
CHP lideri Özel, sahte diploma skandalına değindi ve "AK Parti rejiminin, pislik, paçasından akmaktadır" dedi. Özel ayrıca, "Bir çetenin İBB Davası Borsası oluşturduğunun kanıtlarının elimizde olduğunu Türkiye'ye ilan ediyorum" ifadelerini kullandı.
CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından Saraçhane’de başlayan eylemler, ‘Millet İradesine Sahip Çıkıyor’ adıyla İstanbul’un farklı ilçelerinde ve farklı illerde yapılmaya devam ediyor.
Mitinglerin 43'üncü buluşması Tuzla'da gerçekleşti. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bir avukatın adını verdi ve "Bir çetenin İBB Davası Borsası oluşturduğunun kanıtlarının elimizde olduğunu Türkiye'ye ilan ediyorum" dedi.
'Karşımızda bir iftira çetesi var'
Mitingde kürsüye çıkan CHP lideri Özgür Özel'in konuşmasından satır başları şu şekilde:
"Bir kez daha adalet için, özgürlük için, tersanelerde, fabrikalarda alın teri dökenler için, eli nasırlı kardeşlerimiz için buradayız
Ben CHP Genel Başkanı olarak Tuzla'dan Türkiye'nin gözünün içine baka baka söylüyorum ki; arkadaşlarımız masumdur, Ekrem Başkan masumdur. Ancak karşımızda bir iftira çetesi vardır. Birazdan onun maskesini düşüreceğiz.
'Görüyor musunuz, iktidara yürüyoruz'
Ben bütün Türkiye'deyim, sen neredesin Erdoğan? Sokağa çıkabilir mi? Hayır. Pazar gezebilir mi? Hayır. İşte salon adamı Erdoğan. Kendi atadıklarına kendini alkışlattıran, serin salonlarda oturan, artık sokağa çıkamayan Erdoğan çık karşımıza! Cesaretin varsa 2 Kasım'da sandığı getir! Millet versin kararı!
CHP tam tamına 22 ilde 4 gün üst üste Anadolu'dayız. CHP olarak hem Ağrı'dayız hem Aksaray'da. Parti her yerde. Örgüt her yerde. Mücadele ve çalışma her yerde. Görüyor musunuz, iktidara yürüyoruz.
‘Birisi bir yüzükle gemiler, gemicikler alırken her gün o gemileri yapanlar kanser oluyor, can veriyorlar’
Tuzla, 1992 yılında kurulmuş bir ilçe. 7 seçim gördü. 6'sında yenildik kaybettik. Kurulduğundan beri Tuzla'da kaybetmiştik. 92'de kurulduğunda daha doğmamış, partinin evladı o gün 30 yaşındaki Eren Ali'ye güvendik, aday ettik. Tuzla güvendiği oy verdi.
İşçi memleketi hep iş cinayetleri ile gündeme gelir. Birisi bir yüzükle gemiler, gemicikler alırken her gün o gemileri yapanlar kanser oluyor, can veriyorlar. 30 bin 200 işçinin öldüğü Türkiye'de 2025 yılının ilk 6 ayında 961 işçi iş cinayetlerine kurban giderken Erdoğan, sermayeyi duyup onların üretim hırsını baskılamamak için gerekli tedbirleri almadı. Elbette iktidarımızda ülke kazanacak, zenginlik getireceğiz. Ama bu ülkeyi kolay ölümler ülkesi olmaktan çıkaracağız. İşçinin bu kadar canının ve alın terinin değersiz olduğu bir ülkeyi kabul etmiyoruz.
Birileri fildişi kulelerinden, saraylarından kibirli kibirli bakarken buradan sesleniyorum: Sizinle meselemiz var. İşçilere tepeden bakan ve karınca gibi gören iktidara sesleniyorum: Karıncanın kardeşi var, o da Cumhuriyet Halk Partisi'dir.
‘İstanbul Sözleşmesinden çıkanlar kadın cinayetlerinden birinci dereceden sorumludur’
Maalesef kimse güvende değil. Tersanedeki, tezgahın başındaki, madendeki işçi güvende değil. Yenidoğan bebekler, güneşin altında Mehmetçiğimizin şehit olması, ormanı kurtarayım derken hayatını kaybedenler...
Kadın cinayetlerinden bir tanesi daha bugün yaşadık. Saliha Akbaş katledildi. Kadın cinayetleri politiktir. Tercihlerin sonucudur. İstanbul Sözleşmesinden çıkanlar, kadına karşı şiddetin mücadelesinin önünde duranlar, nafaka hakkına bile göz dikenler kadın cinayetlerinden birinci dereceden sorumludur. Hesap soracağız. Artık sizi o koltuklarda oturtmayacağız.
‘Torbacıyı narkotik şube müdürü yapmış bu namussuzlar’
Devlete ait hiçbir şey güvende değil. Yıllarca sınav sorularını FETÖ'cülere çaldıranlar, son LGS sınavına şaibe düşürenler, eldeki her şeyin çalındığı günlere geldik. Sahte diplomalar düzenlemişler, sahte ehliyet belgeleri düzenlemişler. Maalesef bu ülkede çalışan, sınavı kazanan 1 milyon öğretmen atanmazken, 300 atanmamış öğretmen intihar etmişken, bazı uyanıklara sınava bile girmeden diplomalar veren 250 bin liraya diploma satan bir sistem 2025 yılında Türkiye'de olmuştur. Maalesef aylar sonra haber olunca bakanlık tarafından doğrulanmıştır.
İnsan çıldıracak gibi değil diyor. 7 Ocak'ta 23 ilde, 23 Mayıs'ta 12 ilde toplam 35 ilde 197 şüpheliden 150 adli kontrol ile serbest bırakıldı. 30 yaşında 9 aylık belediye başkanını, kasasında mühür çıkan belediye başkanını gözaltına alanlar, 9 aydır bu skandalı örtüyorlar. Öbür tarafta sabah 6'da yaz, burada 9 aydır gizle. AK Parti rejiminin, pislik, paçasından akmaktadır. Bunu nasıl gizliyorsun? Çünkü bunun içinde Osmanlı torunuyum diyen şarlatan burada. Bakan yardımcın burada. Övünerek yazdığı 6 belgeyi özgeçmişinden kaldırmış. Nereye gitsen AKP var. Torbacıyı narkotik şube müdürü yapmış bu namussuzlar! Sarayda oturan biri diyor ki; 'Millet aç, ne diye diploma konuşuyorsunuz' Milleti aç bırakan da sensin, işsiz bırakan da sensin.
Bunların tamamı bu rejimin başıma musallat ettiği liyakatsiz, partizan adamlardır. Bu listelerin tamamını ortaya çıkarana kadar peşini bırakmayacağız. (CHP'nin 1 Aralık 2022 yılında verilen sahte diploma önergesini okudu) Sonuç, AKP oyları ile reddedilmiş. Şimdi çıkmış 7 aydır biliyorduk, diyorsun. Marifet sanki."
'Dervişoğlu'na sesleniyorum, hep beraberiz'
İYİ Parti lideri Müsavat Dervişoğlu'nun ortak cumhurbaşkanı adayı çıkışına değinen Özel, şunları söyledi:
“Müsavat Başkan dün çok güzel açıklamalar yaptı. Buradan, bu meydandan Müsavat Başkan’a ve bütün muhalefet liderlerine sesleniyorum. Ayrı ayrı partileriz, ayrı şeyler düşünür söyleriz. Ama bu rejimin değişmesi için, güçlü Meclis’in gelmesi için, milletin bu içindeki harap olmuş halden kurtulması için, yeniden demokrasi için, yeniden Cumhuriyet fikri için hep beraberiz, omuz omuzayız, hep birlikte olacağız. Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz.”
‘Bir çetenin İBB Davası Borsası oluşturduğunun kanıtlarının elimizde olduğunu Türkiye'ye ilan ediyorum’
Şu anda buradan mesleklerini kötü yapan, kötüye kullanan bazı savcılarla onların elçisi, aracısı, bazı avukatların gidip kişilerle görüşüp 'Beni savcı bey yolladı. Avukatlığını yapacağım. Şu ifadeyi vereceksin. Şunları söyleyeceksin. Şu kadar da para vereceksin' diyerek bir çetenin İBB, İstanbul Büyükşehir Belediye Davası Borsası oluşturduğunun, bununla ilgili duyumlar değil, kanıtların elimizde olduğunu Türkiye'ye ilan ediyorum.
Bir avukatın adı Mehmet Yıldırım, gezip şirketleri, 'Sana da şu gelebilir, bu gelebilir. Şöyle yaparsan seni kurtarırım' dediğini, bazı tutukluların aileleriyle temas kurduklarını, hatta bugün içeride olan bir tutuklunun geçmişte bunlarla görüştüğünü, bu avukatın dediği parayı bankadan çektiğini, dekont elde, bu avukatın yolladığı kişilere banka şubesinde teslim ettiğini, tarih belli, saat belli, dekont belli, kamera kayıtları orada.
Ve bu kişilerin bu parayı alıp avukata götürdüklerini, avukatın bir savcının ismini açıkça söyleyerek "Bu ifadeleri şu gün bu kişi gelip şu ifadeyi verecek." dediğini, bu dediğinin gerçekten de o dediği gün olduğunu, bu ispatla diğerlerine bir şeyler yaptırdığını, yetmez, bu kişileri telefonda kısa da olsa savcıyla görüştürdüğünü bilmiyorum. Bilmiyorum, elimde kanıtım var. Bunu yarın Hakimler Savcılar Kurulu'na veriyorum.
‘Sert kayaya çarptın oğlum, sert kayaya çarptın’
“Buradan siyasi partilere sesleniyorum. Örneğin, AK Parti’de bu pisliğe sessiz kalmayacak namuslu insanlara sesleniyorum. Örneğin, bir önceki Adalet Bakanı Abdülhamit Gül. Yarın talep etsin, bilgileri, belgeleri verelim. Mevcut Adalet Bakanı bu çeteden rahatsız. Cesaret göstersin, hep beraber dağıtalım.
Biz yargıdan değil, çeteden bıktık arkadaş, çeteden bıktık. Çeteden. Akla uygun mu? Akla uygun mu? Bir emekli öğretmen el kaldırsın. Kaç yıl çalıştın hocam? 35. Kaç para emeklilik ikramiyesi aldın? 780. ‘1 trilyon aldım’ de, 1 trilyon olsun. 35 yıl öğretmenlik yapmış, 35 sene sabahın köründe kalkmış, kara tahtada tebeşir bitirmiş. 35 yıllık emeğin karşılığı 1 milyon.
Bu savcının, bu savcıların başındaki başsavcının boğazda oturduğu evin yenileme, restorasyon, tadilat maliyeti bugünkü parayla 56 milyon. 56 emekli öğretmen ikramiyesi. Nasıl oluyor bu? Öbür savcılar lojman dairesinde otursun, kirada otursun. Bu operasyona gelenler villada otursun. O gün de söyledim, bugün de söyledim. Söylüyorum. Sert kayaya çarptın oğlum, sert kayaya çarptın. Haydi açıklama yapın. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan, kamuoyuna duyurulur. Hiçbir savcımız, hiçbir tutuklunun oğluyla, eşiyle, telefon teması kurmamış, hiçbir savcımız bir avukat kanalıyla WhatsApp’ta yazışmamış, ‘Sana pazartesi şunu getiriyorum, salı da bu ifade verecek ve nasıl ifade vereceğini söylüyorum’ yazışmaları olmamış. Hiçbir avukat ifade karşılığı para talep etmemiş, ‘Bundan savcı beylerin haberi var’ dememiş. Gösterdiği işler olup da bunu savcıyla ispat etmemiş. Hiçbir savcımız bir avukatın telefonuyla, bir tutuklunun ailesiyle görüşmemiştir. Yaz bakalım göreyim hadi. Yaz bakalım göreyim.”
‘Bir adım geri atarsak 100 yıl geri götürecekler’
“Buradan Devlet Bey’e sesleniyorum. Milliyetçi Hareket Partisi’nin böyle bir duruma sessiz kalmaması gerektiğini, bu pisliğin temizlenmesi gerektiğini, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin bu düzene itiraz edecek namuslu insanlarına sesleniyorum. Gelin, önce bu çeteyi dağıtın. İstediğiniz liyakatli savcılar gelsin, alnımız açık. Hesap vereceğiz. Hodri meydan. Eğer bu AK Toroslar çetesi yargılanmazsa, bu yaptıklarından hesap sorulmazsa, bu kadar masumun üzerine sırf Ekrem Başkan korkusuyla salınan bu çetenin yaptıkları yanına kar kalırsa, o zaman bu düzene susana da kurana da yazıklar olsun.
Bana Erdoğan, ikide bir diyor ki ‘Ankara merkezli siyaset yap.’ Dağıt çeteyi, içimiz rahat etsin, gelelim. Bana diyor ki ‘Ekrem’i, Zeydan’ı, Muhittin’i bırak. Mehmet Murat Çalık’ı bırak. Ankara merkezli siyaset yap.’ Buradan açıkça çağırıyorum. Çete merkezli değil, adalet merkezli siyasete gel Erdoğan. Gel. Ben geçen hafta Aksaray merkezli siyaset yaptım. Bugün Tuzla merkezli siyaset yapıyorum. Herkesi beklerim, pazar akşam üstü Tokat merkezli siyaset yapmaya gidiyorum. Bu kötülüğe susarsak memleketi susturacaklar. Bir adım geri atarsak 100 yıl geri götürecekler. Bir santim eğilirsek bu millete diz çöktürecekler. Ant olsun ki diz çökmeyeceğiz, ant olsun ki teslim olmayacağız. Bu kerameti kendinden menkul, kağıttan kaplan saray siyasetçileri, Erdoğan’ın etrafındaki herkesi tehdit edenler, İstanbul’a gelip burada ülke siyasetinin akışını değiştireceğini sananlar… Biz idam fermanı boynunda Anadolu’ya geçmiş Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisiyiz. O yüzden ne Ekrem teslim olur, ne Özgür. Ne Ekrem korkar, ne Özgür korkar”
‘Bu partinin temiz evlatlarını da teslim alamayacaksınız’
Normalde iki emekli öğretmenin oğlu, parasız yatılıda okumuş, parasız yatılı bursuyla büyümüş o çocuk korkar. Ama bu meydanı dolduranların, Cumhuriyet Halk Partisi’nin Genel Başkanı Özgür’e bir adım geri attıramazsınız. 86 yıl aldığı maaşı verse alamayacağı yatı alıcı gözle gezenlerin, 56 milyonluk villalarda, yalılarda lojman diye oturanların, zengin sevenlerin, televizyon patronunun kankalarının anlamayacağı şey şudur: 10 yaşından beri tanıdığı yatılı okul arkadaşlarıyla tatil yapan, bayram yapan, gittiği her tatilin faturasını arkadaşlarıyla birlikte kendi ödeyen, bir vapura binse parasını veren Özgür Özel’i de Ekrem İmamoğlu’nu da bu partinin temiz evlatlarını da teslim alamayacaksınız.
‘Bu çeteleri dağıtmaya hazır mısınız?’
Şimdi bu çeteleri dağıtmaya, direnişi yükseltmeye, meydanları doldurmaya ve mücadeleye hazır mıyız? Başaracak mıyız? Kazanacak mıyız? Birlikte, hep birlikte Ekrem Başkanı Cumhurbaşkanı yapacak mıyız? Bu partiyi tekrar iktidar yapacak mıyız? Türkiye’de bir kez daha hukuk devletini, demokrasiyi kuracak mıyız? Bugün uçakta gördüm. ‘Yurt dışındayız, umudumuz sizdedir’ diyen gözü yaşlı gencecik evlatlarımızı tekrar bu vatana çağıracak mıyız? Onlar için yasaksız Türkiye, vizesiz Avrupa hayalini gerçekleştirecek miyiz? Bunun için hep birlikte iktidara yürümeye hazır mıyız? Hazır mıyız? Hazır mıyız? Haydi o zaman yürüyelim arkadaşlar.”
Editör: N. Cingirt
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.