Özel: Bu davanın siyasi olduğunu dünkü iddianame kadar iyi anlatamazdım
Özel: Bu davanın siyasi olduğunu dünkü iddianame kadar iyi anlatamazdım
12.11.202519:20
Haber Merkezi
95

Özgür Özel, "Akın Gürlek’e ağız dolusu ‘Allah senden gani gani razı olsun’ diyorum. Ben bu davanın hukuki değil, siyasi bir dava olduğunu dünkü iddianame kadar iyi anlatamazdım" dedi.

 CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bugün CHP’nin Silivri’de tutuklu bulunan cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ile bazı tutukluları cezaevinde ziyaret etti.

Özgür Özel, ziyaret sonrası yaptığı açıklamada, "Çok sayıda arkadaşımızla görüştük. Başta Ekrem Başkan ve tüm arkadaşlarla sohbetimizin ilk başı geçen haftadan bu haftaya yaşadığımız büyük üzüntülerdi. Bilhassa Azerbaycan-Gürcistan arasında düşen askeri uçaktaki şehitlerimiz, hepsini çok derinden yaralamış durumda. Kocaeli'de yaşanan katliam şeklindeki iş kazası, Diyarbakır'daki iş kazası bütün arkadaşlarımızı fevkalade üzmüş durumda. Biz de bugün akşam yapacağımız mitingimizi bu yasa, bu mateme, bu acıya uygun bir vakar içinde ve uygun bir atmosferde gerçekleştirmek üzere arkadaşlarımıza talimatlarınızı vermiştik. Müziksiz, şehitlerimizin anılacağı, acının paylaşılacağı ve içinde bulunan bu zorlu durumdaki dayanışmanın bir kez daha gösterileceği bir sürecin içinde olacağız" dedi.

“Ekrem Başkanımız seçim kazanmakla suçlanıyor”

Özel, şöyle konuştu:

"19 Mart sivil darbesinin iddianamesi nihayet 237 gün sonra yazıldı ve 3 bin 900 sayfa hatalarla, çelişkilerle iki ayrı kişinin apayrı suçlardan aynı ifadeyi kes kopyala yapıştır'la verdiği ya da verdiği iddia edilen hatalarla dolu bir iddianameyle karşı karşıyayız. 969 kez ‘hatırladığım kadarıyla’, 691 kez ‘öyleymiş’ -mış’lar, -muş’lar, 546 kez ‘duydum’, 499 kez ‘olabilir’, 235 kez ‘düşünüyorum’, dokuz defa da ‘öyle hissettim’ ifadelerinin yer aldığı bir iddianameyle karşı karşıyayız. Ekrem Başkanımız seçim kazanmakla suçlanıyor, cumhurbaşkanı adayı olmaya niyet etmekle suçlanıyor. CHP kurultayından alıntılar yapıyorlar. İlerleyen günlerde çokça göreceğiz bunları. Örneğin Manisalı rahmetli Ferdi Zeyrek'in ve arkadaşlarımızın açtığı ‘Özgür Gelecek’ pankartının ‘Kazanacaklarından emindiler. Çünkü kurultayda şunu yaptılar, bunu yaptılar’ diye yazılmış. Ya da hep bir ağızdan koca tribünlerin 'Güzel günler göreceğiz'i, ‘Bu seçimi kazanacaklarını, sonra da Türkiye'de iktidarı değiştireceklerini ve bunun kendileri için güzel günler olacağını, örgütün birbirini motive etmek için kullandığı şarkı’ diye ifade etmeye çalışan bir kara mizah durumuyla karşı karşıyayız."

“Aynı suçtan mahkeme açmaya yönelik bir sürü saçma sapan çabayla karşı karşıyayız”

"Ekrem Başkan'ın bu örgütü kurduğu ve ilk adımlarının 2014 yılında Beylikdüzü'nde atıldığını söylüyor. O kadar özensiz ki 2014’te Beylikdüzü'nde yaşanan bir olaydan bahsediyor ve ondan suçluyor" diyen Özel, şöyle devam etti:

"Oysa geçen hafta o olaydan Büyükçekmece Adliyesi'nde görülen mahkemede Ekrem İmamoğlu beraat etti. Savcı beş kere ertelettirdi. Belli ki buraya, ‘Bizi bekle. Biz onu buraya, örgütün kuruluşuna dayanak yapacağız’ demişler. Orada savcı hep bir buçuk-iki ay erteleyerek yine mütalaa vermeyince Hakim Bey ‘Mütalaa vermeme gerekçeni söyle o zaman’ dedi. Ona da diyemeyince karar verdi, beraat ettirdi. Bu acziyet onu örgütün kuruluşuna temel suç olarak yazmış. Ama şimdi burada beraat ettiği için boşalmış. Zaten iddianamenin her tarafı hukuk fakültelerinde ilk başta öğretilen bir suçtan yargılanıyorsan aynı suçtan bir daha mahkeme açamazsın. Aynı suçtan mahkeme açmaya yönelik bir sürü saçma sapan çabayla karşı karşıyayız. Her zaman söylediğim bir hususu burada söyleyeyim. Bu iddianame aynen şunu ortaya koymuştur: Bir cinayet iddiası var. Bir gizli tanık ya da bir iftiracı diyor ki ‘Ekrem Başkan cinayet işledi.’ Ortada silah yok, boş mermi kovanları yok, işin kötüsü öldürülen kişinin cesedi, cenazesi yok. Yani 'Ben duydum. Öyle biliyorum. Rüşvet almışlardır.' Kim vermiş, nerede vermiş, ne kadar vermiş, haniymiş? Buna 'Yok.' Şimdi buradan Akın Gürlek denen kişiye şunu söylemek durumundayım: Akın Gürlek denen kişi Eylül ayının 2'sinde basın mensuplarını topladı ve dedi ki 'Sadece tanık beyanıyla tutuklu kimse yok. Varsa söyleyin yarın bırakalım' dedi. İddianameyi yazdı. Örneğin herkes açsın baksın. Ondan iddianame istiyorduk. Yargılanmak değil yargılamak için diye. Kadriye Kasapoğlu. Sadece tanık beyanı. Mehmet Pehlivan, Kadir Öztürk, Sabri Caner Kırca, Hüseyin Yurttaş ve daha niceleri sadece tanık beyanıyla. Hani Akın Gürlek denen kişi, ben böyle hitabı iddianameden öğrendim, öyle bizden Özgür Özel denen kişi diye bahsediyor ya Akın Gürlek denen kişi. Kadriye Kasapoğlu'nun içeride tutulmasına ilişkin ne delilin var senin? Biraz önce saydığım isimlerin hangisinde ne delil var? Aksine hiç kimsede delil yok. Öyle bir nokta ki somut bir delil ortaya konulabilmiş değil. Konulan yer var. İftiracıların iftiracı olmaya zorlandıkları noktada bir iki delilimsi şey var, zaten kendi suçlarından korkmuşlar, millete suç atmışlar. Bir suç varsa o iftiracı, o suçu işlemiş, yakalandım diye de başkasına atıyor."

"Siyasi zeminde mücadelemizi sürdüreceğiz, hukuki zeminde zaten sizi perişan edeceğiz"

Özel, şu ifadeleri kullandı:

"Akın Gürlek dün önce bir yaptı, eline vurdular ve çekti. Düzenleme yazdı, olmadı, bir daha yazdı. Nihayet dün yazdığı yazı bugün ulaştı. Suçüstü yakalandı. Anayasanın parti kapatma maddelerini hatırlatarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na CHP'yi şikayet ediyor. Dün yollamış yazıyı. Sonra millet ayağa kalktı ‘Parti kapatma da nedir?’ diye. ‘Cumhuriyet’in, Atatürk’ün kurduğu partiyi Akın Gürlek’e mi kapattırırlar’ diye. Millet canına okudu. Önce bir tane yazı; yazıyor yazıyor. ‘Biz parti kapat demedik de şunu söyledik.’ Sonra tepkiler devam edince bir tane daha. ‘Parti kapatılmasını istemedik.' Gitmiş yazı. Ben dün söyledim. Tarihe kayıt oldu artık o. Erdoğan kendisinin geçmişte yaşadığı ve kendisine yaşatılan ve yaşatılmayan her şeyi arkadaşlarımıza yaşatıyor. Bizim bir parti kapatma davamız eksikti. Allah razı olsun o da oldu. Aynı maddelerle gitmiş; anayasadaki parti kapatma maddelerini hatırlatan maddelerle yollamış.

Zaten kendisinin bu işe memur kılındığını bilmiyor muyduk biz? Sen İstanbul’dan geçmişsin Ankara’ya, hakimlikten geçmişsin siyasete. Niyetinde Anayasa Mahkemesi var, o var, bu var. Ama niye geldin geriye buraya? Geldi buraya geri. Kendi de açıklamış. ‘Ekrem İmamoğlu zenginleşmek istiyor.’ Onun nasıl bir yalan olduğunu hepimiz biliyoruz. İki, CHP'de iktidar değiştirmek istiyor. Biz yol arkadaşıyız. Meşru yollardan, siyasi yollardan 28 Mayıs günü sabahleyin ‘değişim’ diyerek yola çıkmışız biz. Partinin Cumhurbaşkanı adayı olacakmış. Olacak, oldu. Millete sorduk 15,5 milyon kişi Mart’ın 23’ünde bunu münasip gördü. Yarın da adayımız da olacak, seçimi de kazanacak. Burada bu kişinin bunlara mani olmak için geldiği nasıl belli? 18 Mart günü akşam vakti, diploma iptali. Ertesi sabah, operasyon. Biri İstanbul Üniversitesi’nden, biri İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan. Tek elden koordine. Amacı ne? ‘Ekrem İmamoğlu Cumhurbaşkanı adayı olamasın.’ Bu yargılamadan kurtulursa ‘Diplomasız olsun’, diplomadan kurtulursa ‘Yargılansın.’ Biz bu konuda meselenin sonuna kadar farkındayız. Milletimiz de farkında. Ben Akın Gürlek’i eleştirdim, ağır eleştirdim. O dava açtı, o oldu, bu oldu. Sözümü esirgemedim. Ama benim huyumdur, hiç kimseye beddua etmedim. Şimdi Akın Gürlek’e ağız dolusu ‘Allah senden gani gani razı olsun’ diyorum. Ben bu kadar iyi anlatamazdım, bu işin siyasi olduğunu. Ben bu davanın hukuki değil, siyasi bir dava olduğunu dünkü iddianame kadar iyi anlatamazdım. Hem açıkça anlatmış hem ‘suçlama’ diye yaptığı yerlerde çuvallamış. Hukuki zemin sıfır. Siyasi zemin bin 500. Ben de zaten bunu söylüyorum. Siyasi zeminde mücadelemizi sürdüreceğiz. Hukuki zeminde zaten sizi perişan edeceğiz. Hele hele bir canlı yayınlansın. Milletin gözünün önünde perişan olacaksınız. Ekrem Başkan'ımın özel mesajıdır: ‘Gün sayıyorum’ diyor, ‘Bu saçma sapan, duyuma dayalı iftira ve iddiaların her birisini teker teker çürütmek üzere.’ ‘Gün sayıyorum’ diyor."


Editör: N. Cingirt
Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.