
AKP'li Metiner yazılarına ara verdi: Gördüm ki eski Türkiye'nin aklı ve ezberleri kolay kolay terk edilmiyor, söylediğiniz her yeni şey duvara çarpıp geri dönüyor
Eski AKP milletvekili, Yeni Şafak yazarı Mehmet Metiner, köşe yazısında siyasete ve kamuoyuna yönelik değerlendirmelerine ara vereceğini duyurdu. Kişisel görüşlerinin AKP adına değerlendirilmemesi gerektiğini vurgulayan Metiner, "Bu köşede bugüne kadar yazdığım hiçbir sözden pişman değilim. Hiçbir sözümün de İslami akideye ve AK Parti’mizin kurucu ilkelerine aykırı olmadığını gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. Hepsinin sonuna kadar arkasındayım," dedi. "Doğruya doğru, yanlışa yanlış" diyerek yazdığını ifade eden Metiner, "Gördüm ki eski Türkiye’nin aklı ve ezberleri kolay kolay terk edilmiyor. Söylediğiniz her yeni şey, hatta Kur’an ayetleri ve Peygamber (sav) sözleri bile olsa o duvara çarpıp geri dönüyor. Çünkü resmî ideoloji büyük ölçüde zihnimize egemen olmuş durumda," ifadelerini kullandı. "Şimdi tefekkür ve tezekkür zamanı," diyen Metiner, sürecin başarıyla sonuçlanmasını temenni ederek geçici olarak yazılarına ara vereceğini açıkladı.
Metiner şöyle yazdı:
"Çok yoruldum.
Süreçle ilgili yazılar ayrıca yordu.
Söylenmesi gerekenleri söyledim.
Tarih hepimizin sözlerini kayda geçiriyor.
Gelecek nesillere emanet ediyorum o sözleri.
Sürecin öngörülen doğrultuda başarılı olmasını yürekten diliyorum.
Burada söylediklerimin hepsi kişisel düşüncelerimdi.
Benim sözlerim üzerinden AK Parti okuması yapmak doğru değil, AK Parti’yi eleştirmek hiç doğru değil.
AK Parti’nin üç dönem milletvekilliğini yapmış olsam bile AK Parti’yi temsil makamında değilim.
O yüzden söylediklerim yalnızca beni bağlar.
Söylediklerim AK Parti’nin kâr hanesine yazılacaksa bundan memnuniyet duyarım.
Sözlerimde varsa bir yanlışlık ve kusur onun üzerinden Cumhurbaşkanımızın ve AK Parti’mizin suçlanmasını hem haksızlık hem de üzücü bir yanlışlık olarak görürüm.
Bu köşede bugüne kadar yazdığım hiçbir sözden pişman değilim.
Hiçbir sözümün de İslami akideye ve AK Parti’mizin kurucu ilkelerine aykırı olmadığını gönül rahatlığıyla söyleyebilirim.
Hepsinin sonuna kadar arkasındayım.
Çünkü söylediklerim İslami öğretimize uygun sözlerdi.
Adalet ve hakkaniyete uygun sözlerdi.
Demokrat duruşuma uygun sözlerdi.
Hiç kimseyi memnun etmek için yazmadım.
Hiç kimseye ve hiçbir topluluğa husumet besleyerek de yazmadım.
Kişisel husumete vaktim yok.
Bilirim ki kişisel husumet tüketir insanı.
Bir şahsa ve topluluğa duyduğum öfkenin beni adaletsizliğe sevketmesine izin vermedim.
Doğruya doğru yanlışa yanlış dedim.
Bu vakte kadar onca söz ettim.
Her bir söz, sadece bugün yaşayanlara değil gelecek nesillere de bırakılmış bir emanettir.
Cesur olmak gerektiğine inandım.
Çünkü yılların ezberlerinin İslami akidemizi bulandırmış ve düşünsel kıblemizi değiştirmiş olduğunu görüp de suskun kalmak yakışmazdı.
Korkakça davranmak da yakışmazdı.
Gördüm ki eski Türkiye’nin aklı ve ezberleri kolay kolay terk edilmiyor.
Söylediğiniz her yeni şey, hatta Kur’an ayetleri ve Peygamber (sav) sözleri bile olsa o duvara çarpıp geri dönüyor.
Çünkü resmî ideoloji büyük ölçüde zihnimize egemen olmuş durumda.
Neo-ittihatçı ve Kemalist zihnin içselleştirilmiş olduğunu görmek elbette üzücü.
Gövdelerimiz Müslüman ama zihnimiz İslami öğretiye ait kavramlara ve düşünme biçimine hayli zamandır kapalı.
Bunun farkında olmamak ayrıca üzücü.
İslami öğretinin/akidenin zıddı olan kavramlar üzerinden İslamiyet’e gömlek giydirmeye çalışanlar, Kur’an’ın nassları yerine Batı’dan ithal kavramları nas mertebesine oturtanların sözlerinin baş tacı edildiğine tanık olmak da ayrıca üzücü."
Yazının tamamı için tıklayın.
Editör: N. Cingirt
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.