
Yeni Şafak yazarı Ali Saydam, Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in CHP'li Muharrem İnce'nin, Liselere Geçiş Sistemi (LGS) kapsamındaki merkezi sınava ile ilgili eleştirilerde bulundu...
Yeni Şafak yazarı Ali Saydam, Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in CHP'li Muharrem İnce'nin, Liselere Geçiş Sistemi (LGS) kapsamındaki merkezi sınava ile ilgili eleştirilerine "Geri zekâlıya anlatır gibi tane tane anlatıyoruz. Ama yetinmiyorlar, hâlâ devam ediyorlar," sözlerini siyasi iletişim açısından eleştirdi. Saydam, bakanların topluma hitap ederken provokasyonlara kapılmadan, halkın kültürel ve ahlaki değerleriyle çelişmeyecek bir dil kullanmaları gerektiğini vurguladı. Saydam, "Sayın Bakanımız iyi bir eğitimci olabilir. Muhtemel öyledir de. Ancak iyi bir iletişimci olduğunu söyleyebilir miyiz, bilemiyorum," dedi.
Saydam, şöyle yazdı:
"Medyada haber şöyle yer aldı: 'Bakan Tekin'den LGS sonuçlarına ilişkin açıklama: 'Geri zekâlıya anlatır gibi tane tane anlatıyoruz'…
Siyasi iletişimde bir numaralı ilkenin nasıl ihlal edildiğine tanıklık ediyoruz. İlke şudur: Karşı taraf sizi ne kadar tahrik ederse etsin, siz kendinize hâkim olacak toplumun kültür ve değerlerine ters düşecek herhangi bir söz ve davranış sergilemeyeceksiniz.
'Muharrem İnce ile Milli Eğitim Bakanı Tekin arasında tartışma çıktı' şeklinde devamı verilen habere göre İnce 'LGS'den pis kokular geliyor. Son 5 yılın en zor sınavı olduğu söylenen sınavdan rekor sayıda, 719 birinci çıkmış.'
Bizim de oğlumuz bu yıl LGS'ye girdi. Geçen yıl 500 tam puan tutturmuş olanların sayısının bu yıl çok daha zor olduğu iddia edilen sınavda iki katına çıkmış olmasını biz de yadırgamıştık.
Sayın Bakan, İnce'ye ne demiş: 'Geri zekâlıya anlatır gibi tane tane anlatıyoruz ama yetinmiyorlar, hâlâ devam ediyorlar. 'LGS'den pis kokular geliyor' diyorlar. O koku, CHP'li belediyelerin vatandaşın parasını çarçur ettiği ve rüşvetle yargılandıkları süreçten geliyor.'
İnce'nin galiz hakaretlerini buraya alamıyoruz. Ancak buna rağmen Sayın Bakan gaza gelmemeliydi.
İkinci ilke ise, her zaman belirttiğimiz gibi söyleme karşı kanıtla cevap vermenin hiçbir işe yaramayacağıdır. Sayın Bakan uzun uzun anlatmış:
'Sınavın bitiminden itibaren konuşulan hususlarla ilgili açıklamalar yaptık. Mesela ilk söylenen şey, 'sınavın soruları sızdırıldı'. Saat 10.45'te tamamlanan bir sınavın sorularının saat 11.57'de, emniyet kayıtlarında da öyle, saat 11.57'de sosyal medyada paylaşılmış olması. Şimdi bir insanın saat 11.57'de paylaşılan soruların 'sınavın güvenliğine sekte vuruyor, güvenliğini tehlike altına atıyor' demesi için biraz ya akli melekelerinin yerinde olmaması lazım ya da manipülatif bir eylem içerisinde olması gerekir. Bununla ilgili gerekli açıklamalarımızı yaptık. Sonrasında da hem bu konuda herhangi bir ihmali olan varsa onların tespit edilmesi için hem de sınav güvenliği ile ilgili bir sıkıntı varsa bunun tespit edilmesi için müfettişlerimiz anında incelemelerini yaptılar. Anlatıyoruz, bunu söylüyoruz. Çok özür diliyorum. Geri zekâlıya anlatır gibi tane tane anlatıyoruz. Ama yetinmiyorlar, hâlâ devam ediyorlar.'
Sayın Bakanımız iyi bir eğitimci olabilir. Muhtemel öyledir de. Ancak iyi bir iletişimci olduğunu söyleyebilir miyiz, bilemiyorum."
Yazının tamamı için tıklayın.
Editör: N. Cingirt
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.