Avustralya’da 17 kişinin öldürüldüğü plaj katliamını yapan baba oğul ‘Müslüman’dı… Sayının daha da artmasını önlemek için saldırganlardan birinin üstüne atlayıp tüfeğini alan da öyle!
Ahmed el Ahmed, Suriyeli göçmen, Avustralya vatandaşı, manav. Yanındaki arkadaşına ‘ölebileceğini, ailesine haber vermesini’ söyleyip bir otomobilin arkasından fırlayıp gitti, ‘Cesaret Ahmed’.
(…)
Hıristiyanlar tarih boyunca başka Hıristiyanları katlettiği gibi, Müslümanlar da başka Müslümanları katletmiş, ‘dindaşlık’ kimseyi kimsenin zulmünden muaf tutmayabilmiştir. Bugünkü ‘Hıristiyan ülkeler-İsrail kankalığı’ ekonomik-stratejik-siyasi-ideolojik bir dizi nedenle tesis edilmiş olabilir ama tarihte Endülüs’ten Çarlık Rusya’sına, Avrupa pogromlarından soykırıma, büyük zulüm unutulacak gibi değildir ki!
İşte Ahmed tam burada da “Kral çıplak” dedi adeta: İsrail’in ‘soykırımcı’ ve Şili’nin, Alman kökenli ve Nazi evladı, faşizan yeni cumhurbaşkanı Kast’ı hararetle tebrik ettiğine göre, ‘celladına da aşık’ olan Netanyahu Akdeniz’den okyanusa balıklama atladı. Hemen dedi ki, “Silahı alan kişi bir Yahudi”. Bilmemesine imkan yok ama, ülkenizden de tanıksınızdır ki, ‘yalan’ hakikati tam ezmediğinde bile iş yapabilir! O an kimi beyne nakşolur yalan. Yoksa kimse ne Netanyahu gibi ne de başkaları gibi onca yıl iktidarda kalabilir zaten!
Orada kalmadı İsrailli mezalimci: Netanyahu, Filistin yanlısı en büyük Gazze eylemlerinden birinin yapıldığı, etnik çeşitlilik ülkesi Avustralyalıları “Bak gördünüz mü” diye aşağılamaya kalktı. Sanki onlar ya da Gazze’nin binlerce ölüsü, ölü ve aç çocuklarıydı plaj katliamının sorumlusu.
Bu da bize bir şey anlatır aslında: Birçok gelişmiş ülkede, sağ iktidarların bulunduğu ülkelerde de, ‘Gazze vicdanı’ dinle, etnisiteyle açıklanamayacak kadar yankılandı, yankılanıyor. En büyük katılımlı gösteriler, ‘Hıristiyan’ ülkelerde yapıldı. Çünkü faşizm karşıtlığının, zulüm karşıtlığının ve vicdan kardeşliğinin dini, milliyeti pek olmaz. Bu ilkedir, vicdandır, bilgidir, bilinçtir, sık sık da cesarettir. Nitekim İsrail’de olduğu gibi, dünyanın pek çok yerinde de, çok sayıda Yahudi de bu ‘vicdan enternasyonali’ne katıldı.
‘Ahmed’in cesareti’ni, belki de hayatında böyle bir cesaret göstermemiş ya da gösteremeyecek 50 bine yakın kişi, Avustralya ve dünyanın birçok köşesinden gönderdikleri meblağlarla en az 2,5 milyon Avustralya doları toplayarak ödüllendirdi. Onun yaralı vücuduyla yattığı hastane yatağındaki cevabı ise “Bunu hak ediyor muyum” oldu.
Editör: N. Cingirt






























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.