İmralı Heyeti Üyesi Mithat Sancar: Sürekli olmazları öne çıkaran yaklaşım tehlikelidir
İmralı Heyeti Üyesi Mithat Sancar: Sürekli olmazları öne çıkaran yaklaşım tehlikelidir
8.12.202506:14
Haber Merkezi
42

İmralı Heyeti üyesi Mithat Sancar, barışın kalıcılaşması için silahların sadece elden değil, zihinlerden de bırakılması gerektiğini vurgulayarak, “Sürekli olmazları öne çıkaran yaklaşım tehlikelidir” dedi.

Sosyal Adalet Hareketi (SAHİ) tarafından düzenlenen “Ortadoğu’da Barışı Aramak” sempozyumunda konuşan DEM Parti İmralı Heyeti Üyesi Mithat Sancar barışın kalıcılaşması için silahların sadece elden değil zihinlerden de bırakılması gerektiğini ve bunun bütün aktörler için geçerli olduğunu söyledi.

Konuşmasına Doğu Konferansı çalışmalarının yeniden canlanmasından memnuniyetini belirterek başlayan Sancar, “Hayalimiz barış gerçeğimiz savaş. Bu durum hayatın bir parçası oldu ve zihinlerimizi de egemenliğine aldı. Savaşın Ortadoğu’da kaçınılmaz olduğu zihinlerimizde bir kader olarak algılanacak şekilde yerleşti. Barışın ulaşılmaz olduğu kabulüyle yaşanıyor. Bunu nasıl değiştireceğiz? Filistin’de ölen sadece çocuk, kadın, bir halk değildir hayallerimizdir, bu durum bizim lanetimizdir. Aynı durum Türkiye’de Kürt sorunu çevresinde de ortaya çıkmış, çıkar ilişkileri ağının da sonu anlamına gelecektir. Bunun dışında Türkiye halklarının barışı içten arzuladığına hep inandım” ifadelerini kullandı.

“Farklı dinamiklere sahip”

2013’te Akil İnsanlar Heyeti çalışması içinde 2-3 hafta boyunca en aşılmaz denilen duvarların aşılmasına Marmara Bölgesi’nde tanık olduğunu belirten Sancar şöyle konuştu: “Şimdi yeni bir imkan belirmiştir ve yol almaktadır. Şimdiye kadar yaşadıklarımızdan farklı dinamiklere sahip olduğunun da altını çizeyim. Sürekli olmazları öne çıkaran yaklaşım tehlikelidir. Böyle bir yaklaşım akmakta olan sürece kendi katkılarımızı sunmayı da engeller. Eleştiri, itiraz olacaktır ancak yürümekte olan sürecin yöntemlerine itiraz edip ötesine geçmemek hayatın akışının dışına düşmek olacaktır. O nedenle herkesin kendi katkısının nasıl olacağını ciddi şekilde düşünmesi gerekir.”

“Tepeden aşağıya zihniyet değişimi olmaz”

Sancar süreç açısından zihniyet değişimine dikkat çekerek, “Ben Nusaybin’de doğdum, evde Arapça, sokakta Kürtçe, ilkokulda Türkçe öğrendim ve benliğimin parçası oldu. Bu üç dil, bir üçgen benim için. Bu çerçevede gidersek etkileşimi sadece lisan üzerinden değil zihniyette de sağlamamız lazım. Ancak zihniyet kolay değişen bir şey değildir. Birden değişmez. Ortadoğu’da sınırların değişmesi değil ama etkisizleşmesi acil ihtiyaçtır. Bu birbirimizle iletişimi güçlendirmek için gereklidir. Sınırlara dokunmak yeni acılar yaratır ama insanların yaşam alanlarını bütün halklar için o sınırlara hapsetmekten kurtulmamız gerekiyor. Tepeden aşağıya bir zihniyet değişimi olamaz, bütün devletlerin eşit yaşama sahip çıkması da beklenemez. Bunu kendimiz mücadele ederek yapacağız. İsrail’de de Türkiye’de de…” diye konuştu.

“Barış dilinde sevmek şart değildir ama nefret etmemek şarttır”

Süreçte mesafe alındığını belirten Sancar, dil uyarısında bulundu: “Türkiye’de devlet, eşit yurttaşlık ve demokrasiyi birden kabul etmeyecek ancak barış çabaları aynı zamanda karşılıklı öğrenme ve etkileşim sağlar. 2013’te epeyce mesafe almıştık, şimdi de almaktayız. Bazı çevrelerin direnci olabilir. Bunu birlikte göğüsleyip mesafe almalıyız. Bir süreç başladığında barış dili önemli faktörlerden biridir ancak barış dili illa birbirini sevmeyi değil ama nefret etmemeyi içerir. Sevgi acil değil ama nefretten kurtulmak acildir. Çıkan sorunları niyet sorgulamasına çevirerek daha sert yanıt vermemiz gidişi zorlaştırabilir. Barış dili çelebilik gerektirir. Çelebilik anlayışlı olmak değil, sızıyla yaşamayı bilmektir. Şimdi birbirimize göz mesafesinde bakma zamanındayız. Birbirine güvenen bir ilişkiler sistemi kurmuşsak milli güvenlikten insani güvenliğe geçiş sürecine girebiliriz. On yıllarca silahların belirleyici olduğu bir ortamda silah sadece elde değil zihinde de yerleşir. Sadece elde değil zihinde de silahsızlanma ilerlemeli. Bu hem örgüt hem devlet hem de diğer aktörler için geçerli.”


Editör: N. Cingirt
Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

TBMM’de gündem bütçe
Gündem
8.12.2025
TBMM’de gündem bütçe