MarmaraYerelHaber

 Uluslararası Af Örgütü (Amnesty International), Suriye'nin Suveyda ilinde 46 Dürzi sivilin, Suriye İçişleri ve Savunma bakanlıklarına bağlı güvenlik güçleri tarafından yargısız infazla öldürüldüğünü açıkladı. Örgüt, katliamları gerçekleştiren bazı güvenlik güçleri mensuplarının üzerinde IŞİD logoları bulunduğunu öne sürdü.

Bugün, 2 Eylül 2025'te yayımlanan raporda, hükümet yanlısı güçlerin ve güvenlik birimlerinin onlarca Dürzi'yi hedef aldığına dair güçlü kanıtlar elde edildiği belirtildi. Rapora göre, 46 kişi Suveyda genelinde evlerde, okullarda, hastanelerde ve hatta konser salonlarında kurşuna dizildi.

Amnesty, elindeki video görüntüleri ve kanıtlarla bu eylemlerin resmi ve askeri üniformalı Suriye güvenlik güçlerince yapıldığını doğruladı. Ancak, bazı üniformaların üzerinde IŞİD bayrakları ve logolarının görülmesi, olayın mezhepsel boyutunu gözler önüne serdi.

Suveyda'daki şiddet olayları, 13 Temmuz'da Dürziler ile Arap Bedevi kabileleri arasında başlayan bir çatışmayla patlak verdi. Gerginlik hızla tırmanarak Suriye hükümeti, İsrail ve Suriye'deki diğer silahlı grupları da içine alan geniş bir krize dönüştü.

Suriyeli yerel kaynaklar, şiddet olaylarında bin 990 kişinin öldüğünü ve 14 kişinin 20 Temmuz'da ilan edilen ateşkesin ardından yaşamını yitirdiğini bildirdi.

"Mezhepçi nefret olayları korkunç insan hakları ihlalleri"

Uluslararası Af Örgütü, Suriye hükümetine, güvenlik ve askeri güçler içindeki suçlularla hesaplaşma çağrısında bulundu. Amnesty, 15 ve 16 Temmuz'da Dürzilerin infazından hükümet güçlerinin sorumlu olduğuna dair "yeni ve güçlü kanıtlar" topladıklarını belirtti.

Suriye Adalet Bakanlığı, 31 Temmuz 2025'te olayları soruşturmak üzere bir komisyon kurdu. Ancak Af Örgütü araştırmacısı Diana Semaan, bu çabaların yeterli olmadığını ifade etti.

Semaan, "Hükümet güçlerinin bilerek ve yasadışı bir şekilde birini öldürmesi, uluslararası hukuka göre bir suçtur" diyerek, Suriye hükümetinin infazları bağımsız ve şeffaf bir şekilde soruşturması gerektiğini vurguladı.

Semaan, Suveyda'daki vahşetin, yüzlerce Alevi sivilin öldürülmesinin ardından adaletsizliğin devam ettiğini ve yeni bir toplumu daha yıkıma sürüklediğini belirtti. "Bu mezhepsel şiddet, toplumu daha fazla nefrete itiyor ve hükümete olan güveni azaltıyor" dedi.

"Güvenlik Güçleri, Dürzi Topluma Karşı Sloganlar Attı"

Af Örgütü'nün raporunda, çatışmalar sırasında silahlı kişilerin Dürzi toplumuna karşı mezhepçi sloganlar attığı ve dini liderlere hakaretlerde bulunduğu, hatta bıyıklarını zorla kestirdiği aktarıldı. Örgüt, bu iddiaları doğrulamak için 13'ü Suveyda'da, 2'si dışarıda olmak üzere 15 kişiyle röportaj yaptığını açıkladı. Görüşülen kişilerden bazılarının aile üyelerinin infazına tanık olduğu belirtildi.

Uluslararası Af Örgütü'nün dijital araştırma ekibi, 15 Temmuz - 10 Ağustos tarihleri arasında sosyal medyada paylaşılan 22 video ve fotoğrafın gerçekliğini doğruladı.

Amnesty ayrıca, Dürzi silahlı gruplar ve Bedevi kabileleri tarafından gerçekleştirilen kaçırma olaylarına dair de "güvenilir" raporlar aldığını ve bu iddiaları incelemeye devam ettiğini duyurdu.

22 Temmuz'da Suriye Savunma Bakanı, Suveyda'da "askeri üniformalı bilinmeyen bir grup tarafından gerçekleştirilen endişe verici ihlallerden" haberdar olduklarını açıklamıştı.

Suveyda'da İnsani Durum

Çatışmaların sona ermesine rağmen Suveyda'daki insani durumun hala kritik olduğu bildiriliyor. Bölgede temel hizmetler, yakıt ve gıda sıkıntısı yaşanıyor.

Birleşmiş Milletler (BM), yardım konvoylarıyla bölge halkına destek olmaya çalışıyor. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi Direktörü Rami Abdurrahman, bugün Suriye Kızılayı ve BM heyeti eşliğinde 22 kamyondan oluşan yeni bir insani yardım konvoyunun Suveyda'ya ulaştığını bildirdi.

Uluslararası Af Örgütü: Suriye'de 46 Dürzi,... | Rudaw.net