Mahfi Eğilmez'den para arzı çok arttı uyarısı: Böyle bir ortamda enflasyonun düşmesi hayal
Mahfi Eğilmez'den para arzı çok arttı uyarısı: Böyle bir ortamda enflasyonun düşmesi hayal
11.11.202505:59
Haber Merkezi
164

Mahfi Eğilmez, Türkiye’de para arzının 2025 boyunca hem enflasyon hedefinin hem de gerçek enflasyonun çok üstünde arttığını söyledi. Bu durumun fiyat artışlarını düşürmeyi zorlaştırdığını belirten Eğilmez, “Böyle bir durumda dezenflasyon uygulamasının başarılı olmasını beklemek iyimserlikten de öte bir beklenti olur. ” değerlendirmesini yaptı.

2025’in ilk on ayında Türkiye’de para arzı artışı, hem hedeflenen hem de gerçekleşen enflasyon ve büyüme oranı toplamının üzerinde gerçekleşti.

Prof. Dr. Mahfi Eğilmez, bu verilerin para politikasıyla yürütülen dezenflasyon süreciyle çeliştiğini vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı:

“Böyle bir ortamda dezenflasyon uygulamasının başarılı olmasını beklemek iyimserlikten öte bir beklenti olur” dedi.

Eğilmez, değerlendirmesinde, parasalcı iktisatçı Milton Friedman’ın “Enflasyon, her zaman ve her yerde parasal bir olgudur” sözünü hatırlatarak, enflasyonun ancak parasal araçlarla kontrol altına alınabileceğini belirtti. Bu çerçevede 1990’lardan itibaren merkez bankalarının para politikasıyla enflasyon hedeflemesi modeline geçtiğini anımsattı.

TÜRKİYE’DE HEDEF YÜZDE 5, GERÇEKLER ÇOK ÜZERİNDE

Türkiye’nin de uzun süredir enflasyon hedeflemesi uyguladığını ifade eden Eğilmez, 2025 yılı için hükümet ve Merkez Bankası’nın ortaklaşa belirlediği yüzde 5’lik yıllık enflasyon hedefinin yıl boyunca değişmediğini kaydetti.

Ancak Eğilmez’in yayımladığı grafikler, M2 para arzı artışının hem bu hedef enflasyon ile büyüme oranı toplamını (πT + g), hem de gerçekleşen enflasyon ile büyüme oranı toplamını (π + g) düzenli şekilde aştığını gösterdi.

Bu hesaplamalarda yıllık büyüme oranı yüzde 3,9 olarak varsayıldı. Grafiklerde, özellikle son sekiz ayda para arzı artışının bu toplamları geçtiği net şekilde gözlemlendi.

“DEZENFLASYONUN BAŞARISI ŞÜPHELİ”

Eğilmez, bu farkın makul sınırların çok ötesine geçtiğini belirterek şöyle dedi:

“Merkez Bankası’nın para arzında yaptığı artışlar bırakın hedef alınan yüzde 5’lik orandan sapmayı, gerçekleşen enflasyon ve büyüme oranı toplamının da üzerinde seyretmiş bulunuyor.”

Bu durumun para politikasının temel hedefleriyle tutarsız olduğunu ifade eden Eğilmez, dezenflasyon sürecinin başarıya ulaşmasının bu koşullarda mümkün olmadığını vurguladı.

Eğilmez'in yazısı şu şekilde:

Parasalcı (monetarist) iktisatçıların önderi kabul edilen Milton Friedman’ın ünlü bir sözü var: “Enflasyon, her zaman ve her yerde parasal bir olgudur.” Enflasyon olgusunun parasal nedenlerden doğduğunu ifadeden öte bu olgunun parasal bir yaklaşımla çözülmesi gerektiğini de işaret eden bu yaklaşımın önce ABD’de sonra da Avrupa’da benimsenmesiyle birlikte, 1970’lerin ortalarına kadar geçerli olan Keynesyen maliye politikasının yerini yavaş yavaş para politikası aldı. İlk zamanlarda para politikası, piyasadaki para miktarını, enflasyon oranıyla paralel artırmak suretiyle enflasyonu denetleme yaklaşımı olarak uygulandı. Fed başta olmak üzere çoğu merkez bankası para arzının artışını bu yolla kısıtlamaya yöneldi. 1990’larda bu kez enflasyon hedeflemesi yaklaşımına geçildi ve enflasyon için yılsonu hedefi açıklanarak para politikası o hedefi yakalayacak şekilde ayarlanmaya başlandı. Para politikasının en etkili aracı faiz politikası olduğu için merkez bankaları enflasyon yükselirken faizi ondan hızlı yükselterek, enflasyon düşerken faizi ondan yavaş düşürerek hedefi yakalama yolunu izlediler.

Para arzı ile enflasyon ilişkisi Friedman’ın dediği gibi önemli bir ilişkidir. Normal koşullarda para arzı artışı büyüme oranı ile enflasyon oranı toplamı kadar oluğunda piyasada likiditeyi dengeli düzeyde tutarken enflasyon üzerinde de olumsuz etki yaratmaz. Para arzı, enflasyon ve büyüme oranı toplamından hızlı artarsa enflasyonun düşüşünü yavaşlatabilir. Ne var ki işin başında enflasyon ve büyüme oranı tahminlerine göre hareket edildiği için söz konusu tahminler tutmaz ve para arzındaki artış yüksek kalırsa enflasyonu, düşük kalırsa ekonomik daralmayı beslemek gibi bir sonuca yol açabilir. O nedenle başlangıçta belirlenen enflasyon hedefi tutarlı olmalıdır.

Türkiye, uzunca sayılacak bir süreden beri enflasyon hedeflemesi uyguluyor. Bizde yıllık enflasyon hedefi Hükümet ve Merkez Bankası tarafından ortaklaşa belirleniyor. 2012 yılından beri hep yüzde 5 olarak açıklanan hedef 2025 yılı için de yüzde 5 olarak belirlendi ve yıl içinde değiştirilmedi.[i]

Aşağıdaki tabloda 2025 yılında para arzı, enflasyon ve büyüme oranlarındaki gelişmeler aylar itibarıyla gösteriliyor. Tablodaki harflerin anlamı ve verilerin açıklaması şöyle:[ii] M2 = Para arzı artışı (birikimli), πT = Hedeflenen enflasyon oranı (birikimli), π = Gerçekleşen enflasyon oranı birikimli), g = Büyüme oranı (yıllık yüzde 4 tahmin edilen büyüme oranının aylara uyarlanmasıyla ortaya çıkan oranlar, birikimli. Verilerden enflasyon TÜİK sitesinden, M2 para arzı TCMB sitesinden alınmış, yıllık büyüme tarafımızdan yıllık yüzde 3,9 tahmin edilerek aylara paylaştırılmıştır)

Şimdi bu tablonun sondan bir önceki sütununu bir grafiğe dönüştürelim:

Bu grafik bize Merkez Bankasınca ilk on ayda artırılan para arzının (M2), hedeflenen enflasyon oranıyla (yüzde 5) beklenen büyüme oranı (yüzde 3,9) toplamından (πT + g) aylar itibarıyla ne kadar saptığını gösteriyor.

Tablonun son sütununu da ayrı bir grafiğe dönüştürelim:

Bu grafik de bize Merkez Bankasınca ilk on ayda artırılan para arzının (M2), gerçekleşen enflasyon oranıyla büyüme oranı toplamını (π+g) son sekiz ayda ne kadar aştığını gösteriyor.

Özetle söylemek gerekirse Merkez Bankası’nın para arzında yaptığı artışlar bırakın hedef alınan yüzde 5’lik orandan sapmayı, gerçekleşen enflasyon ve büyüme oranı toplamının da üzerinde seyretmiş bulunuyor.

Böyle bir durumda dezenflasyon uygulamasının başarılı olmasını beklemek iyimserlikten de öte bir beklenti olur.


Editör: N. Cingirt
Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.