza vermek, kol kola girmek için; birlikte çalışmak, şu gençlerin yüzünü güldürmek için bir yola çıkıyoruz. Gençlere yasaksız Türkiye, vizesiz Avrupa geliyor."


Editör: N. Cingirt
Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.