“Netanyahu Türkiye’yi istemiyor, ama birçok ülke ‘Türkiye yoksa biz de yokuz’ diyor”
“Netanyahu Türkiye’yi istemiyor, ama birçok ülke ‘Türkiye yoksa biz de yokuz’ diyor”
7.12.202515:26
Haber Merkezi
54

Doha Forum 2025’te konuşan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Gazze için kurulması planlanan Uluslararası İstikrar Gücü’nde (ISF) İsrail’in Türkiye’yi açıkça veto ettiğini söyledi. Fidan, Endonezya ve Azerbaycan başta olmak üzere birçok Müslüman ülkenin Türkiye’nin olmadığı bir güce katılmayacağını belirterek, bu tutumun Gazze ateşkesini ve planın tamamını riske soktuğu uyarısını yaptı.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Gazze’deki ateşkes ve siyasi geçiş planının, ABD Başkanı Donald Trump’ın İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya “ciddi ve doğrudan” bir müdahalede bulunmaması halinde çökme riski taşıdığı uyarısını yaptı.

Doha Forum 2025’te konuşan Fidan, İsrail’in ateşkesi her gün ihlal ettiğini vurguladı: “Eğer müdahale edilmezse, planın başarısız olma riski var. Çünkü İsraillilerin ateşkesi günlük ihlalleri şu an tarif edilemeyecek boyutta.”

Fidan, Trump’ın yıl bitmeden Netanyahu’yla doğrudan temas kurmasının beklendiğini de söyledi.

Doha’da Gazze’nin “ikinci aşaması” tartışması

Doha Forum’da Türkiye, Katar, Mısır, Norveç, İspanya, AB ve Suudi Arabistan dışişleri temsilcileri Gazze ateşkesinin bir sonraki aşamasını tartıştı. Forumda öne çıkan temel ayrışma noktası, Filistinli silahlı grupların acil ve zorunlu silahsızlandırılması meselesi oldu.

Bu başlıkta en sert tutumun Suudi Arabistan’dan geldiği görüldü. Suudi Dışişleri Bakanlığı’nı temsilen konuşan ve “tam yetkili büyükelçi” statüsündeki Dr. Manal Radwan, BM Güvenlik Konseyi destekli plan kapsamında silahsızlanmanın “yeniden tanımlanamayacağını” savundu; sürecin “kim, ne zaman, nasıl” yapılacağına dair tartışmaları ise gereksiz buldu.

Türkiye ve Norveç’ten itiraz: “Gerçekçi değil”

Bu yaklaşım, Türkiye ve Norveç tarafından açık biçimde reddedildi.
Norveç Dışişleri Bakanı, Hamas’ın kendi rızası olmadan uluslararası bir güç tarafından silahsızlandırılmasının “son derece düşük bir ihtimal” olduğunu söyledi. Silah bırakma sürecinin Filistin öncülüğünde ve siyasi aşamalara bağlı yürümesi gerektiğini vurgulayan Norveçli bakan, yönetişim kurumları ve bir izleme gücü kurulmadan bu konunun dayatılmasının ateşkesi “tam bir kaosa ve yeniden savaşa” sürükleyeceği uyarısını yaptı.

Dışişleri Bakanı Fidan ise daha net konuştu:
“İsrail güvenlik güçlerinin başaramadığı bir işi Uluslararası İstikrar Gücü’nden (ISF) bekleyemeyiz.”

Fidan: Silahsızlanma ilk görev olamaz

Fidan, İsrail’in talep ettiği gibi ISF’nin ilk görevinin silahsızlandırma olmasını kesin bir dille reddetti. Buna göre:
• ISF’nin birinci görevi, İsrail ve Filistinli güçleri ‘sarı hat’ boyunca ayırmak ve yeniden savaşı önlemek.
• Gazze’de yönetişim yapıları yeniden kurulmadan,
• insani yardım kısıtlamasız akmadan,
• sivil hayat kısmen normalleşmeden silahsızlanmanın gerçekçi olmadığı ifade edildi.

Fidan, silahların devreden çıkarılmasının ancak bu aşamalardan sonra gündeme gelebileceğini söyledi.

“Netanyahu’nun tek hedefi Gazze’yi Filistinlilerden arındırmak”

Fidan’ın konuşmasındaki en sert bölüm, İsrail hükümetine yönelik değerlendirmesiydi. Türkiye Dışişleri Bakanı, dış müdahale olmazsa Netanyahu yönetiminin tek bir hedefi olduğunu söyledi:
“Gazze’yi yaşanamaz hale getirerek ya da nüfusu öldürerek Filistinlilerden tamamen temizlemek.”

Bu nedenle, uluslararası baskının zincirleme biçimde ABD’ye yönelmesi ve Washington’un İsrail’e müdahil olması gerektiğini savundu. Aksi halde barış sürecinin “momentum kaybedeceğini” ve çökeceğini vurguladı.

Fidan, ABD arabulucularının aynı anda Ukrayna ve Gazze gibi çoklu krizlerle meşgul olduğunu; ancak Steve Witkoff ve Marco Rubio ile düzenli temas halinde olduklarını ve bu isimlerin sürecin ciddiyetinin farkında olduğunu da ekledi.

Türkiye’nin ISF’ye katılımı veto ediliyor

Fidan, Uluslararası İstikrar Gücü’ne Türkiye’nin katılımının İsrail tarafından açıkça veto edildiğini söyledi. Netanyahu’nun bunu gizlemediğini, defalarca Türk askerini sahada istemediğini dile getirdiğini aktardı.

Buna karşılık Endonezya, Azerbaycan ve bazı önemli Müslüman ülkelerin, ISF’ye katılım için Türkiye’nin yer almasını şart koştuğunu belirtti. Fidan’a göre Türkiye’nin varlığı, güce siyasi meşruiyet kazandırıyor.

“Anlaşmaya uyulursa Hamas’ın alanı kalmaz”

Türkiye’nin yaklaşımına göre:
• ISF, ilk etapta çatışan tarafları ayıracak.
• Gazze’de Hamas dışı, denetlenmiş bir Filistin polis gücü kurulacak.
• Filistin idari yapısı yeniden işler hale getirilecek.
• Türkiye, Katar, Mısır ve bölge ülkeleri, anlaşmanın uygulanmasını birlikte denetleyecek.

Fidan, İsrail anlaşmaya harfiyen uyarsa Hamas’ın sapma alanı kalmayacağını, ancak İsrail’in ilk ihlallerinin süreci raydan çıkaracağını vurguladı.

“Büyük tartışma sürüyor”

Doha Forum’da konuşan Fidan, ISF’nin yapısı konusunda “büyük bir tartışmanın” sürdüğünü de söyledi. Hangi ülkelerin katkı vereceği, komuta yapısı, lojistik ve sahadaki binlerce ayrıntının askeri yetkililer tarafından şekilleneceğini ifade etti.

Fidan’a göre öncelik net:
“ISF’nin ilk görev tanımı yapılmalı. ISF sahaya indikten sonra diğer başlıklar gelir.”

 

Editör: N. Cingirt
Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.