MarmaraYerelHaber

Önceki dönem Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Adnan Selçuk Mızraklı’nın, denetimli serbestlik kapsamında tahliye edilmesi talebi Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulu tarafından reddedildi. Kurul, karar gerekçesinde Mızraklı’nın “kurumda bulunduğu süre içerisinde terör örgütünden ayrıldığına dair bir beyanının bulunmadığını” ve “iyi halli olmadığı” kanaatine varıldığını belirtti.

Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulu, Adalet Bakanlığı’na doğrudan bağlı bir birim olarak faaliyet gösteriyor.

Adnan Selçuk Mızraklı

DEM PARTİ: KEYFİ VE HUKUKSUZ KARAR

Kararın ardından DEM Parti, yazılı bir açıklama yaparak karara tepki gösterdi. Açıklamada, Mızraklı’nın “barış ve demokrasi mücadelesi” verdiği vurgulanarak şu ifadeler kullanıldı:

“Selçuk Mızraklı’nın siyasi görüşü bellidir: Barış ve demokrasi için mücadele eden ve bunun bedelini yıllarca rehin tutularak ödeyen bir siyasetçidir. Mızraklı’nın beyanının ne olması gerektiğine bu kurul kesinlikle karar veremez.”

Parti, Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulu’nun “ideolojik saiklerle hareket ettiğini” belirterek, kararın “keyfi ve hukuksuz” olduğunu savundu.

“BARIŞ SÜRECİNİ SABOTE EDİYORLAR”

Açıklamada, söz konusu kurulun yetkilerini aşarak siyasi tutukluları “keyfi biçimde cezaevinde tutmaya devam ettiği” öne sürüldü.

DEM Parti, bu uygulamayı “Barış ve Demokratik Toplum Süreci’ni sabote etmeye yönelik” bir adım olarak nitelendirdi:

“Barış ve Demokratik Toplum Sürecini sabote etmeye çalışan bu kurulun aldığı karar, hukuk ve demokrasi açısından gayri meşrudur. Selçuk Mızraklı ve tüm siyasi tutsaklar derhal özgürlüklerine kavuşmalıdır.”

Parti, kamuoyunu dayanışmaya çağırarak Mızraklı’nın bir an önce tahliye edilmesi gerektiğini belirtti.

SELÇUK MIZRAKLI KİMDİR?

Adnan Selçuk Mızraklı, 2019 yerel seçimlerinde Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı olarak seçilmiş, aynı yıl “terör örgütüne üyelik” suçlamasıyla görevden alınarak tutuklanmıştı.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ise sosyal medya hesabı X'ten konuyla dair açıklamalarda bulundu. Bakırhan, kararı "hukuk dışılığın ve keyfiliğin zirvesi" olarak değerlendirirken şu ifadeleri kullandı:

"Adnan Selçuk Mızraklı’nın, denetimli serbestlik talebinin “örgütten ayrıldığına dair beyanı bulunmadığı” gerekçesiyle reddedilmesi, hukuk dışılığın ve keyfiliğin zirvesidir.

Bugün gelinen noktada, siyasi saiklerle alınan bu tür kararlar, adalet umuduna zarar vermektedir.

Bu karar, yalnızca bir kişinin tahliyesinin engellenmesi değildir; aynı zamanda toplumun ortak vicdanına, demokrasi ve barış mücadelesine karşı bir darbe girişimidir. Barış sürecine zarar veren bu yanlış karar derhal geri alınmalıdır. Yargı ve bürokrasi demokratik çözüm iradesine direnç göstermekten vazgeçerek barışa mesai harcamalıdır."